12

86 9 0
                                    

Koyu - Çek Beni Kendine

Ayliz

~

Baran'ın üzerine atlayan Besteyle birlikte ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı. Bu kızın derdi yine neydi acaba?!

Atlas benim gibi durup bakmak yerine onların yanına gidip Baran'ı Beste'nin elinden kurtardı.

"Yine ne oluyor?!"

Bağırmasıyla birlikte kalabalık biraz dağılırken Beste geri geri gitmişti, oh olsun sana Beste. Baran ise korkuyla komutanına bakıyordu. Bu adam ona neler çektirmişti kim bilir?

"Yağız, askerin bir sapık! Beni takip ediyor."

Baran Beste'nin söylediklerini ağzı açık dinledi. Gözlerinde yavaş yavaş kendini gösteren öfkeyi görünce biraz ürktüm.

"Ya sen deli misin kadın?! Takip etsem seni mi takip ederim?"

Sinirle Beste'ye doğru adımlamıştı.

"Niye neyim varmış benim. Gözlerini oyayım da gör!"

Beste de ona doğru birkaç adım atınca yeniden kavga etmek için hazırlardı. Onları durduran şey Atlas'ın sert sesi oldu.

"Rahat durun artık!"

"Aa Aylizcim sende mi buradaydın? Ne kadar da özlemişim canım ablam."

Pis yalancı. Sırf Atlas'tan azar işitmemek için yanıma yaklaşmaya başladı. Bana yaklaşırken de alttan alttan Atlas'ın tepkisini kontrol ediyordu. Küçük şeytan.

"Hiç yaklaşma Beste hanım. Uslu durmuyorsun."

"Ama ablaa.."

"Sus ablaymış! Abla kadar taş düşsün başına!"

"Tamam ya beddua etme."

Gözlerimi devirip yanıma gelmemesi için sert sert bakmaya devam ettim. O sırada askerini azarlayan Atlas'a kaydı gözlerim.

Sinirli hâli biraz korkutucuydu, aynı zamanda birazcıkta çekici. Kaşlarını çatmış yumruklarını sıkarak bir şeyler söylüyordu. Baran ise yerine sinmiş Atlas'ın konuşmasını dinliyordu.

"Beste sende buraya gel!"

Beste korkuyla irkildi.

"Abla beni ona verme nolur.."

"Hadi git daha fazla sinirlenmesin."

Umutsuzca omuzlarını düşürüp Atlas'a doğru çevirdi yönünü. Kararsızca yanına adımladı.

Bende o giderken az önce ayaklarımın önüne düşen ayakkabıyı almak için onlardan biraz uzaklaştım. Bir ton para verdiği ayakkabıyı alıp yeniden onlara yanaştım.

Beste giydiği eteğin kenarlarından tutmuş yere bakarak karşısındaki sinirli adamı dinliyordu. Baran ise oklar ondan başka yöne döndüğü için hâlinden memnun görünüyordu.

Pişman pişman dudak büzüp kendini acındıran Beste'nin bu hâllerini başkası görse üzülürdü, ama ben bunların hepsinin onun rolleri olduğunu bildiğim için sadece izledim.

Birkaç dakikanın sonunda Atlas sinirini atmış olacak ki onların yanından ayrılıp yanıma geldi, olayın çözüldüğünü gören kalabalık yavaş yavaş dağılıp son buldu.

"Kardeşin askerimi rahat bıraksın."

"Onunla gayet samimi görünüyorsun, kendin söyleyebilirsin."

Ruh Yangını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin