he luvs my stars!

★

★

Lk'dan

Çantama kitaplarımı koyarken arkamdan birisinin "Lee know" dediğini duydum. Arkamı döndüğümde Jisung'u gördüm. Jisung benim için arkadaş değil daha çok değerli birisiydi. Ona bir şey olmasını istemiyorum.

"Kütüphaneye gidelim mi?" Dedi Jisung. Lee know hiç düşünmeden. "Olur" dedi.

Jisung ile okuldan çıkıp kütüphaneye doğru gidiyorduk. Jisung sürekli olarak konuşurken kollarını saklamaya çalışıyordu kollarındaki jilet izlerini görebiliyorum. Kütüphaneye geldiğimizde bir masaya oturup çalışmaya başladık. Kalemliğimden kırmızı bir tükenmez kalem çıkardım ve Jisung'a doğru döndüm. Jilet izi olan koluna yıldızlar çizdim. Jisung kafasını bana doğru çevirip gülümsedi karşılık verdim. Jisung kulağıma fısıldadı

"Teşekkür ederim"

Güldüm Jisung'un yüzüne. Onun biraz da olsun mutlu olduğunu görünce ben de mutlu oluyorum.

"Bitti mi?"

"Evet."

"Gidelim mi?"

"Olur gidelim."

"Tamam."

Yeni bir mesaj aldınız.

Anne
Lee neredesin?

Siz
Kütüphanedeydim dönüyorum şimdi.

Annem
Bekliyorum.

"Kimdi o?"

"Annem."

"Ne dedi"

"Neredesin dedi."

"Lee know istersen burdan dönebilirsin."

"Gidersin değil mi?

"Evet sorun yok giderim."

"Tamam o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz!"

‐‐‐‐

Siz
Eve döndün mü Jisung?
Jisung?
İyi misin?

Cevapsız arama (1)
Cevapsız arama (2)
Cevapsız arama (3)

Siz
Umarım şarjın bitmiştir.

‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐
slame nabar nasalsanaiz😱😱