Bir küçük sadgül meselesi

Sadece ikimizin sesi ikimizin nefesi

"Sadi nereye gidiyoruz söylemedin hala."

"Doğa ile iç içe olacağımız , sadece ikimizin olacağı bir yere." dedi Sadi gülümseyerek.

Songül ise dayanamayıp boynuna atlamış Sadi'yi öpücüklere boğmaya başlamıştı. "Dur karıcım dur araba kullanıyorum dikkatimi dağıtıyorsun" dedi Sadi ama içinde bulunduğu durumdan oldukça memnundu aslında. Songül gülümseyerek ayırdı ellerini Sadi'nin boynundan. "Daha dikkatini dağıtacak bir şey yapmadım" dedi varla yok arası bir tınıyla gülümseyerek.

"Anlamadım" derken kaçamak bir bakış attı Sadi Songül'e.

"Hiç" dedi Songül ve radyoya uzattı elini. "Biraz müzik dinleyelim diyorum."

Songül radyodaki çalan şarkıları peş peşe değiştirirken Sadi istemsizce gülümsüyordu Songül'ün bu haline. "Karıcım bir tanesi dursun işte. Sen müziği açana kadar biz varacağız gideceğimiz yere."

"Öyle deme Sadi ya. Bizi anlatan bi şarkı olsun istiyorum."

"Bizim bir  sürü şarkımız var zaten karıcım unuttun mu?"

"Neymiş onlar? dedi Songül sorgularcasına Sadi'ye bakarken.

"Bir kaç gün içinde dön ne olur? dedi Sadi şarkıyı kısa bir kuple mırıldanıp. "Bu bensiz dinlediğin ama benim de gizlenerek de olsa sana eşlik ettiğim ilk şarkı"

Sadi'nin cümlesinin bitmesi ile gözleri doldu Songül'ün. "Evet beni bırakıp gittiğin zaman söylemiştim bu şarkıyı. O gün yanıma gelmediğin için hala çok kızgınım sana"

"Özür dilerim karıcım" dedi Sadi çatallaşan sesiyle ve küçük bir öpücük kondurdu Songül'ün eline. Songül Sadi'nin canının sıkıldığını anladığı an pişman oldu söylediği söze. Durumu  düzeltmek istedi hemen. "Başka" dedi derin bir nefes alıp sesinin toparladıktan sonra "Başka hangi şarkı var ikimiz ile alakalı?"

Beni hatırlandın mı? Kalbimdeki harabelerin mimari. Hatırladın mı? Nasıl yıkıp döktüğünü?" dedi Sadi boğuklaşan sesiyle şarkıyı mırıldanmaya çalışırken. "Bu var ama bunu da ilk kavgamızdan sonra dinlemiştik. Görünen o ki hep üzüyorum ben seni."

Sadi'nin titreyen sesi ile gözleri tekrar buğulandı Songül'ün. Sadi'nin elini kavradı hemen sıkı sıkı. "Deme öyle. Ne kadar şanslıyız baksana. Her durumumuz için bir şarkımız var. Ama tabi ki artık hiç ayrılmayacağımız için bu şarkıları bir daha dinlemek zorunda kalmayacağız  öyle değil mi?"

"Öyle güzel karıcım" dedi Sadi sesine yerleşen hüzünlü bir tınıyla."

"Şimdi çok mutlu olduğumuza göre mutlu zamanlarımız için de bir şarkı bulmamız gerek."

"Düşünelim karıcım o zaman" dedi Sadi hafifçe tebessüm edip gözünü yoldan ayırmadan.

Songül ise bir süre düşündü seçeceği şarkıyı. Sonra "buldum" diye bağırdı sesi neşeyle cıvıldarken.

"Hadi aç da dinleyelim o zaman"

"Geliyor bekle. Telefondan açacağım." dedikten sonra şarkıyı bulup açtı Songül. Ve yönünü Sadi'ye dönüp eşlik etmeye başladı şarkıya.

Aç kalbini ben geldim
Sıkı sıkı tut bırakma
Zar zor yıktım duvarlarımı
Kıymetini bil uzatma
Bak yaldızlarımı döktüm
Açtım kapılarımı gir içeri
Gör parklarımı bahçelerimi anla
Ben büyük harflerden ürktüm
Ben anlamam toptan tüfekten
Ben anlamam taştan yürekten
Anlamam Akıntıya kürekten
Bunları boşver ne haber aşktan