Nesrinin hediyesinin ne olduğunu hala öğrenemedim. Her sorduğum çok az kaldı merak etme diyor. O böyle dedikçe daha çok merak ediyorum. Her sorduğumda sırıtıyor. Hatta Buket te aynı şekilde eminim ki o biliyor ama o da söylemiyor.
Tolga her zaman ki gibi peşimde.
Bugün otobüsten inince konuştuk biraz. Bugün oynayalım mı diye resmen yalvardı. Neredeyse ağlayacaktı. Kıyamadım. Eve girdikten yarım saat sonra gel dedim. Sevinçten yolda boynuma sarılacaktı.
Aslında benim de hoşuma gidiyor ama fazla istemememin nedeni şu: Birincisi Tolga artık biraz uzaklaşsın istiyorum bu olaydan. Çünkü yaşı ilerliyor. Bunun aslında bir oyun olmadığını anlayacak diye korkuyorum.
İkinci sebep ise, yaptıktan sonra günlerce popomun acıyor olması.
Eve girdikten sonra hemen bir şeyler yedim. Üzerimi değiştirecektim ki kapı çaldı. Daha 20 dakika bile olmamıştı. Gerçekten dayanamıyor bu çocuk...
Gel bakalım diyerek içeri aldım. Aç olup olmadığını sordum. Değilmiş. Farkındayım hemen başlamak istiyordu. Ama bense onu biraz delirtmek :-)
"Aaaa Tolga bak ne diyeceğim. Sen yazlıkta giydiğim yeni bikinimi görmedin değil mi?" diye sordum. Hayır anlamında başını iki yana salladı. "Çok güzel ama. Dur bekle burada giyip göstereyim sana" dedim.
Hemen odama gittim. Soyunup bikinimi giydim. Hatta popomu örten kısımlarını biraz daha araya sıkıştırdım.
Salona gittiğimde Tolga küçük dilini yutacaktı. Karşısına geçip bir kaç kez döndüm.
- Nasıl Tolga beğendin mi?
- E e evet çok güzelmiş
- Beğendiğine sevindim
- Bunu giyip plaja mı gittin?
- Evet ne olacak ki?
- Hiiiç sordumÖnünde ki kabarıklık belli oluyordu. Gizleyemiyordu artık.
"Neyse... Sen sabırsızlanıyorsun sanırım. Gel oynayalım bakalım. Odama gidelim" dedim
Ben önde Tolga arkamda koridordan geçerek odama gittik. Gözlerinin popomda olduğuna emindim.
Odaya girince yatağıma oturdum. Soyunmasını söyledim. Eskisi gibi utangaçlık yapmadan bir hamlede karşımda çırılçıplak kaldı. Yaklaşmasını söyledim. Önüme geldi. Önündeki, sert bir vaziyette, yere paralel, bana bakıyordu. Biraz eğildim ve bir elimle kavrayıp ağzıma aldım. Tolganın iki eli başımdaydı. İleri geri hareketlerime o da yardımcı oluyordu. Bu moda da yeni çıktı Tolga da diye düşündüm.
Çenem yorulmuş, dudaklarım şişmişti. Tolga ya "Biraz da sen beni ıslat" diyerek yatağa yüzükoyun attım kendimi.
Yatağa çıktı. İki eliyle bikinimin altını aşağıya sıyırdı. Tamamen çıkarmadı. Sanırım onu bile zaman kaybı olarak gördü.
Sıyırdıktan hemen sonra başını kalçamın arasına gömdü. Kendisi ağzımdayken zaten yeteri kadar tahrik olmuştum.
Onun da bana yapması daha beter yaptı beni. 3-4 dakika sonra ben hiç söylemediğim halde doğruldu ve önündekini eliyle tutarak arkama hizaladı. Sonra üzerime yatıp itmeye başladı. Elimle tutup yardımcı olmamı bile istemedi.
7-8 kez kuvvetlice itti, sonunda sanki flop diye içine giriverdi. Müthiş bir çığlık attım. Daha fazla itmedi.
Tamamen öğrendiğini düşündüm. Bir süre bekledikten sonra yine yavaşça itmeye başladı ve dibimi buldu.
Tolganın ki sanki her yaptığımızda bir öncesine oranla daha da büyüyordu. Ah larım of larım kesilince içimde gidip gelmeye başladı.
Bende her zaman ki gibi sağ elimi alttan bacak arama götürüp okşamaya başladım.
5-6 dakika geçmemişti ki ben inlemelerime engel olamayarak boşaldım. Ama Tolga devam ediyordu. Canım yeniden yanmaya başladı.
- Tolga yeter artık bitirelim
- Dur Pelin abla çok az kaldı
- Dayanamıyorum ama canım acıyor
- Bekle bekle. Lütfen bekleHareketlerini daha da hızlandırdı. Ben bağırmaya başladım. O sırada çok kuvvetli bir şekilde itti kendini ve öyle kaldı. İçimin ıslandığını hissettim.
Bugün Tolga nın bunu hala bir oyun olarak bilmediğinden emin oldum.
Yeni planlar yapmam gerekecek. Ürktüm biraz. Ya annem babam veya Sevim abla öğrenirse?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günlüklerim (Gençlik ve Bekarlık)
Non-FictionEn özel günlüklerimi sizlerle paylaşıyorum.