●•°9°•●

190 14 17
                                    

Ferman' ın ağzından...
Kardeşimden iz yoktu ve ben kafayı yemek üzereydim çetin' in inine yaklasmistik. İçimdeki öfke biran bile dinmiyordu onu bulduğum yerde gebertecegim.
Kardeşime zarar verdiği Her an için cehennemi yaşatacaktım ona.
...
Saatler sonra gelmiştik etraf sessizdi çok şüphe uyandiriciydi yavaşça ilerledik. İçeri girdiğimizde kimse yoktu yukarı katları aradılar diğerleri gerçekten ne bir tuzak nede bir insan vardı nede Ali...
Kardeşim yoktu.. ne kadar uzaktaydım ona onu bile bilmiyorum.. o ne halde onu bile bilmiyorum... kafayı yemek üzereydim...
Bir kaç adim attığımda yerde duran bir kan birikintisi ile karşılaştım kan birkintisinin içine bir künye düşmüştü yavaşça eğildim ve künyeyi elime aldım yazının üstü kanla kaplıydı. Asker künyesiydi bu...
Kanı sildim yazı ortaya çıktı "ALİ ERYİĞİT" yazıyordu künyede beynimden vurulmusa döndüm bu Ali' nin kanıydı... Ali' ye daha çok zarar vermişti o it, kan kusturmustu kardeşime ya da yaralamısti bilmiyorum ama Ali şuan ağır yaralar olabilirdi.. acı çekiyordu kardeşim acı çekiyordu ama ben bir şey yapamiyordum... elim kolum bağlıydı sanki...

"Ferman o ne? Elindeki ne Ferman?" Ahmet in sesiyle düşüncelerden sıyrıldım. Künyeyi ona uzattım.
"Kardeşimiz buradaymış... yaralanmış Ahmet.."
"A-Ali..." künyeyi elleri titreyerek almıştı Ahmet ellerimden.
Oda yanıma dizlerinin üstüne çöktü elleri titriyordu vu nedenle avucunun içindeki kunyede titriyordu yavaşça sıktı künyeyi elini sımsıkı yumruk yaptı. Oda benim gibi gözlerinden gelem yaşları zorla tutmaya çalışıyordu.
...

Yazarın ağzından...

Ferman ve Ahmet kendilerini zor tutuyorlardi. Ahmet Ali nin künyesini boynundan geçirdi ve üniformasinin içine koydu.
Ahmet:biraz daha dayan aslanım kurtaricaz seni.
Demir:dayan Ali...
...

Onlar ini iyice aramış fakat yararlı bir şey bulamamislardi diğer inin olduğu yer belli olmuştu Adil onlarla irtibat kurup haber vermişti uzaktaydi nerdeyse oldukları şehrin diğer ucundaydı biraz zaman alacaktı ama ulasacaklardi.

Ferman:pekala, herkes dikkat etsin gözünüzü dört açın yolda tuzak kurmuş olma ihtimalleri var.
Tim yola çıktı ve iki gün sonra bir ine geldiler fakat çok fazla adam vardı o yüzden bir plan yapmak zorundalardı.
...

O sırada Ali çok kötü durumdaydı karnında derin kesikler vardı ve çetin onu bir çok kez bıçaklamıştı her yeri kan revan içindeydi yüzü bile kan içindeydi nerdeyse tanınmayacak haldeydi çok fazla işkence görmüştü bilincini kaybediyor fakat çatının adamları ona bir ilaç veriyor ve uyaniyordu geri istesede uyuyamiyordu.

Ali:senin canına okuyacaklar it herif.
Çetin:abin belkide çoktan gebermistir ya da seni bırakıp gitmiştir Alicik.

Ali Çetin' in yüzüne tükürür çetin sinirle Ali nin yüzüne bir yumruk geçirir ve Ali ağzında dolan kanı yere tükürür çetin bu sefer Ali nin karnına tekme atar ve Ali' nin nefesi kesilir.

Çetin Ali' ye işkence yapmaya devam ederken adamlardan birisi gelir.

X:patron askerler geldi disarda çatışma başladı ve içeri doğru ilerliyorlar kacmamiz gerek.

Ali:öleceksin çetin.. cehenneme hazırla kendini.

Çetin: kimin öleceğini göreceğiz Alicim.

Çetin belindeki silahı çıkardı ve Ali' ye iki el ateş etti kurşunların birisi Ali' nin göğsüne geldi diğeri ise karnına. Dizleri büküldü Ali' nin ama elleri yukarı bağlı olduğu için asılı kaldı. Adamlardan birisi Ali nin zincirlerini açtı Ali' yi tehdit olarak görmüyorlardı artık.

Çetin:belki abine son kez sarılmak istersin diye açtık, vedanın iyi yap Alicim.

Çetin adamlarıyla beraber kaçtı Ali ise sürüne sürüne kapıya gitti sürünerek gittiği her yer kan içindeydi.
Yavaşça ayağa kalktı duvarlardan tutuna tutuna yürümeye başladı. Ellerindeki kanı duvarlara bulaştı abisi neredeydi bilmiyordu ama yakinlardaydi bunu biliyordu.
Ali karnını tutarak ilerlemeye devam etti zar zor nefes alıyordu yürümesi bile bir mucizeydi uyanık kalabilmesinin sebebi verilen ilaçtı fakat ilaç iki saat önce falan verilmisti yani her an gücü tukenebilirdi.
Kapıya doğru ilerledi çetin ve adamları arka taraftan kalmışlardı silah sesleri susmustu büyük ihtimalle dışarıdaki adamların işi bitmişti.
Ali:b-bekle a-abi..
Ali zar zor yürümeye devam etti duvardan destek ala ala kapıya geldi ve kapıyı açtı...
...

Doruk:komutanım kapıdan birisi çıkı-
Ferman:ne oldu Doruk? Kapıdan kik çıktı?
Doruk:k-komutanim A-Ali.. Ali dışarı cıktı komutanım.
Ferman:Ali...
Ferman hemen dürbünü alıp bakti gerçektende Aliydi
Fakat kardeşi kan içinde kalmıştı Ferman dürbünü bırakıp koşmaya başladı.
Ferman:ALİ! Ferman Ali nin yanına koştu elindeki silahı yana fırlattı ve Aliye sarıldı sımsıkı fakat Ali den tepki⁷ yoktu.
Ferman:Ali? Ferman ayrılıp Ali' ye bakti yüzü bembeyazdi Ferman o an fark etti Ali' nin yaralarını, kurşun yaraları,bıçak yaraları işkence izleri...
Ferman:A-Ali bor şey söyle abicim.. hadi.. hadi Ali hadi abicim konuş..
Ali dizlerinin üstüne çöktü ve kan kusmaya başladı temin geri kalanida gelmişti ilk gelen Ahmet' di.

Ahmet:Ali bana bak aslanım, dayan aslanım dayan.
Ali:abi... abilerim... (time bakar) kardeşlerim...
Hepsinin gözü dolmuştu. Ferman ve Ahmet ise daha kötüydü gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile.
Ali ferman' in kucağına doğru düşer.
Ferman:A-Ali bana bak.. bana bak abicim hadi...
Ali' nin bacaklari uzanmış gövdesi Ferman' ın kollarındaydı.
Ali:a-abi.. abi çok teşekkür ederim.. sen bu yaşıma kadar b-bana hem a-annelik h-hem babalık hemde a-abilik yaptın.. s-sen olmasan be-bende olmazdım abim.. (Ali nin gözünden yaşlar suzulmeye başlar.) Daha çok vaktimiz o-olsun isterdim.. yeğenlerimi sevmek.. o-onlarla beraber s-seni ve ye-yengemi sinir e-etmek isterdim.. ama b-buraya kadarmış abi... sakın üzülme, vatan sağolsun a-abi...

Ve Ali' nin bası yana düşer havada olan eli ise yere düşer Ferman onu sirkeler kendine getirmeye çalışır boğazını zorlayacak kadar bağırır ama Ali ne gözünü açar mede cevap verir Ali hareketsizce yatar
Ferman' ın kucağında...
Ferman:abicim bırakma beni.. Ali gitme Ali... sensiz yapamam ben kardesim.. sensiz yaşayamam ben...

Demir karargahı aramisti helikopter yoldaydı.
Ferman Ali' ye sımsıkı sarilmisti kendini kaybetmişti tüm soğuk kanlınlığını kaybetmişti biranda.
Ağlarken vücudu titriyordu Ferman' ı Ali' den ayıramıyorlardı.
Ferman:bu bir kabus.. bu bir kabus.. bu bir kabus...
Ferman bu üç kelimeyi tekrarlayıp duruyordu.
Az sonra helikopter geldi Ali' yi hemen helikoptere aldılar herkes yerleşti Ali' ye müdahale etmeye başladılar kanaması fazlalaşmıştı.

Ahmet:durmuyor napicaz biz şimdi?
Ferman:duracak yaşayacak Ali, gitmicek.
Doruk:komutanım durumu çok kötü...
Timdeki herkesin gözü dolmuştu.
Ferman:iyilesecek.. iyilesecek güçlüdür benim kardeşim öyle hemen bırakmaz kendini...
Demir:komutanım ateşi çok yüksek, yanıyor resmen...
Ferman:dayanacak... bunuda yenecek benim kardeşim..
...
Aradan bir saat geçti Ankaraya varmışlardı bu bir saatte Ali çok kan kaybetmiş ve ateşi iyice yükselmişti bir şeyler sayıklıyor ama hiçbir şey anlasilmiyordu.
Helikopter iniş yaptı karargaha. Ambulansa haber verilmiş ve bir saattir hazır bekliyordu Ferman Ali' yi kucakladı ve helikopter indi.
Ferman:yardım edin!
Hemen sedye geldi ve Ali' yi sedyeye aldılar.
Ferman' ın gözleri ağlamaktan kızarmaya başlamıştı.
Ali' yi ambulansa alırlarken Adil Ferman' ın yanına geldi.
Adil:Ferman iyi misin?
Ferman olumsuz anlamda kafasını sallar.
Ferman:değilim komutanım.. kardeşim ölüyor...
Ali' yi ambulansa almışlardı ve gitmeye hazırlanıyorlardı.
Ferman:komutanım izninizle bende gideceğim.
Adil:sen Ali ile git evlat biz arkanızdan geliriz.
Ferman:saolun komutanım.

Ferman ambulansa koşar Ali' nin yattigi yerin yan tarafına oturur. ATT' ler  müdahale ediyordu Ferman o yaraları gördükçe içindeki acı artıyordu...

-1077-

ZORLU HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin