Multimedya : Sarah ve Bora
Şarkı ise Keremcem ; Berbat
(Dinlemenizi tavsiye ederim sözleri çok güzel çünkü etkisinde kalıyor insan)
Umarım beğenirsiniz umudum yok gibiydi ama okuyucu artmış arkadaşımın verdiği gazla yeni bölüme karar verdim diğer bölümler kaba taslak hazır umarım okuyucu artar da diğer bölümleri de verebilirim..
Iyi okumalar umarım beğenir ve bana destek olursunuz şimdiden teşekkürler
...................................,...,
Sabahleyin uyandığımda oturur pozisyona geçip dün sinemaya gittiğimiz zamanı hatırladım. Sonra utandığım için elimle filan yüzümü kapatıp yorgana iyice sokuldum. Bu benim utanma biçimimdi.Daha sonra kendime gelip yine mal gibi gülümseyerek dişlerimi fırçaladım. Arada bi kendi kendime malsın sen ya falan diyodum sonra yine ne yaptığımı fark edip aynaya ciddi ciddi bakıp cidden ben malım galiba diyip sonra yine kahkaha atıyordum.
Cidden ben bu aralar iyi değilim ben mallıklarım falan hatta Ezgiyle bi ara okul çıkışında gıcık olduğumuz teyzenin evinin ziline aralıklarla basıp kaçmıştık baya güzeldi. Ezgi başlarda asla yapmam dediyse de fazla emin konuşmamak lazımdı. Bir kere yapınca bi daha yapalım diye tutturdu orda attığım kahkahayı başka hiç bir yerde atmadığıma emindim.
Samet okuldan ayrıldı nedenini bilmiyorum ben yokken bir şeyler olduğu kesindi ama ne olduğunu sormaya cesaretim yoktu. Zaten Ezgi de konuyu açmamak için elinden geleni yapıyordu bi ara gaza gelip sormaya çalışmıştım ama bi yolunu bulup lafı döndürmüş ben kurtulmayı başarmıştı. Bende üstüne gitmemiş herşeyi akışına bırakmıştım.
Banyoda işim bitince odama geçtim üstüme fırfırları olan mor bir gömlek, siyah bir tayt giydim saçlarımı dağınık örgü yapıp siyah babetlerimi giydim.
Dedemin yanına gidip masaya oturdum
"Günaydın" dedim
"Günaydın dün Borayla buluşmuşsunuz" diyince şaşırdım sormasını beklemediğim bir şeydi sonuçta.
"Evet sinemaya gitmeyi teklif etmişti bende arkadaşımla birlikte gittim.
Bir sorun mu var?" Diye sordum başını evet anlamında sallayıp
"Onunla buluşmanı istemiyorum hatta konuşmanı bile o sana göre biri değil ve sakın ona yaklaşayım deme bilmediğin birsürü şey var"dedi ve hemen çıkıp gitti. Kendisine bir hoşçakal bile dememe fırsat bile vermemişti. Neden bu kadar sinirlenmişti ki ne yapmıştım sonuç olarak bize geldiklerinde o da Borayı sevmişti yada öyle davranıyordu belki de öyle bilmemi istemişti. Hiçbir şey anlamamıştım dedem fazla garip davranıyordu. Özelliklede Mert Bey bana anneme benzediğimi söylediğinde gözle görülür biçimde rahatsız olmuştu hiçbirine bir anlam veremedim. Daha sonra kahvaltımı edip düşünceli adımlarla okulun yolunu tuttum. Okulumla evin aradı kısa mesafedeydi hatta bir iki sokak ötesiydi. Daha sonra neden bu kadar dedemin yakınında ki bir okula kayıt olduğum sorusu aklıma düştü sonuç olarak babam dedemi sevmezdi dolayısıyla onun olduğu bir yerde daha doğrusu evinin olduğu yerde benim bulunmamı isteyeceğini hiç mi hiç sanmıyordum. Daha sonra kendime saçmalama dedim herşey bir tesadüften ibaret babam dedemin evini bilecek diye bir şey söz konusu değildi.
Ama içimden bir ses hala içimi kemirip duruyordu sadece ben umursamamaya çalışıyordum o kadar.Okula girince direk sınıfıma girdim. Artık insanlar bana insan dışı bir varlıkmışım gibi bakmayı kesmişlerdi ama okuldaki bir iki gözün hala beni takip ettiğini hissedebiliyordum.
Sınıfa girince direk Ezginin yanına gittim. Bana gülümsüyordu ne oldu dememe kalmadan gazeteyi açıp bana gösterdi. Gazeteyi alıp habere bakınca dedemle benim resmimi gördüm gazetede ünlü iş adamı haberi olmadığı torunu bulduğunu söylüyordu.
Gülümseyip egomu tatmin ederek
"Eee ne bekliyordun artık ünlü olduğuma göre lütfen benden uzak durur musun?" Dedim"Şerefsiz pezevenk seni"dedi gülerek bende ona ciddimisin bakışı atarak
"Pezevenk nedir ya azcık hayal gücünü kullan be insafsız insan" dedim sonra Mert'i hatırlayıp
"Dün mertlede baya iyiydiniz bu kadar çabuk kaynaşırsınız dememiştim ben" dedim imalı imalı ona bakarak bana
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Umudumsun
ChickLitŞu hayatta kimse bana değer vermemişti. Babam deseniz annemin katili olduğumu düşündüğü için benden nefret etmişti. Annem ise doğum sırasında ölmüştü. Yani anlıcağınız bana değer veren en ufak birisi bile yoktu. Birisi Hariç ama o da kendisine aşık...