İkinci bölüm: Ay ( part 1 )

41 5 0
                                    

O gün sabah halamlarda kahvaltı yapıp eve geri dönmüştüm. Annemi kapıda beni beklerken bulunca kendimi tebessüm etmekten alıkoyamamıştım. Yaşım kaç olursa olsun onun gözünde hep küçük Hafsa olarak kalacağımı biliyordum.
Aradan bir hafta geçmesine rağmen hâlâ evdeydim. Sanırım Zühre nin yanında dura dura banada asosyellik bulaşmıştı. Gerçi sürekli evden çıkan bir insan değildim. Arada ailem izin verince çıkardım ihtiyaçlarımı almak için. Birde Zühre yi ikna edebilirsem o zamanlar çıkardım. Onun haricinde evde kendi kafama göre takılırdım. Çatı katındaki odamın penceresinin kenarına oturur , orda kitap okuyup hayal kurardım. Gerçekleşen hayallerimden biri olan odamda çok mutluydum. Çok isteyip yaptırdığım raf kütüphanenemdeki kitaplarımın her biri ayrı bir hayal penceresiydi benim için. Onlarla yaşıyordum resmen. Onlarla mutlu olup,onlarla üzülüyordum. Ben onlarda buluyordum kendimi..
Ailemin tek çocuğu bendim. Küçükken başıma gelen kötü bir hadiseden dolayı annemle babam başka çocuk istememişlerdi . Bütün ilgi ve alakalarını benim üstümde toplayıp bütün sevgilerini bana sunuyorlardı. İstediğim şey mümkün bir şeyse babam , " alacakmıyız baba ' bile dememe fırsat vermeden getirirdi istediğim şeyi. Annemse beni altı yaşında küçük bir kızı severmiş gibi seviyordu hâlâ. İnce ve narin.. Her an kırılıp parçalanmasından korkulan bir sonbahar yaprağı gibi narin narin tutuyorlardı ellerimi. Başıma birşey gelmesinden ve beni tekrar kaybedip bulamamaktan çok korkuyorlardı. Bu yüzdende fazlasıyla korumacılardı. Bazen beni sıkıyordu bu korumacılık. Kendimi engellenmiş gibi hissediyordum. Dışarı çıkıp arkadaşlarımla buluşamıyordum. Gezip tozmak , tek başıma sahile gidip kafamı dinlemek istiyordum. Herkesten uzakta sadece dalga seslerini işitsin istiyordum kulaklarım.. Fakat annemle babam her zaman başıma birşeyler gelmesinden korktuklarını dile getirip çok zaruri birşey olmadıkça izin vermiyorlardı. Bu sebeplerden ötürü hiçbir zaman ' dostum ' diyebilecek bi arkadaşım olmamıştı. Gerçi o arkadaş dediklerim şimdi beni hatırlamıyorlardı ya ! Annemle babamın verdiği kararlar neticesinde herşeyin doğrusunu görebiliyordum. Ama genede kendisine hükmedemediğim kalbim heyecan istiyordu. Küçükken yaşadığı heyecanı unutmuştu belliki..
Hale halamın buraya taşınmasıyla kendime gelmiştim birazda olsa. Artık yalnız değildim, bı arkadaşım vardı. Belki onunla ' dost ' bile olabilirdik. Neden olmasındıki ?
Zühre zaten kendi halinde bir kızdı. Asosyeldi , böyle olmaktanda mutluydu.. O benimle bir nebze asosyelliğinden sıyrıldı,bende onunla aradığım sosyelliği oluşturdum. Bir arkadaşla yapmak istediğim herşeyi zorlada olsa onunla yaptım. Böylece birbirimize arkadaş, dost ve en önemlisi kardeş olmuştuk..

Kınalı Parmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin