14- Ağır abi Hyunjin

88 9 1
                                    

Tamam, başlıyoruz.
Odaklan. Hız. Ben hızım. Bir kazanan, kırk iki kaybeden. Ben kaybedenleri kahvaltı niyetine yerim. Kahvaltı? Belki de kahvaltı yapmam gerekirdi. Kahvaltı bana iyi gelebilirdi. Hayır, hayır, hayır, odaklan. Hız. Hızlıdan daha hızlı, çabuktan daha çabuk. Benim adım Jisung. Hız. Ben hızım

"Napıyon lan, Chann sanırım Jisung kafayı yedi"

"Bide ezberlemiş replikleri"
Changbin ve Minho'nun konuşmasıyla aslında içimden değilde dışardan konuştuğumu anlamıştım.
"Ya Changbin aşırı heyecanlı ve gerginim"

"Endişelenme küçük sincap çık ve anasını ağlat ortamın" yanıma gelen diğer üyelerle artık yukarı doğru çıkacak platformun üstüne gelmiştik.
Dudağıma konan öpücükle üyelerden gelen öğürme sesleri de bir olmuştu.
"Jii bazen ölücem sanıyorum"
"Niye?"
"O bal dudakların çok hoş ama seni endişelendirecek cümleler kuruyorlar"
Dedikleriyle sırıtıp yanağını öpmek için uzandım.

"Hadi! hadi sıranıza girin yukarı çıkıyorsunuz, Jisung lütfen hayatının en eğlenceli dakikaları yaşamadan bitirme bu günü"

Menejerin konuşmasıyla düzene girip yüzüme kocaman bir gülümseme kondurdum. Yukarı çıktığımda çığlık çığlığa bağırmaları duyuyordum. Elimdeki mikrofonu çevirip sahnede adımımı attım.

Tamam,başlıyoruz.
Odaklan benim adım Han Jisung. Ben hızım.

...

HAN JİSUNG HAN JİSUNG HAN JİSUNG

Bağırmalarla birlikte selamımızı verip sahneden indik ve bugünkü sahnemizi bitirmiştik. Benimde ilk sahnemi.
Kulise geçtiğimiz gibi sırıtarak kendimi koltukların üstüne bıraktım ama arkamdan gelen sürüyü farketmeden yapmıştım bu hareketi.

Ve üstüme atlayan sırayla üyeler...

"Yah! Sevgilimin canını acıtıcaksınız kalksanıza üstünden"
"Ay ay bu da hemen hanımcı olmuş"

Üstümden kalkmalarıyla rahat bi nefes almıştım ki bu saniye sürmüştü. Changbin, hem kolumu hem bacağımı tutarak kendi etrafında döndürüyordu beni.

"Changbin biliyorum kas çalışman lazım ama bunu benim sevgilimle yapma"

"Hyung domatese döndü"

"Bırak lan sevgilimi kas yığını" ve sırtına atlayan bir adet Hyunjin.
Dengede durmaya çalışırken beni bi anda yere bırakmasıyla gülmeye başlamıştık o kadar mutluydum ki acısını bile hissetmemiştim.
"Felix Felix şimdi hatırladım daha seni dövücem"
"Jisung sevgilini tutar mısın, sırayla saldırıyor hepimize aaaa hoşt ulan"
"Niye ki" Seungmin'nin sorusuyla tekrar hepimiz Hyunjin'e baktık.

"Eric'e Jisung'un numarasını verdin diye"

"Oha sen unutmadın mı onu"

"Önemli şeyleri unutmam"

"Yaaaa"
"Yaa tabi sevgilim, akşam birlikte fotoğrafımızı ona at görsün"

"Çocuğa durup dururken niye atıyım öyle bir fotoğraf"
"Sevgilime atıcaktım dersin bir şey olmaz"

"Iyy kıskanç Hyung hiç çekilmez"

"Sen sus bebek ekmek"
"Kızma lan yavruma" Chan Hyung arkadan gelip ensesine yapıştırmıştı.

"Kaldı iki"

"Jisung solo kısım ister misin"

"Hyung bu konserde isticeğimi sanmıyorum şimdilik"

İçeri giren menejer Hyung'u dinlemeye başladık.

"Jisung! Tt'da güneme girdin şu an 1. Sıradasın dünya da ise 3. Sıra ilk ikisinde Exo baekhyun'nun terhisi var. Aferin sana, sahnede çok iyi iş çıkardınız toparlanıp dinlenmeye gidebilirsiniz."diyip çıkmıştı.

"Vay be baekhyun sunbae geldi demekki"
"Got me feeling like" Felixle söylediği sarkının sözlerini devam ettirdim.
"Pop rocks, strawberry, bubble gum"
"Valla ikinizde gündemden düşmezsiniz kolay kolay Hyung şimdi"
Konuşan Jeongin'i kolumun altına alıp adımladım. "Öyle bebek ekmeğim, hadi gidelim artık"

"Bir şeyinizi unutmayın çocuklar" diyerek Chan Hyung  kapıdan çıkan bizim arkamızdan geliyordu.

"Jisung bu akşam bari benlesin değil mi?"
Tam cevap vericekken arkadan Felix'in laf atmasıyla güldüm.
"Üzgünüm Hyunjin bugün sıra bende, listeye alalım seni"
Ağlar gibi yüzünü buruşturarak Felix'e döndü. "Şaka gibi ya sevgilimle yatmak için sıra alıyorum"

"Şey Hyung yatmak için sıra alıyorum demek biraz, ay dur gülmemi durdurmam lazım" Jeongin'nin kahkahası kulaklarımızda yankılanıyordu. Sanırım kulaklarıma kadar kızarmıştım. "Olum bidaha yaklaşmayın lan, artık uzak duracaksınız bizden. On adım öteye gidin, sen de hızlı yürü manita tıch tıch"

"Şuna bak şuna ağır abi moduna geçmiş hemen. Tesbihte verelim mi?"

"Gerek yok elime sadece Jisung'un elinin değmesini seviyorum, onun parmak eklemleriyle oynarım ben"

"Kelimelere bak kelimelere sevgilim senin huyunu suyunu bilmesem Minho Hyung'un dediği gibi ağır abi olmuş bu derim"

Arabalara binmiş otele doğru yol almıştık bile konuşurken. Her konser dönüşü olduğu gibi bunda da Hyunjin ile yan yana oturmuş, ellerimizi kenetlemiş, kulağımızda Adele - Lovesong çalarken dışarıyı izliyorduk.
Ne dersem diyeyim seni daima sevicem.

__________________

Bu bölümü yazarken Kai'nin askere gideceği haberini aldık, üzüldüğüm şey askere gitmesi değil de bu kadar emek harcamışken bir anda haberinin olması ;(
Hayırlısıyla gidip gelsinde yavrum.
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen ve beğenmeyi de unutmayınn.
Hepinize sağlıklı haftalar diliyorummm.

Hyunsung İle Çıkışa Doğru  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin