Can Kırıkları

20 2 2
                                    

Size polis&savci minsung getirdim umarim begenirsiniz🫶🫶

Iyi okumalar⭐️

Oy sınırı:5
Yorum sınırı:8
———
Fazla yüksek olmayan topuklu botlarımla emniyete doğru yürüyordum. Sinirden adımlarımı öyle sert atıyordum ki artık ayaklarım acımaya başlamıştı.

Cinayet büronun önüne geldiğimde biraz bekleyip soluklandım ve adımlarımı hâlâ sinirli olduğum için sert atarken içeriye girdim. Hışımla yürüyüp başkomiserin kapısını sertçe çaldım ve bir cevap bekledim girmek için, ancak kimseden bir ses gelmeyince kapıyı açıp içeri daldım.

Odanın boş olduğunu görünce daha fazla sinirlendim. "Başkomiser Minho nerede?" Soruyu yönelttikten sonra aralarında kararsız bakışmalar geçen çalışanlara, bir cevap alabilmek umuduyla tekrar ettim sorumu.

Aralarından bilgisayarın başındaki koltuğunda ayakta duran kızıl uzun saçlı kadın komiser beni anlamış olacak ki ikinci tekrar edişimde bana "Müdürümüzün yanındaydı sayın savcım." Diyerek cevap verdi, diğerleri onun bu yaptığına sinirlenmiş gibi baktılar.

Cevabımı bulduktan sonra hızla emniyet müdürünün odasına adımlamaya başladım. Kendisini ateşe attığı yetmez gibi bir de emniyetin adı zan altında kalacaktı. Müdürün odasına vardığım an kapıyı çaldım ve gelecek komutu bekledim, olumlu bir komut geldiğinde daha fazla zaman kaybetmemek adına direkt kapıyı açtım.

Lee Minho, müdürün masasının önünde duran iki koltuktan birine rahat bir tavırla oturmuş başına gelecekleri bekliyordu. Bu rahat tavırları sinirlerimi öyle bozuyordu ki, yalnızca kendisinin başının yandığını sanacak kadar aptal bir başkomiserdi.

Geçip karşısındaki koltuğa oturdum, ben gelmeden önce konuşmayı bitirmiş gibilerdi ancak maalesef benim çenemden kurtulamayacaktı. Ben ağzımı açacakken konuşmaya başladı, "Kim söyledi sana burada olduğumu?" Söylediği şeye gülüp bir 'hah' sesi çıkardım ağzımdan. "Benim çenemden kurtulabileceğini mi sandın? Eğer öyleyse evde kalmalıydın başkomiser." Dediğim şeye benim gibi tepki verdi ve tekrardan konuşmaya başladı "Tüh, fırsatı kaçırdık desene. Aslında şu an da gayet iyi bir fırsat." Koltuğa bıraktığı siyah deri ceketini alıp hışımla ayağı kalktı ve kapıyı açıp çıktı.

"Bu adam hiç akıllanmayacak.." Dedim kapanan kapının ardından bakarken. Yanımda duran çantamı alıp kalktım ve Minho'nun yaptığı gibi ardıma bakmadan kapıyı açıp çıktım. Çokta hızlı davranmıyordum çünkü şu an odasında oturup cinayet beklediğini biliyorum veya kardeşinin cinayetinden bir haber beklediğini.

Bir elimde pastaneden aldığım simitlerin içinde olduğu poşet, diğer elimde çantamla beraber başkomiserin odasına yürüyordum. Odanın önüne vardığımda arkadan komiser olduğunu düşündüğüm kısa, siyah saçlı çocuk bana doğru konuştu. "Sayın savcım, başkomiserimi arıyorsanız biraz önce ihbar geldiği için çıktılar." Söylediği şeyi duyduğumda çocuğa doğru dönüp "Adres ihbarı gelmedi bana, eğer biliyorsanız adresi yazıp verin. Hızlıca." Dediğimde bugün bana cevap veren kızıl saçlı komiser hızlıca yazdığı adresi bana doğru uzattı.

Baktığımda emniyetin yakınında olduğunu gördüm. Kim cinayet işleyip cesedi emniyetin yakınlarına bırakırdı ki? Daha fazla oyalanmadan hışımla cinayet büronun kapısından çıktım ve daha sonrada emniyetin kapısından.

Birkaç sokak öteye vardığımda Minho'nun ceset torbasının başında olduğunu gördüm ve adımlarımı hızlandırıp yanına gittim.
"Ne olmuş? Hangi insan emniyetin yakınlarına ceset bırakır ki?" Diye sordum merakla, bir ceset torbasına bir de bana bakarken ağzını açtı ancak konuşmadan tekrar kapattı. Daha sonra elini kaldırdı, bu hareketi benim üzerimden kaldırarak yaptığı için ne yaptığını göremedim, birkaç saniye sonra arkamdan bir polis memuru geldi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Kış Sabahı, MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin