Küçükken yaptığı ağaç evin arkasında oturuyordu genç hailee. Havanının tuhaf kokusu yağmur kokusuyla birleşirken genç kız gözünü kırpmadan izliyordu yağmurun o güzel yapraklara konuşunu. Genç kız gülümsemek , dans etmek şarkı söylemek çocukluğundaki o küçük hailee olmak istiyordu tıpkı babasının kızı sözü gibi. Ayağa Kalktı genç kız. Yağmurun karaya değiş sesi, kuşların cıvıltıları bunları hepsi bir şarkı değilmiydi sanki? Geç hailee hissetmeye çalıştı güzel sesleri parmak uçlarınla yükselerek ellerini bir sağa bir sola oynatmaya başladı işte buydu işte tamda istediği buydu şarkının onu ele geçirmesi onu yönledirmesi. Genç kız derin nefesler aldı güneşin batışını izlemek istiyordu fakat bunu pek vakit bulamıyordu. Eve gitmeliydi yoksa yaşlı anneannesi ve dedesi ne yapardı genç hailee'siz. Ellerinle destek alarak ağaç evinden uzalaştı şimdi ise sadece yürüyordu, ne boş hissediyor , ne mutsuz, nede mutlu sanki, sanki başka bir düşün altında pamuk şeker yiyen kızlar gibi. Bu düşüncesine gülümsedi hailee ilk defa bukadar içten güldüğünü hisseder gibi oldu. Kafasını iki yana sallayarak bağçe kapısının zincirini açarak içeriye girdi cebinden anahtarı çıkararak kapıyı açtı evde kimse yokmuydu? "Anneane, dedeeee." Ses yoktu genç kızın içini endişe kapladı. Merdivenlerden tırmanarak odalarının kapısın tıklattı " girebilmiyim." Genç kız birkez dağa kapıyı tıklattı " ahh tabiki evlat gir." Genç kız derin nefesler aldı neyseki birşey olmamıştı. Yavaşça kapıyı aralayarak içeriye girdi. Anneannesi maria hanım hailee'ye gülümserken dedesi pater bey gözlükleriyle ilgileniyordu. Genç hailee anneannesin'in yanına oturdu " ahh anneanne beni korkuttunuz." Anneannesi anlamamıştı genç kızın küçücük ve soğuk ellerini ellerinin arasına alarak saçlarını öptü " neden güzel kızım." Hailee herzaman anneanne ve dedesine karşı sevgi ve saygısını asla yok etmemişti yok etmeyide düşünmüyordu. Bunca zaman içindeki o küçücük,minnacık sevgi bedelini öder gibi can yakmayıda günden güne hatırlatıyor oluyordu. Genç hailee mutlu gibi hisseder dünyanın ötesindeki büyük ve dalga geçicı hayellere dalmazdı herzaman. Bazen yaptığı olurdu tabi oda anne ve babasınla yaşadığı o güzel anılar. İçini çeker gibi olup ellerini çekip anneannesine sarıldı anneannesi'nin şaşırdığını hisseder gibiydi. " hailee." anneannesinin seslenişlerini duymazlıktan gelip büyük ve güzel gözlerini sımsıkı kapatıp kıkırdadı. " yawrum." Busefer seslenen dedesiydi. Dedesi pater bey endişe içinde maria hanıma kaş göz işaretleri yaparken maria hanım dağa fazla dayanamayıp genç kızı hafifçe itekledi. " hailee, kızım neyin var senin biraz hava almak istermisin? Anneannesin bu sorusu hailee'yi gülümsetti fena fikir sayılmazdı." Tabiki anneannecim benim için bir zevk sen bana o güzel keklerinden getirip birde güzel çay demlersin ohh benden iyisi varmı ya." Anneannesi kahkahalara boğulurken dedesi pater bey sırıtmak'la yetiniyordu. Pater bey maria hanımın sözünü kesmeden önce birşey açıklamak istediğini açık ve net belli etmişti. Genç hailee söylemesi için kafasını sallarken maria hanım endişe içinde etrafı inceliyordu." Ya neden bukadar korktunuz ki sadece torunumu alıp dışarıda oturacaktım." Maria hanım rahatça nefesini dışarı verirken hailee ilerlemeye başlamıştı bile. Dışarının kokusunu yağmur kokusuyla karışırken genç hailee başının döndüğünü hissetti. Bu koku, bu koku tarif edilmez bir şekilde başran çıkarıcıydı. Hailee dedesinin ona baktığını gördüğü an koşar adımlarla pufların üzerine oturdu. Genç hailee dedesin'in gözlerine odaklanmış ne yaptığını çözmeye çalışıyordu. Elindeki iki çubukla yağmur kokusu sarmış ağaç dallarını kırmaya çalışıyordu. Hailee bu durumdan hoşnutçasına gözlerini kapattığı an kek koklarını hissetti burnunda. Nekadarda güzel bir kokuydu bu böyle. Hailee anneannesin elindeki tepsiyi alarak masanın üzerine düzgünce yerleştirdi. Anneannesi maria hanım kekleri servis ederken, genç hailee çayları dökmeye çalışıyordu. Sonunda başarabildiğini hissederek çayları anneannesi ve dedesin'in önüne dikkkatlice koydu. Tabaktaki keki düzgünce ağzına götürürek küçük bir ısırık aldı" hıhımm gerçekten muhtazam olmuş anneanne ellerine sağlık." Anneannesi hailee'ye gülümseyerek pater beyle muhabbetine geri dönmüştü. Hailee sıkıdığı belli eder gibi elini ağzına götürerek hafifçe öksürdü. " izin verirseniz ben biraz dolaşacağım." Dedesi pater beyin kaşları çatılırken anneannesi maria anım başıyla onaylar gibi hailee'ye öpücük kondurmuştu. Genç hailee sevinirken ellerini düzgün bir şekilde ceplerine soktu. Kapıya doğu ilerleyerek ilk adımın kaldırım önündeki yazıya attı. Buda neydi? Kahkahasını bastırmaya çalışarak koşar adımlarla oradan uzaklaştı. Tavuk soslu bir adammı? Ahh iyrençti diye mırıldanırken sahilde buldu kendini. Denizin dalgaları kumları ele geçirirken kuşların sesleri dalgaların sesleriyle birleştiriyordu. Sahile doğru ilerlerken kumların üzerine düzgünce oturdu. Ellerine kumlara yaslayarak, hafifçe başını geriye saldı. Gözlerini bayık bir şekilde gökyüzüne sabitleyerek içini çekti. " anne, baba keşke yanımda olabilseydiniz sizi okadar özledimki kokunuzu içime çekmek tekrar ve tekrar sizi sevdiğimi söylemek." Tekrardan içini çekip konuşmasına devam etti en azından kendi kendine birşeyler anlatmak genç hailee'yi rahatlatıyordu. " siz varken ben, ben çok mutluydum anne, baba ama siz gittiniz ah sakın korkmayın hala mutluyum en azından sizin kıyafetleriniz'in kokusuyla yaşayabiliyorum anne ve baba. Biliyormusunuz hala saklıyorum onları hala kokusunu eskitmiyor hiçbir şekilde elletmiyorum. Belki beni görüyrsunuzdur sizi çok ama çok seviyorum." Gözlerinin dolduğunu hissederken içindeki umut kıpırtıları hissizleşmişti sanki küçük hailee büymüş fakat içindeki o mutlu hailee hala saklanıykrdu bir taraflarında. Saatin geç olduğunu farkedip ayağa kalktı. Denizin kokusunu içine çeke çeke ileremeye devam etti nedense mutluydu korkmuyordu artık hiçbir şeyden dağa fazla güçlenmeye çalışıyor içindeki hissizleşmiş umut kıpırtılarını hayata getirmeye çalışıyordu. Hızlı hızlı yürümeye devam ederken önüne küçük bir kedi yavrusu çıkmasıyla irkildi. Kedilerden nefret ederdi genç hailee onları itici bulup hoşlanmazdı işte. Sağ köşedeki sokağa sapıp evlerin'in önünde durdu anneannesi ve dedesi hala oturup bir sohpet iltişimini kesmiyorlardı. Hailee yavaşça bağçeye girip yanlarına ilerledi. " ben geldim anneannecim" anneannesi maria hanım hailee'yi yeni fark etmişçesine dalgınca gülümsedi " ahh hailemm kusuruma bakma sen dalmışım dedenle sohpete seni farketmemişim" genç haile ağzını açmış önemli olmadığın söyleyecekken dedesi pater bey söze atladı " eh nabalım hala etkiliyorum işte anneanneni yaa bak gör." Hailee dedesinin bu laflarına gülerken anneannesi maria hanımda gülümsüyordu. " anneannecim, dedecim ben yatıyorum yarın okulum var sizlerede iyigeceler." Dedesi pater bey başıyla onaylarken anneannesi maria hanım genç hailee'nin elini tutup odasına çıkardı " sana sıcacık ballı bir süt yapmamı istermisin güzel kuzum." Hailee hoşuna gitmişçesine başını sallarken anneannesi odadan çıkmıştı bile. Sabırsızlıkla sıcacık, ballı sütünü beklerken anneannesin'in geldiğini farketmemişti." Al kuzum" hailee sessizce sütüne uzanıp bardağı iki ellerin'in arasına sıkıştırıp bir dikişte sütünü bitirdi " ellerine sağlık anneanne" anneannesi nedemek diye fısıldarken odadan çıkmıştı. Hailee odasının ışığını kapatarak sıcacık yatağına dalıp cenin pozusyonunu aldı...
ARKADAŞLAR İKİNCİ HİKAYEME BAŞLADİM 1 İNCİ HİKAYEMI DI OKUMANIZI TAVSİYE EDERIM 1 INCI HIKAYEMI PEK BEĞENMEDIĞIM ICIN YENI BIR HIKAYE YAZMAYA KARAR KILDIM UMARIM BEGENIR VE DESTEKLERSINIZ VOTE VE YORUMLARINIZI SABIRSIZLIKLA BEKLIYORUM NOLUR BENI UTANDKRMAYIN HEPINIZI DAGA SIMDIDEN COK SEVIYORUM BU ARADA YORUM VE VOTE VEREN ARKADASLARIMA DAGA DOGRUSU BENI DESTEKLEYEN ONLARA ELIMDEN GELEN YARDIMI YAPARIM VE EN ICTEN BIR SEKILDE TESEKKUR EDERIM OPULDUNUZZZ!!!!!