Nil’den:
"Ben az önce ne yaptım? Resmen hiç tanımadığım, hayatımda görmek dahi istemeyeceğim birine meydan okudum! Hem de neden? Sırf, ‘Gıcık oldum,’ ‘Gıcık olsun,’ gibi saçma sapan bir sebepten. Ama işin aslı tam da bu. Evet, bu yüzden yaptım."
"Bahse girerim onun da nedenleri benimkilerle birebir aynıdır. Üstelik beni buna iten, içimdeki bu saçma cesareti körükleyen şey, sürekli suratına vurduğum o dev egosudur belki de. Şu an emin değilim, ama kendime sorduğum sorunun ilk cevabı bu: Gıcık oldum, gıcık olsun!"
---
Dirhan’dan:
"Neden hayatıma parsel parsel uzak olsun diye dua ettiğim bir kızla tartıştım ki? Hem de ne için? Sırf portakal yüzünden! Öyle ya, portakal saçlı, açık mavi gözlü, hiç tanımadığım biri gelip de bana meydan okursa, ben de cevabını veririm."
"Ama hayır, onun çocukça ‘Gıcık oldum, gıcık olsun,’ gibi nedenleri olabilir. Bende ise daha büyük, daha ‘Dirhanvari’ bir neden olmalı: Ders vermek! Evet, bu tam benlik."
"Nil’e öğreteceğim çok şey var. Aklının ucundan geçmeyecek, tahmin bile edemeyeceği şeyler. O yüzden telefonumu elime aldım, rehberden numarayı buldum ve… 3 çalış sonra açtı."
---
Nil’den:
"Babam, ‘Dirhan aradı,’ dediğinde, elimdeki kahve kupasını düşürmemek için kendimi zor tuttum. O anda içimde öyle bir fırtına koptu ki… Kim bu Dirhan? Babam onu nereden tanıyor? Ve neden beni tanıdığını ima eden cümleler kuruyor?"
"Sonra aniden kendi tarifini yaptı: Koyu turuncu saçlı, açık mavi gözlü bir kız. Babam konuşmasını kesip bana baktığında, bir saniye boyunca nefes almayı unuttum. Annemin bakışları, babamın şaşkınlığı… Ne yani? Suçlu ben miyim şimdi?!"
"‘Dünya üzerinde tarife uyan bir tek ben mi varım, Allah aşkınıza?’ dedim hafif bir kahkahayla. Ama içten içe yaralanmıştım. Ben, bu ailede bir yabancı gibi hissediyordum. Hele ki onların Dirhan’ın bir sözüne benim bin sözümden fazla güvenmeleri… O an odamda sessizce ağladım. Kimseye göstermeden, sessizce."
---
Dirhan’dan:
"Plan tıkır tıkır işliyor. Tahminlerimde yanılmam. Eğer Nil, Faruk amcanın kızıysa —ki eminim— bu oyun daha yeni başlıyor."
---
"Kapıyı açtığımda elimde kocaman bir nergis buketiyle o karşımdaydı."
"‘Dirhan?’ dedim, şaşkınlıktan küçük dilimi yutacak gibi."
2 Bölüm sonu...
---
Son Not:
Herkese selam! Bölümü nasıl buldunuz? Nil’in sabahtan akşama kadar Dirhan’ı görmesine ne diyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Portakal rengi yıldızları unutmayın! 😊
---
