BMK-15-☠

1K 76 14
                                    

Sabırla beklediğiniz için teşekkürler.

"Ahmet,canımı yakıyorsun" diye tekrar bağırdığımda daha hızlı geçirdi.

Şuan ne mi yapıyorduk?

Vücuduma çengeller takıyorduk. Bu en sevdiğim kendime işkence yöntemimdi,sahiden. Bu yöntemi bulanlara minnettardım.

İşlem bittiğinde Ahmet o saçma elektirik aletlerinin yanına gitti ve çalıştırdığında yavaşça yukarı doğru yükseldim. Dizlerimden,kolumdan ve sırtımdan kanlar akarken,Gülümsedim.
Bundan gerçekten zevk alıyordum. Kendimi kandırmıyordum. Zevkti bu. Büyük bir zevk.

<><><><><><><>

Ahmet biraz daha yükselttiğinde canımın yandığını hissettim.

Bir insan nasıl bu kadar değişebilirdi?

İyi bir kız çocuğuydum. Bir erkeğe aşık olan,dersleri en büyük sorunları olan,küçük bir kız. Ama hep söylerdim. Adalet yoktu. Ölmek istiyordum,ama istemiyordum. Değişikti aslında. Bütün duyguları tatmıştım. Yinede istiyordum. Yaşamak istiyordum. Yaşamayı istiyordum.

Bazen kendimi takımlı oyun oynanırken o son gelen dışlanmış kişi gibi hissediyordum.

Mutlu gözüken ama içinde ağlayan,üzülen,kalbi kırılan.

Hayatımızda elbetteki dışlanan insanlar olacaktı. Fakat hayatın mı onları dışladığı yoksa bizim mi onları dışladığımız çok önemliydi. Çok.

<><><><><><><>

Eve geldiğimizde o kadar yorgundum ki hemen yatağıma yattım. Aklıma gelen 'Su' ile puflayarak yataktan kalktım. Ve şuan adını hatırlayamadığım o mantıksız odaya girdim.

Su'ya baktım. Bıraktığım gibiydi. Beyaz duvara bakıyordu. Bomboş bir şekilde,Ne Güzel.

Kendimden bildiğim için onu orada yanlız bırakıp salona doğru geçtim. Belkide televizyondaki şu saçma yarışmalar beni rahatlatabilirdi.

Salona girdiğimde biranda durdum. Birsürü yemeklerle süslenmiş o kocaman masa bana gözkırpıyordu. Kenarda yazan notu okudum.

"Teşekkür Ederim."

Gözyaşlarıyla sarmalanmış bu cümle canımı yakmıştı. Keşke o kızı kurtarabilseydim. Keşke.

Tüylerim diken diken olduğunda düşünmeyi bıraktım ve masaya göz gezdirdim. Sevdiğim,hatta bayıldığım. Annemin bana hep yaptığı yemekler vardı.

<><><><><><><><><>

"Kaybedersin Deniz,insanlar ölür. Bazıları yavaş yavaş bazıları daha hızlı. kaybetmekten korkma,bize sahip olduğun için mutlu ol. Kaybetmek. Söylemekte zor olsada kolay. Yıllarını harcadığın şeyler,insanlar. İki dakikada gider, kaybolur. Kendini bunlar için üzme kendini. Hayat bu." Dediğinde anneme birkez daha baktım. AMA BENİM CANIM YANIYORDU.

<><><><><><><><>

Annemle olan son konuşmamdı. Ne olursa olsun üzülme demişti. Üzülmeyecektim.

Deniz güçlüydü. Durgunlaşırdı ama herşeyi içine çekip yok edecek bir güce sahipti. Böyle bir güce sahiptim.

Aslında şuan yapmak istediğim tek şey bağırmaktı,upuzun bir şekilde bağırmak. Kapının çaldığını duyduğumda yemeklere bakmayı kesip kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda kimse yoktu.

Kapattım.

Tekrar çaldı.

Açtım.

Kimse yoktu.

Kapattım.

Bu 2 kez daha tekrarlandığında birşeyler döndüğünü anladım. Son kez kapı birdaha çalındığında kapının deliğine bakmayı akıl ettim. Gördüğüm yüz karşısında öyle bir deliye döndüm ki bir anda yere yığıldım. Yüzünde arsız bir sırıtış vardı. Ve Ben DENİZ. Şuan hayatımda hiç korkmadığım kadar korkuyordum. Hiç korkmadığım kadar.

<><><><><><><><><><>

Öhöm. Bunu bir geçiş bölümü olarak sayabilirsiniz,son kısımları yazarken öyle bir paranoyaklaştım ki bütün heryerin kilitli olup olmadığını kontrol ettim. Herneyse.

Salvo'yada başlamayı düşünüyorum artık yanımda olursanız çok sevinirim(:

Deniz için vote ve yorum? Lütfen.

Teşekkürler....

Düzenlenmiştir.☠

Bir Mazoşistin Kaleminden #WATTYS2015 -DÜZENLENİYOR-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin