11.05.2023
*****
Yürüyerek geçirdiğimiz 1 saatin sonunda şükür ki AVM'ye varabilmiştik. Üçüzlerim sağ olsun oyalandıkça oyalanmıştık. Süreyi nasıl da çok uzatabiliriz yarışına girmişlerdi sanki.
"Vardık." Dedi Ayaz sanki biz vardığımızı göremiyormuşuz gibi bir de sesli dile getirmişti.
Ona ters ters bakışlar atarak konuşmaya başladım. "Yani biraz zahmet oldu ama." Dedim bıkkınlık akan ses tonumla.
"Niye öyle söylüyorsun ki bebeğim. Ne güzel temiz hava almış olduk." Dedi Akın alayvari bir ses tonuyla, yürümek için ısrar ettiğimde kulladığım kelimeleri şu an yüzüme vuruyordu.
Yüzüme haylaz bir sırıtışla bakıyordu, sinirlenmem hoşuna gitmişe benziyordu ve bunu göstermekten çekinmiyordu.
Bende alayla yüzüne bakıp dudaklarımı araladım. "Ya ya ne güzel normalde 25 dakika da yürüdüğümüz yolu sayenizde 1 saatte geldik." Dedim alayla başladığım sözleri sinirle bitirerek.
Gözlerim ikisini de parçalamak istercesine üstlerinde dolanıyordu.
"Ama güzelim iyiliğin içindi hem biz otobüsle gidelim, demiştik." Dedi Ayaz, beni yumuşatmak istercesine. Şu an o bile sinirleri bakışlarımdan korkmuş görünüyordu. Aslında bu halimden Akın da tırsıyordu ama alaya almak daha çok işine geliyordu.
"Ulan ben ne bileyim 5 dakika da bir mola vereceğimizi. Hayır yani bilsem tabiki otobüsle gidelim derdim." Dedim sitemle.
Akın ve Ayaz konuşacaklardı ki ikisinin de bir şey demesine izin vermeden kollarından çekiştirerek içeri girdim. "Sakin ol güzelim, kimsenin bir yere kaçtığı yok."
Ayaz'ın yan profiline kısa bir bakış attım. "Valla konu siz olunca her şey olabilir." Dedim kinayeyle.
"Bize olan güvenin gerçekten göz yaşartıcı Çisem'cim." Dedi Akın aynı şekilde kinayeyle cevap verirken.
"Öyledir Akın'cım." Dedim. Sonra aklıma gelen detayla aniden kollarından çıkarak durdum ve üçüzlerim de affalayarak durdular.
"Ne oldu güzelim?"
Ayaz'ın meraklı sorusuyla ona döndüm. Akın da tıpkı onun gibi gözlerindeki merakla bana bakıyorlardı.
"Bir şey olmadı sadece size kızgın olduğumu hatırladım. Ve kızgınlığım geçene kadar da sizden uzak durmaya karar verdim." Dedim şımarırcasına. Şımarmayı seviyordum. Her insan severdi ve hayatında onu şımartan bir insan olması şanstı. Benim de şansım üçüzlerimdi.
"Hımm demek benim canımın içi bize kızmış ha? Peki bu küçük hanımın kızgınlığı nasıl geçer?" Diye sordu Akın. Niyetimi anlamış gibi üstüme gitmiyor, sadece onlara nazlanmama izin veriyordu.
"Artık onuda siz bulacaksınız Akın Bey. Her şeyi benden bekleyemezsiniz yani." Dedim oyunumu sürdürürken.
"Bak sen şu cadıya demek biz bulacağız ha." Dedi Ayaz muzip bir tonda. Akın daha fazla kendini tutamamış olacak ki yanaklarıma yapıştığı gibi sağa sola çekiştirmeye başladı.
"Ya Akın bıraksana." Her ne kadar düzgün bir cümle kurmaya çalışsamda canımın acısından pek becerememiştim. Gerçekten çok sert bir şekilde çekiyordu. Yanaklarımın kızardığına adım kadar emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üçüzler
Ficção Adolescente"Acının şiddetli oluşu değil, sürekli oluşu yoruyor bizi." - Oğuz Atay