The Unforgettable Night - Jeon Jungkook (One Shot)

The Unforgettable Night!

"Jungkook, Jimin, Yoongi hyung?"

Dikkatle içeriden gelecek herhangi bir ses için beklerken Taehyung'un derin bir nefes alıp bana seslenmesiyle tedirgince içeri girdim.

"Gel yenge."

"Taehyung! Yenge demesene bana! Biri duyacak şimdi!"

Gözlerini devirip "İçeride kimse yok ki, kim duyacak?" dedi.

Evet içeride kimse yoktu ama tedirgindim işte. Kesin yakalanacaktım.

"Taehyung yapmasak mı ya? Bak ben bir gerildim. Ya anlarsa?"

Yeniden gözlerini devirdi ve "Yengelerin en güzeli, sen değil miydin 'bu Jungkook bir haltlar karıştırıyor öğrenmem lazım' diyen. Al işte sana fırsat." dedi ellerini omuzlarıma koyup.

Birkaç haftadır Jungkook'la arama bir soğukluk girmişti ve ben bunun nedenini bir şekilde öğrenmeliydim. Ona sorduğumda geçiştirdiği için Taehyung'a sormuştum ve oda bana Jungkook'un geceleri benimle konuştuktan sonra biriyle daha konuştuğunu söylemişti. Beni aldattığını falan düşünmüyordum ama içime bir kere kurt düşmüştü, emin olmam gerekiyordu ama bu şekilde de yapmak istememiştim.

"Dedim de gidip erkek kılığına girerek yurdunuzda bir gece geçireyim de demedim!"

Taktığım peruk ve bıyıkla kesin anlaşılacaktım ama olan olmuştu bir kere. Geri dönüşü yoktu sanırım bundan sonra.

"Hina olan oldu artık, buradasın ve birazdan da gelecek seninki. Mızmızlanmayı bırak ve role gir."

Sıkıntıyla omuzlarımı düşürdüğümde "Sana isim bulalım." dedi.

"Ne olabilir ki?"

"Bilmem ama Hina'ya benzemesin." deyip düşünmeye başladı.

"Nahi nasıl?"

Bıkkınlıla ona baktığımda "Şakaydı." deyip gülümsedi.

"Jae olsun." dememle yüzünü buruşturup beni inceledi ve "Sende Jae tipi yok yenge." dedi.

"Jae isimliler uzun boylu ve yakışıklı oluyorlar. Sende ikisi de yok." demesiyle sinirle omzuna vurdum.

"Gerizekalı! Burada yakışıklı biri gibi mi olmaya çalışıyorum sence?! Jungkook anlamasın diye uğraşıyorum!"

"İyi be! Jae olsun adın. Ama Jimin anlar benden söylemesi."

"Niye? Jimin'in Jae ismindekileri araştırma gibi bir huyu mu var?"

"Yok. Jimin'in kendinden kısalarla uğraşma gibi bir huyu var."

"Ya ben kısa mıyım?!" dedim sinirle.

"Yani... Jungkook'la seni yan yana düşününce sanki biraz kısasın." dedi dudaklarını büzüp.

"Ya ben 1.63 boyundayım! Nerem kısa?!"

"Nerem uzun diyecektin sanırım yenge?" demesiyle koluna vurdum.

Kapının açılmasıyla Taehyung gözlerini büyütüp önüme geçti.

"Jungkook!"

Heyecanlı sesi kendimi odadan atma isteği doğurmuştu. Böyle davranırsa Jungkook hemen anlayacaktı bir şeyler olduğunu.

"Hyung? Ne bu heyecan?"

Al işte. Garipsemişti bile. Sevgilim diye demiyorum ama çok zeki biriydi.

Jungkook kapıyı kapatıp bize doğru gelince kalp atışlarım duyulacak seviyede hızlanmıştı ama kendimi kontrol etmem lazımdı bir şekilde.