Üniversitede zorbalık gören Omega Kim Seokjin, uğradığı tecavüz nedeniyle hamile kalır. Hem okulu bırakmak zorunda kalır, hem de annesinin ısrarıyla çocuğunu doğurmak.
Hesaba katmadığı tek şey, üniversite öğrencisi Kim Namjoon'un ona aşık olacağıdı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seokjin kafasını yastığa koyduğu an aklına gelen ilk şey; Namjoon'un dudaklarıydı.
İlk defa birisini kendi isteğiyle öpmüş ve bu duygu tüm hücrelerine yayılmıştı sanki. İtiraf etmeliydi, ilk temasta aklına kötü anılar hücum etmiş ve titretmişti onu. Fakat Namjoon'un varlığını hatırlatmıştı kendine. Onun dokunuşunu, kokusunu hatırlatmıştı.
O diğer alfalar gibi değildi. O sadece Seokjin'in alfasıydı. Bunu biliyordu ve kendisine unutmaması için bir söz vermişti. Her şey güzel olacaktı. Seokjin çok güzel bir aile kuracaktı.
Uykusunun ağır basmasıyla düşüncelerine son vermiş ve göğsünde küçük hırıltılarla uyuyan kızının saçlarına öpücük kondurup, kendini uykuya teslim etti.
Otelde, Amelie,nin yanında çok da bir şey yapmıyordu Seokjin. Yapılacak işleri not alıyor, gerekli departmanlara bildiriyordu. Ayrıyeten her şeyin doğru yapıldığından emin oluyordu. Bir haftadır günleri böyle geçmişti.
"Seokjin, süit odamızdan bir şikayet geldi. Teknisyeni odaya gönderir misin?"
"Tabi noona." Dedi telefonu cebinden çıkarken.
"İşin bitince bahçeye yanıma gelsene, bi kahve içelim." Dedi kadın gülümseyerek. Seokjin aynı gülümsemeyle karşılık verdi. "Tabi."
İkisi farklı yönlere giderken, Seokjin lobinin duvarında ki devasa saate baktı. Narea on beş dakika sonra okuldan çıkacaktı. Annesi de bugün teyzesini ziyarete gidecekti. Aklına gelen ilk kişi Namjoon olmuştu. Alfanın bugün boş olduğunu, evde dinleneceğini biliyordu.
Teknisyen odasına gereken bilgileri verdikten sonra tekrar asansöre bindi. Burda çalıştığından beri omegalığının herhangi bir sorunu çıkmamıştı karşısına. Hala feromon önleyici kullanıyordu elbette. Fakat Seokjin zaten omeganın tanımı gibiydi. Su gibiydi. Çok güzeldi ve kimse de onun alfa olacağını düşünmezdi.
"Güzelim!"
Seokjin telefon açılır açılmaz kulağına gelen enerjik ses ile kahkaha atmıştı.
"Koca adam bu enerji nerden geliyor böyle?"
"Hazırlanıp senin yanına gelmeyi planlıyordum." Alfanın kıkırtısı doldu kulaklarına. "Sen hala çalışmıyor musun? Bir sorun mu var?" Ses sonlara doğru ciddiliğe bürünmüştü.
"Normalde işim bitti fakat annen beraber kahve içelim dedi. Onu reddetmek istemedim ama Narea'yı da okuldan almam gerekiyor. Bugünlük sen alır mısın onu?"
