Hani bağazen birşeyin olmasına ihtimal vermessiniz ancak olur mu diye düşünürsünüz ya, işte o duyguya "opia" denir. Böyle virşeyin olmasını aklımdan bile geçirmemisken beklediğimiz en kötüsü başıma geldi. Bu hayatta kimseye güvenmemeliyiz. Hem de kimseye .
Kızlarla komiserin yanından ayrılmıştık. Üçümüz de sersemlemiş ve ayarlamış bir şekilde yürüyorduk. Hiçbir şekile konuşmuyorduk. Başımıza gelebilecek en kötü şeylerden birisi gelmişti. Asel ağlamaklı bir şekilde "Neden? Neden yalan söylediler? Onlara gerçekten güvenmiştim. Seni dinlemeliydik Alara özür dilerim..."Dedi. Evet bu doğruydu en başta beni dinleselerdi onlarla bunkadar yakın olmaz ve başımıza bunlar gelmezdi. Kolayca halledebilirdik. Ama şimdi benim olmasa bile onların arkadaşlarıydı.
Kendimi toparlamaya çalıştım olabildiğince. Gerçekten bunu duymayı asla beklemiyordum. Eve gelmiştik sonunda. Elektrikler kesilmişti. Ne mükemmel herşeyin üstüne bir de bu. Sinirle çantamı yere attım. Silahımı belime taktım ve kulaklığımı taktım. Yanıma üç beş lira attım şapkamı takip kimseye birşey demeden evden çıktım. Doğa her zamanki gibi şaşırdığını üzüldüğünde ve ya ne yapacağını bilemediğinde kitap okur ve en az 3 saat kitabın başından kalmadı. Asel uyur ya da duşa girerdi küveti doldurup saatlerce orada otururdu. Ben ise sahile inip müzik dinlemekten başka birşey yapmıyordum. Ağır ağır yürümeye başladım kulaklığımda durmadan "moral Of the story ve mockindrim" çalıyordu. Bu iki şarkıya gerçekten bayılıyordum. Sonunda sahile gelmiştim. Bu sahil kayalık bir sahildi , bu kayalardan günlerce oturup denizi izleyebilirim. Kayalıklara gitmeden önce bakkaldan soğuk latte aldım. Kayalıklara geldiğimde uzun süre gözlerim kapalı bir şekilde denizin ve yoksunları kokusunu içime çektim. Kahvemi açtım. Ama açtığım anda kahve denize döküldü ve kahve kutusu deniz ile Kayalıkların arasına sıkılmıştı.
Sinirle bir küfür savurdum" Ahhh siktir! Bu gün bütün kötü şeyler beni buluyor. Kahve de içemiyoruz ya , iki kafa dağıtmak için geldim yine olmadı offf. " Böyle salak gibi kendi kendime konuşmaya devam ettim. Daha sonra o kahve kutusunu gördüm denizlerin kirlenmesinden nefret ederdim . Zaten başıboş birçok insan denizleri kirletiyordu. Hayır yani çok mu zor çöpe atmak? Çöp alabileceğim biryerde olduğunu düşündüğüm için kayalardan destek alarak denize iyice yaklaşmıstım.
Çöpü almaya çalışırken bir anda elim kaydı. Gam denize düşecekkten sarı saçlı uzun boylu bir çocuk sıkıca kolumdan tuttu. Son anda düşmekten kurtulmuştu. Ama kayalikların dibindeki yosunlar bacağıma yapışmıstı. Evet yosun kokusunu seviyorum ama vücuduma yapılmasını değil tabii. Hemen kendimi toparladım ve üzerimi temizlerken " Ahh şu an aptal gibi görünüyorum. Bu arada çok teşekkür ederim siz olmasaydınız denize düşecektim . Size hır borcum var sanırım"dedim ve yüzümde ufak bur gülümseme yayıldı. Elimi çocuğa uzattım ve o da elimi tuttu Çocuk " Hayır borcun falan yok. Ama bir kahveye hayır demem hahaha". Dedi çocuk gerçekten çok yakışıklıydı. " Ahh kahve mi?" Deyip sıkıntıyla elimdeki kahve kutusuna baktım. Çocuk biraz alaycı bir konuşmayla " Umm kahve olması sorun değil sanırım kahve ile sorunların var. Hahaha. Onun yerine çay olur" dedi. Ufak bir kahkaha attım ve elimi elinden çektim. " Tabii. Kahve dışında herşey olur hahah" dedim .
Hemen ardından aynı onun gibi sarı saçlı uzun boylu zayıf çok güzel bir kız geldi ve elini omuzuna attı. Sevgilisiydi büyük ihtimalle , yanlış anlaşılma olmasın diye "Tekrar teşekkürler" dedim arkamı döndüm ve Kayalıklara oturdum. Denizi izlerken çocuk bir anda " Ee o kadar kurtardım seni adını söylemeyecek misin?" Dedi. Kız şaşkınca ona bakıyordu. Haklı olarak sevgilisinin yanında başka bir kıza adını sorması hoşuna gitmemişti. Ben de çocuğu pek takmayarak " Adım Alara. Beni kurtardıgınız için tekrar teşekkür ederim . Bu arada sevgiliniz de baya güzelmiş" dedim. Çocuk şaşkınlık ve biraz da gülme ile " Sevgilim mi ahhah" dedi. Ben de" evet sevgili değil misiniz?" dedim. Kız da " Ah Hayır o benim abim. Hahah "dedi. Ben de " Kusura bakmayın öyle samimi görünce sevgili sandım. Demek ki bu yüzden bu kadar birbirinize benziyorsunuz haha" dedim. Kız da "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEPO
Fiksi RemajaArkadaşlar hikaye neden okunmuyor bilmiyorum ama okunmalarım çok düşük oylar neredeyse yok. Evet bu kitabı eğlence için yazıyorum ama emeklerimin karşılığını alamıyorum. Yardım ederseniz sevinirim sizi veriyorum<3333