19- Mutluluk

541 44 17
                                    

Tam şu an yazdım ve salıyorum. Yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı atlamayın 🌸

...

İki ay sonra
Muzaffer
Ailem, beni almadan Ege'ye yerleşmişti. Ben gitmek istemediğimi, babama çok net bir dille söylemiştim. Babam da biraz söyledikten sonra kabul etmişti zaten. Buralarda da bir ayağı olsun istiyordu.

Ben, Selman'ın bana yaptığı teklifi elbette ki kabul ettim. Evlenme teklifi etmişti. Resmi olarak evlenemesek de, aynı evde yaşamaya başlamıştık. Babası da ilişkimizi biliyordu ve zaten homofobik olmadığı için kötü bir tepki vermemişti. Hayatımızda her şey rayına oturmuş, yolunda gidiyordu.

İlkbahar iyiden iyiye kendini gösteriyordu. Havalar ısınmaya başlamıştı. Ben yine her zaman olduğu gibi mağazada duruyordum. Birden bire mağaza sahibi olup çıkmıştım. İşime de geliyordu bu durum. Bir işim vardı. Mükemmel bir de sevgilim vardı ve aynı evde yaşıyorduk. Mutluydum. Çok mutluydum. Daha ne isteyebilirdim ki bu hayattan?

Yine bir akşamüstü mağazanın merdivenlerinde oturmuş çayımı yudumlarken, Selim geldi yanıma.

"Hoş geldin kanka? Hayırdır?" diye sordum. Çünkü normalde bu saatlerde gelmezdi pek.

"Hayır ya şerle işim olmaz bilirsin." dedi ve yandaki çay ocağında çalışan elemana seslendi. "Bünyamin bir çay versene buraya!" dedi ve dizime vurdu hafifçe.

"Ee yenge.. Nasıl gidiyor abimle? Aynı evde yaşamaya alıştınız mı?" diye sordu sırıtarak. Dediği kelimeyle çay boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. O da gülerek sırtıma vurdu birkaç kez.

"Ne yapıyorsun olum biri duyacak şimdi!" dedim hızlıca etrafa bakarak. Hâlâ sırıtıyordu.

"Ha sen birinin duymasından mi korktun? O zaman yenge dememde sıkıntı yok yani?" dedi gülerek. Tam bir şey diyecekken, Bünyamin elindeki tepsiyi sallaya sallaya çayını getirdi Selim'in. Çayı aldıktan sonra bir yudum içip yanına koydu.

"Yani iyi gidiyoruz." diye cevap verdim az önceki dediğini es geçerek. "Yanımda olması güvenli hissettiriyor. Selman yanımdayken gerçekten de evimde gibi hissediyorum." dedim doğruca.

"Vay be. Adam aşık." dedi sırıtarak. Sanki kendisi benden farklıydı. "Afşa'da bana sürekli baskı yapıyor bana yerleş diye. Babamı tek bırakmak istemiyordum ama babam da bu ara köye gideceğim falan diyor. Ne bu yaşlılardaki Ege merakı kardeşim anlamadım." dedi ve çayından yudumladı.

"Baban giderse Afşa abinin evine yerleşmende bir mani kalmaz." dedim. Başını salladı olumlu bir şekilde.

"Aynen. Bakalım babam tamamen kararını versin de, ona göre bakacağım bende durumlara." dedi ve son yudumu içip, ayaklandı. "Arada uğra yanıma. Çok boşluyorsun beni. Ben senin kuman sayılırım." dedi sırıtarak. Ben de güldüm bu kez.

"Geri zekalı." dedim gülerek. O da üstünü başını düzeltiyordu. "Gelirim bir ara kanka merak etme." dedim daha sonra.

"Hadi eyvallah. Kolay gelsin." dedi ve dükkana doğru gitti. Ben de Bünyamin'den bir çay daha istedim ve merdivenden kalkıp, içeri geçtim. Selman gelene kadar biraz zaman geçerdi böylece.

Bünyamin'i bilen çıkar ?

Bu arada, sonraki bölüm final.

GÖNÜL MESELESİ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin