Bölüm-22

86 9 0
                                    

Eveett herkes tam olduğuna göre konuşma sırası sende Irmakcığım.
"Sizin burda ne işiniz var"
"Kızım Asyam iyi misin?"
"Çek o elini benden bana Asya falan da deme" diye bağırdım. Daha sonra içeriye doktor girdi.
"Hey hey hey neler oluyor burda acaba hastamız uyanalı şurada 3 saatte daha az olurken siz hastamızın başını şişiriyorsunuz. Kendinize gelin. Burası bir hastane ve diğer hastaları da rahatsız etmeye hakkınız yok odayı boşaltın. Hastamızı yalnız bırakın. Dinlenmeye ihtiyacı var!" hay ağzını öpeyim be doktor. Yok olmadı bu Aras duymasın!. Hepsi odadan çıktı ve doktorla baş başa kaldık.
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"Onlar gelene kadar iyiydim ne zaman çıkarım burdan cidden bu koku beni mahvediyor?"
"4 gün daha burdasınız hanımefendi siz dinlenin"
"Peki teşekkürler" doktor çıktı ve bende kendimi uykunun kollarına bıraktım.
******
Aras'ın ağzından:
Onun uyanması gözlerime bakması off Aras sana 1sene önceye kadar aşık olucağın söylense gülerdin şu haline bak sırılsıklam aşıksın. Ah be Irmak. Şimdi senin yanında yatmak vardı. Böyle kokunu çeke çeke uyumak. Neyse sensiz de uyumak varmış. İyi geceler meleğim.
***
Sabah uyandığımda saat 07:10u gösteriyordu. Aslında yapacaklarım için ideal bi saat. Ama önce güzellik uyanmış mı bir bakalım.
Odasına yavaşça girdim ve uyuduğunu gördüğümde sevindim. Onu mutlu etmem gerek fazlasıyla yoruldu. Bir düşünelim acaba ne yapabilirm....
*****
Irmak'ın ağzından:
Sabah uyanmamak için kendimi zorladım. Tekrar onları görüpte moralimin bozulmasını istemiyordum çünkü. Ama odadan gelen sesler uyanmak zorundasın Irmak diyip duruyordu. Gözlerimi açmadan olduğum yerde kıpırdandım. Doğrulup gözlerimi açtım ve şok üstüne şok geçirdim diyebilirim. Bütün oda balonlarla süslenmişti. Karşı duvarda da 'Günaydın Meleğim'  yazıyordu. Daha sonra içeriye elinde çiçeklerle giren bir Aras görmem daha da mutlu etti. Ağlamaya başlamıştım. İlk defa mutluluktan ağlamıştım. Uzun zamandır ilk defa mutluluğu tatmıştım. Belki çok sıradan bir şey gibi duruyo ama beni çok sevindirdi. Yanıma yaklaşıp burnumdan öptü ve sarıldı.
"Manyağım benim ya"
"Manyak mı ah bebeğim manyak oldu mu şimdi yani"
"Beyin ameliyatı oldum ben ne bekliyosun ki"
"Hey hey hatırlamayalım şu olayı."
"Ne zaman yaptın bunları sen"
"Ne kadar derin bi uykun varsa 3 balon patlattım ama duymadın"
"Her neyse sıkıldım ben artık çıkmak istiyorum."
"Başaklar gelicek doktorla konuşucam evde bakımın yapılacak bende razı değilim böyle hastanede kalmana"

Cevap vermedim. Sadece Başak'la konuştuk biraz. Doktorun odaya girmesiyle hepimizin yüzü ona döndü. "Eveet hastamız bugün daha iyi sanırım"
"Evet evet çok iyiyim hatta eve gitsem daha iyi olucam."
"Bakın hele hastamıza nasıl da iyileşmiş peki tamam bu akşam da burda kalın yarın sabah çıkış işlemlerine başlarsınız. Yorulmak yok. Eve gittiğinizde de kendinizi yoracak şeyler yapmak yok. Anlaştık mı küçük hanım"
"Anlaştık doktor bey"
"Hadi şimdi dinlenin bakalım"
Doktor gittikten sonra da herşey aynı sıkıcılıkta devam etti. Şu an eve gidecek olmam bile bana bir şey hissettirmiyo. Sadece bu yerden bu şehirden uzaklaşmak istiyorum hepsi bu. Yeni bir hayata başlamak istiyorum. Yaşadıklarımı geride bırakıp yeni bir sayfa açmak istiyorum. Bunları düşünürken tekrar uykuya bırakmıştım.
******

1hafta sonra:

Daha iyi hissediyorum. Her zamankinden daha iyi. Emir'in söz ettiği tatil işi çok uzadı. Burdan uzaklaşmak istiyorum. Yavaşça yataktan kalkıp salona doğru ilerledim. Aras ve Emir oturmuş televizyona bakarken Başak mutfakta yemek yapıyordu. Önce onun yanına gidip salona gelmesini istedim. Aras ve Emir bizi görünce yattıkları yerden kalktılar. Başak anlamamış şekilde bir şekilde bana bakıyordu. Sahte bir öksürükle dikkatleri üzerime çektim.
"Şu tatil işi sizce çok uzamadı mı?"
"Oh be yenge ben de sana sormaya utanıyodum. Uzadı uzamasına da biz sen iyi ol diye bekledik."
"Hayatım sen iyi olduğuna inanıyosan bi sorun olmaz. Hemen hallederiz işleri"
"Bir an önce burdan gitmek istiyorum. Lütfen"
"Tamamdır yenge akşama yola çıkmış oluruz"
"Süpersin Emir" dedim neşeli hir sesle.
"Eh hadi açsanız masaya" Başak'ın sesiyle birlikte hepimiz masaya oturduk. Gerçekten çok acıkmıştım. Ama benden açları da vardı. Bu kişi Emir oluyo. Haline gülmeden edemedim. Yarın bu yerden biraz da olsa uzaklaşıyor olmam bile beni rahatlıyo.
******
Aras'ın ağzından:
Başak ve Irmak masayı toplarken biz de Emir'le Irmak'ın çakma ailesini araştırıyoruz. Ya doğruyu söylüyorlarsa. Bunu Irmak'a nasıl söyleriz. Ya yalan söylüyorlarsa o zaman bunu ona nasıl söyleriz. Her taraftan da bok çukuru. Allahım siktiğimin olayı hep bizi mi bulmak zorunda. Ya Irmak o bunu nasıl kaldıracak. Kandırıldı. En kısa zamanda kim olduklarını öğrenmem lazım. Bu düşüncelerler uğraşırken Emir bir şey bulmuştu. Bulduğu şeyi öğrenince şaşkına dönmüştüm. Daha önceden babamla tanışıyorlar mıydı. Lanet!
Nasıl olur bu? Kahretsin aaahh! Nerden tanıştıklarını öğrenmek zor olmadı. Babam ben daha doğmadan önce kendi işinde değil de başka bir şirkette çalışıyorlarmış ve görünüşe göre çok iyi arkadaşlarmış. Peki şimdi bunun Irmak'la ne alakası var. Biraz daha uğraşmak istiyordum ama Irmak ve Başak içeri gelmişlerdi. Bunu saklama ihtiyacını neden duyuyorum bilmiyorum ama ilk öğrenin ben olmak istiyorum. Irmak daha yeni kendini toparlıyo ve tekrar gerçeklerle yüzleşirse daha kötü olabilir. Her neyse daha sonra araştırmamıza devam ederiz. Şimdi uyku zamanı.
Yarın uzun bir yolculuk bizi bekliyor.

Arkadaşlar okullar bitiyor artık bu da demek oluyo ki her iki hikayeme de daha çok bölüm yazabileceğim. Başlarda sıkıcı oldu biliyorum ama bi dahaki bölüm çok güzel olacak. İşler biraz daha ilerliyor.
En kısa zamanda yazacağım. İyi okumalar :))

Geçmişe Karşı (Tamamlandı✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin