İyi okumalarr.🤍
Her zamanki gibi birbirlerine benzeyen bir güne daha uyandım, pek yapacak bir şeyim yoktu. Kısa bir duş aldıktan sonra buzdolabına yöneldim yiyecek hiçbir şey yoktu. Sıkıntıyla telefonumdan banka hesabına bakıp ne kadar param kaldığını gördüm belki bir kaç hafta için yeterliydi ama daha fazlası için kesinlikle yetmezdi. Tabii hatırlamak gerek ki bu para benim değildi. Annemin bana "maaş" gibi yolladığı belli günlerde, belli para miktarıydı. Annem yurtdışında büyük bir şirkette çalışıyordu. Gayet güzel bir hayatı var denilebilir...
Markete doğru yol aldım, hava güzeldi ilkbaharın sonlarıydı yaz kendini hissettirmeye başlamıştı. Bu arada annem beni bir kaç haftadır aramamıştı. Bu beni endişelendiriyordu, işleri yoğun olabileceği için rahatsız edip aramak istememiştim.ama sanırım şimdi aramalıyım.
Markete varmama bir kaç dakika kalmıştı. Hemen annemi aradım.
Bir süre çaldıktan sonra telefon açıldı.Taehyung:
Alo anne nasılsın?Bir süre sessizlik...
Tae:
Anne..? Alo..Annem:
İyiyim canım sen nasılsın?Tae:
Ben iyiyim şimdi markete gidiyordum da, anne senin sesin pek iyi gelmiyor.Annem:
Canım sana söylemem gereken bir şey var.Tae:
Evet?Annem:
Tae..benim çalıştığım şirket iflas etmenin eşiğinde yani demek istediğim şu ki bir süre ya da daha fazla kendi ayaklarının üzerinde durman lazım hem bu duruma alışmalısın artık 24 yaşındasın tatlım.Tae:
Peki ama sen..?Annem:
Beni merak etme tatlım ben her an yeni bir iş bulabilirim. Senin için yeni bir iş buldum bile sana adresini yollucam lütfen git çünkü dünkkanın sahibi benim eski yakın arkadaşım. Onunda haberi var yarın saat 09.00 gibi orada ol.Tae:
Peki anne orada olurum.Bu ani değişiklik beni şaşırttı. Ama yine de kabul ettim çünkü cidden yapacak hiç bir şeyim yoktu belki bu iş sayesinde hayatımı düzene sokabilirdim. Annemin yardımı olmadan normal bir yetişkin gibi. Umarım.
Markette ki reyonlara boş boş bakınıyordum, kafamın içi sessiz ve vücudum yorgundu. Bir tane acılı ramen bir tane de atıştırmalık aldıktan sonra kasaya doğru yöneldim.
Yürüyordum ki...
Sanırım birine çarptım, yani evet birine çarptım.
"Yuh önüne baksana."
Az kalsın ki yere düşüyordum, pardon diyebilirdi.
"Kusura bakma, senin gibi bir kas tenekesini görememiş olabilirim."
Dediklerimden siniri bozulmuş bir şekilde hafifçe sırıttı ve bir şey demeden devam etti.
Saçları dalgalı ve simsiyahtı, gözleri bir tavşanın ki gibiydi boyu uzun ve yapılı bir vücuda sahipti cidden bir kas tenekesiydi. Neden onu bu kadar inceledim bilmiyorum ama kısaca yakışıklı biriydi. kasada aldıklarımı ödedikten sonra onunla tekrar göz göze gelmeden önce hemen çıktım.
*Yarın Sabah*
Saat: 8.30Yavaşça gözlerimi açtım saatte bakınca hazırlanmak için yarım saattim kaldığını gördüm, hemen kısa bir duş alıp üstüme pembe bir tişört ve buz mavisi renginde olan pantolonumu giydim.
Kahvaltı edesim gelmemişti o yüzden çabuk hazırlanmıştım.
Annemin gönderdiği konumu takip ederek dükkanın önüne geldim, bir çiçekçi dükkanıydı, mütevazi ama çok şirin bir dükkandı.
Dükkandan içeri girdiğimde annemle ortalama aynı yaşlarda olan bir kadın gördüm. Annemin bahsettiği "eski yakın arkadaşı" olmalıydı."Merhaba, siz dükkanın sahibi misiniz?"
"Ah Merhaba canım! Evet ben sahibiyim. Sen Mi Sun'un oğlu Taehyung olmalısın!"
"Evet benim, peki siz..."
"Ben Yun Hee teyzenim! Bana teyze diyebilirsin. Annene çok benziyorsun"
Kadın yani Yun Hee teyze en içten gülümsemesiyle gözlerimin içine baktı, bende ona gülümsedim.
"Şey ben burada çalışmaya başlayacaktım da ama annem çoktan söylemiştir.."
"Ah evet evet tabii ki söyledi, gel biraz sana dükkanı göstereyim ve o sırada yapacağın işi anlatayım"
Başımı hafifçe salladım. Teyze önden yürümeye başladı...
Etrafta çeşit çeşit çiçekler vardı hepsi birbirinden güzellerdi, dükkanda ki tüm çiçeklerin kokuları birbiriyle karışıp havaya tamamen büyüleyici bir koku yayıyordu. Bu ortam hoşuma gitmişti. Teyze dükkanı gezdirirken birinin sesi geldi."Anne!! Ben geldimm! Sana tatlı aldım, karşıda yeni bir pastane açıl-"
O... dün sabah markette gördüğüm kişiydi. Sanırım beni görmüştü, evet gördü.
Arkamı dönüp onu fark etmemiş gibi çiçeklere bakmaya devam ettim. Yun Hee teyze oğlunun (markette ki şahısın) elindeki poşetleri aldı."Tae! Gel bak seni kiminle tanıştırıcam."
"Geliyorum.."
Biraz çekinerek yanlarına gittim gerçi çekinilecek bir
şey yoktu ama neyse işte garipti çünkü ondan pek iyi bir enerji almamıştım.
Hafifçe gülümseyerek,"Merhaba." dedim.
Beni görmezden gelerek Yun Hee teyze ile konuşmaya devam etti.
"Anne, tatlılardan cidden denemelisin."
Teyze dişlerini sıkarak konuştu.
"Oğlum çocuk sana merhaba dedi cevap versene." sözcüğünü bastırarak kolunu cimcikledi.
...
*Bir sonraki bölüm gelicek.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with flower.|•Taekook
Teen Fictionİlkbahar sabahı buldum seni.. ama güzel bi çiçek olamadan solup gittim. Sana olan aşkımı doyamadan..