15. BÖLÜM

1.5K 98 4
                                    


      Helllooo💚💖
  
    Nasılsınız? Hayattan memnun musunuz?

   Son birkaç bölümdür yorumlar çok azaldı. Lütfen satır aralarında yorum yapmayı unutmayın.🌞

Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.✨💙
     
                  __ __ __ __ __ __ __ __ __

  
    Saat gecenin 4.30'u ve biz Toprakla nereye gittiğimizi bilmediğim bir yola çıktık. Gece beni uyandırdıktan sonra sadece ' gidiyoruz ' deyip pijamalarımı çıkarmama bile fırsat vermeden arabaya bindirmişti. Üstümde şortlu kısa bir takım olduğu için çıkmadan önce askıdan kendi paltosunu alıp bana giydirdi.

Şuan aşırı komik duruyorum. Boyum kadar bir kaban, Toprak'ın omuzları benimkinin iki katı olduğu için havada duran kabanın omuzlarıyla resmen bir sirk çalışanına benzemiştim. Tabii bunlar Toprak'ın bana içinden geçenleri anlatmasının yanında göze gelmeyen sorunlar.

" Nereye gidiyoruz?" İçimdeki meraka yenik düşerek sorduğum soruyla Toprak'ın yolda olan bakışları kısa süreliğine bana döndü.

" Birkaç saatlik yolumuz var." 

E iyide ben ne kadar kaldı diye sormadım ki. Nereye gidiyoruz? Dedim. Bundan da cevapları zorla alıyoruz.

" Nereye birkaç saat kaldı?" Ehehe güzel soru. Herhalde buna da kaçak cevap vermezsin Toprakcığım.

" Mezarlığa gidiyoruz." Kelimeler ağzından o kadar zorlukla çıktı ki sorduğuma bin pişman oldum. Büyük ihtimal annesinin mezarına götürüyordu bizi.

Belki de kendini en rahat onun yanında anlatabiliyordur. En çok onun yanında gerçek Toprak olabiliyordur.

Sessizlikle geçen saatlerin ardından. Birden araba ani bir fren yapınca dışarı baktım ve bakış açıma giren mezarlık tabelasıyla ürperdim. Tamam, Toprak için şuanki durumun zorluğunu tahmin bile edemem ama ne bilim işte eğer hakkım varsa.. sanırım bende garip hissediyorum. Evet, belki hiç tanımadım belki hiç sohbet edemedik, anne kız günleri yapamadık... Ama onunla tanışma fırsatımın bile elimden alınmış olması kırıyor işte.

Toprak arabadan inip benim kapıma geldi ve alışık olmadığım bir kibarlık sergileyerek kapımı açtı. Sonrasında hız kesmeden seri ve büyük adımlarla bileğimden tutarak mezarlığa giriş yaptı. Biraz yürüdükten sonra oraya geldik. Leyla Soydar'ın mezarlığına..

Bu sefer eli bileğimden sanki gücü gitmiş gibi istemsizce düşünce kendimden beklenmedik bir hareketle Toprak'ın elimin iki katı büyüklüğündeki elini tuttum. Bakışları bir an için bile olsa bana dönmedi. Hâlâ tek odağı mezardı.

Biraz daha yaklaştık ve mezarın kenarındaki mermer taşa oturdu. Şuan izlediğim Toprak o kadar kırgın ve hüzünlü ki, onu ilk defa hissettiklerini bu kadar net yansıtırken görüyorum.

Önce eliyle canlı birini sever gibi bastırmadan, nazikçe okşadı toprağı. Sanki ben yokmuşum gibi çok rahat davranıyordu. İçinden ne geliyorsa öyle. " Uzun zamandır gelmiyorum. Kızma bana.. Sana bugün birini getirdim çünkü." Bakışları kısa bir süreliğine bana döndü derin bir nefes alarak konuşmasına devam etti.

" Anne, kızınla tanış. Leylim. Burda artık.. Bizle. Keşke sende görseydin. O kadar benziyorki sana.. o kadar benziyorki.. Bazen içimden tıpkı sana yaptırdığım gibi saçlarımla oynatmak geliyor. Gerçi hatırlar mısın bilmiyorum. Bende bile kesik kesik o zamanların.." Derin bir nefes alıp elini mezar taşına koyarak konuşmasına devam etti.

Yeşeren UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin