Hellooo! Bu hikayeyi geçen gün geçmişi düşünüp ağlarken yazma kararı aldım o yüzden çok da hoş bir şeyler çıkmayabilir ortaya jcelıheclıjjl benim hikayem mutlu sonla bitmedi ama ben jayhoon'un hikayesini mutlu sonla bitirmeye karar verdim.
Hikaye tamamen yaşanmışlıklar üstüne kurulu ve ben bunu biraz kurgudaki karakterlere uyarladım.
Öncelikle anlatımlar genelde sunghoon'un dilinden olacak ve olaylara tamamen onun gözünden bakıcaz. Zaten başka bir anlatıcı olacağı zaman bölüm başında haber veririm. Yazım dilimi pek beğenmeyebilirsiniz yorumlarınıza ve önerilerinize açığım, yazarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum.
Ficteki karakterler hakkında biraz bilgi vereyim.
Sunghoon'un şu an ortaokuldan beri devam eden bir ilişkisi var ama onu sevmiyor sadece takıntılı fakat bunun farkında değil. İlerleyen bölümlerde ilişkilerini görüceksiniz zaten aşırı problemli.
Sunghoon bu ficte çok takıntılı, kendisine pek saygısı olmayan ama kendini çoğu insandan yüksekte gören, düşündüğü ve eyleme geçirdiği şeyler çelişen ; Jay ise asker çocuğu, düzenle sorunları olan, depresif ve bipolar bozukluğa sahip bir karakter. Jake ve Heeseung ise Sunghoon'un takıntısı yüzünden hikayeye dahil olacaklar onlar hakkındaki bilgiyi de o bölümden öncesinde vericem.Bölüm sonuna da rahatça hayal etmeniz için looklarını atıcam .
Ayrıca her bölümde Sunghoon'a sormak istediğiniz soruları yoruma yazabilirsiniz sunghoon tarafından hepsine cevap verileceğine söz veriyorum ♡ kurgudaki jay pek yorumları okuyan biri değil ona sorunuz olursa onları da sunghoon yanıtlar çünkü kendisi her şeyi jay yerine yapmaya bayılan bir mal♡
•••••••••••••
Düşünmeden duramıyorum. Sürekli bir şeyler düşünüyorum beynim asla durmuyor. Sabahın köründe otobüsten inip okula yürürken bile bir şeyler düşünüyorum.
Yine başladık mesaiye, her şeye neden diye sormaya.İnsanları anlamıyorum neden sürekli dışardan gördükleri gibi tek taraflı yargılıyorlar? Neden hayatımın süper olduğunu düşünüyorlar? Her şeyi harika yapmak zorunda olduğun bir hayat ne kadar güzel olabilir ki? Ailenin işe yaramayan bir üyesi olmak mı güzel? Nedir güzel buldukları şey?
Sanırım kusursuz şekilde taktığım maskem onları yanıltıyor...Aslında şu yaşıma kadar hiçbir zaman isyan etmedim hep kendi içimde aşmaya çalıştım bir şeyleri ama artık yapamıyorum patlamak üzere olan bir volkan gibiyim dayanamıyorum. Kanım kaynıyor, her şeye baş kaldırmak istiyorum.
Nedir bu? Ergenlik dedikleri dönem yüzünden mi böyle hissetmeye başladım yoksa deliriyor muyum?Kafamdaki sesler asla susmuyor sürekli beni eleştiriyor, yaptığım her şeyden rahatsız oluyorlar. Sürekli aşağılayıp kendime ceza vermem gerektiğini söylüyorlar.
Yine de hepsine rağmen derinlerde bir yerlerde bastırılan bir ses var beni tebrik ediyor, hayallerimin gerçekleşeceğine inandırmaya çalışıyor. Herkesten daha mükemmel, daha özel olduğumu söylüyor.
Onu duymak çok zor. diğerleri o kadar bağırıyor ki onun sesi fısıltıya dönüşüyor.Düşünceler içinde, sorularıma cevap bulamayarak oflayıp okul bahçesinden içeri girdim. Lisedeki ilk günüm için heyecanlı olmam lazım sanırım ama olamıyorum. Buraya isteyerek gelmedim, annemle tartışıp inat ettiğim için geldim.
Sınavdan iyi (!) bir sonuç alamadığım için istediğim liseler sadece hayalimde kaldı.
Aslında asla o liselere gidemeyeceğimi biliyordum yine de hayal ettim işte sonuçta hayal etmek bedava.
Zaten en başından beri spor lisesine gitmek istemiştim ama asla izin verilmediği için başka liselere yönelttim hayalimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
can i erase you out of my mind?
Fanfiction"Hiçbir zaman sana ümit vermedim. Arkadaşça yaptığım her şeyi yanlış yorumlayan sendin. Sana güvendim, ilk defa birine kendimi açtım... Bu hale gelmemizin sebebi sensin. Şimdi karşıma geçip nasıl yüzsüzce tüm suçu bana atabilirsin? Nasıl gideceğini...