9.Bölüm

11 5 0
                                    

                     "Güvenilirliğin Sırrı"

Güvenilir olmak, insanların size güvenirken kuşku duymaması sizin için en büyük zenginliktir. Peki güvenilir misiniz, ya da ne kadar güvenilirsiniz? Bu konuda hiç düşündünüz mü? Çünkü doğru bir ilişki için, insanlarla aramızda olan bağın en temel unsuru güven unsurudur. Hiçbir şey güven kadar güçlü değildir. Çünkü her sevgilin başında güven var.

Güvendiğin insanı sever, onunla olmak istersin. Ancak güven unsuru ortadan kalktığında, işte o zaman hiçbir sevgi yetmez kalbi ısıtmaya. Gelen bütün ayrılıklar güven kırıklığından gelir, sevgisizlikten değil. Çünkü Ayrılık sonrası sevgi devam eder. Ama güven kırıldığında o sevgi çok acı bir sevgi olarak oturur yüreğimize. Ve yüreğimizi ısıtması söz konusu bile olmaz. Acısı yer bitirir bizi.

Ancak elden ne gelir. Çünkü güven ruh gibidir, kaybettiği bedene bir daha dönmez. Hepimiz hata yaparız. Ancak karşıdakinin güvenini kırdığımızda da üzerimize düşeni yapmıyorsak, karşıdakinin bizi affetmesini beklememeliyiz. Hangimiz sevdiği, güvendiği, özlem duyduğu insanı bırakıp gitmek ister ki? Ama işte güven kırılırsa bu duruma mecbur kalırız.

Ve böylelikle çabucak unutulur gideriz. Hatta akıllarına bile gelmeyiz. Biz peki, unutmaya çalıştıkça tekrar tekrar kırılırız. Peki bunu hak ediyor muyuz? Tabii ki de hayır. Bunların hiçbirini hak etmiyoruz. O halde biz de unutur, kalanlarla hayatımıza devam ederiz. Tıpkı güvenimizi kıran insanlar gibi. Ve böylelikle kimsede kendini vazgeçilmez zannetmez.

Umarım o insanları vazgeçilmez kılmamışızdır, onlara vazgeçilmez hissini vermemişizdir. Çünkü bunu yaptığımız takdirde ikinci, üçüncü plana atılarak cepte tutuluruz. Ve karşı cins için değersiz görünürüz. Kitabın başlarında da bahsettiğim gibi, kişi kendi değerini kendi belirler. Hangi ilişkide olursa olsun, kendinizi değilde karşı cinsi ön planda tutarsanız o kadar değersiz olursunuz. Çünkü siz bunu yaparak karşı tarafa, seni düşünüyorum, seni önemsiyorum hissi vermeyi amaçlarsınız. Fakat karşı cins ise bunu "vazgeçilmezim" olarak algılar ve size istediği gibi davranır, istediğini söyler. Nasıl olsa vazgeçilmezdir kendisi.

Bütün bunları neden yaparız, tabii ki de çok sevdiğimizden. Neden bu sevgiyi hak etmeyen insanlara harcıyoruz. Neden kendimize en büyük zararı, haksızlığı biz kendimiz yapıyoruz. Neden bizi üzen insanların bizi üzmelerine izin veriyoruz.

Bunları yapmış olabiliriz. Ama tüm bu yaptıklarımız bir daha yapmamamız için birer tecrübeye dönüşür. Ve artık değersiz olmak yerine, kendi değerimizi kendimiz verir hak ettiğimiz sevgiyi kendimiz yaşarız. Hayatın tadını çıkarır, gereksiz insanları barındırmayız hayatımızda. Herkes dengi olan insanlarla beraber olur böylece. Söylemek istediklerimi tek bir cümlede anlatan bir söz bırakmak istiyorum;

" Dengin olan insanlarla beraber olunca, anlayacaksın sana fazla olduğumu.."

Bırakın herkes dengini bulsun, dengiyle yaşasın. Siz de sizi hak eden, size haj ettiği sevgiyi, değeri veren insanlar ile beraber olursunuz. O zaman anlarsınız vazgeçilmez sandığınız insanların cok gereksiz insanlar olduğunu.

" Yer vermeyin gereksiz insanlara ve gereksiz kalabalıklara, ki günün birinde önünüzde engel olmasın.."

 SEN KENDİN BİR MUCİZESİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin