Gölge ve Aşk: 1

GEÇMİŞ

Pangea, insanlığın büyük kıtaya verdiği isim buydu. Büyük savaş yeri titretir parçalara ayırmadan öncesinde.

Antik zamanda dünyaya 5 göktaşı düştü. İnsanlar korkuyla gökten gelen taşlara yaklaştılar ama içlerinden cesur bir savaşçı öne atıldı ve taşlardan birine dokundu. İçini saran sıcaklıkla ateş elementinin sahibi oldu. İlk sahiplik verilince diğer elementler seçtikleri sahipler doğru yol aldılar. Tüm bu kargaşa arasında 6.bir gök taşı sahibini bekliyordu.

GEÇMİŞİ KAYIP ÇOCUK

Pencereden içeri giren rüzgar yüzüne vuruyor, saçları arasından geçip gidiyordu. Gözlüğün deki lensi ayarlayıp elinde ki kristale rün dili kazıyordu. Jack isminde ki bu çocuk annesi ve babasını bir depremde kaybeden, geçmişini unutmuş bir şekilde ailesinden kalan evde kristallere rün oyarak geçimini sağlıyor, günlerini araştırma ve mühendislik ile geçiriyordu. Aldığı işlerden biri üzerinde çalışırken yorulduğunu fark edip dinlenmeye karar verdi. Göz ucuyla yukarıda ki saate baktı.
Arkadaşları bu saatler de kaykay sürüyordu. Bu yüzden onların yanına gitmeye karar verdi. Güneşin batışı gök yüzünü turuncu ya boyamış insanlar evlerine doğru gitmektedir. Kaykay üzerinde parkura doğru ilerlerken onu fark eder etmez kafasını düşünceler doldurmuştu. Çocukluk aşkı Sara merdivenlere oturmuş diğerleri ile sohbet ediyordu.
  Yanlarına gidip selam verdi.

Jack:Merhaba gençler nasıl gidiyor?

Barry:Seni sormalı rün ustası.

Jack:Ben basit bir oyucuyum.

Sara: Pahalı bir iş aldığını duydum Yaşlı Getto geleceği var dedi. Sakın benim söylediğimi söyleme.

Jack:Bunu söylemem gerekiyor ama Lord yeni bir kristal için aday arıyor.

Nix: Yeni derken? Başka bir element mi?

Barry: Sadece başka bir füzyon olmadığına emin misin?

Jack: Yaklaşın.

Arkadaşlarının eğildiği yere doğru bir yılan sesi çıkartır gibi tek bir kelime sarf etti. Bu kelime hepsinin iliklerine işlemeyi başarmıştı. Karanlık.

Sara: Şaka dimi?

Jack başını sağa sola sallayarak tepki verdiğinde hepsinin aklından aynı şey geçiyordu. Bu gücü elde eden tüm dünyayı yönetir.

Jack: Hadi kendinize gelin kayalım artık.

Dört arkadaş gece çökene kadar birlikte eğlenmişti hayatlarının değişeceğinden haberleri olmadan. Herkes evlerine dağılırken Lord'un adamları telaşla taht odasının kapısını eşeliyordu. Şatonun en derin mahzenin de tutulan imparator kristallerinden biri kayıp olmuştu. Lord öfkeyle askerlere bağırmaya emirler yağdırmaya başladı lakin suçlu şatoda bile değildi.

Güneş dağların üstünden yükselirken maden şehri Nabu güne başlayan insanların gürültüsü ile uyanıyordu. Dar sokakların arasından süzülen ışık Jack'in odasına vuruyor uyanması gerektiğini haber veriyordu. Jack uykulu gözlerini ovuştururken masanın üzerinde gördüğü şeyin gerçekliğini sorguluyordu. Karanlık kristali masasının üzerinde duruyor etrafında ki ışığı emiyordu. Dokunup dokunmamak ta kararsız kalarak eldiveni ni eline geçirdi.