Uyarı: Bu bölüm aşırı ciddi ve kalp krizi garantilidir haberiniz olsun.
~~~
Seungmin
"Ahm... N-Nerdeyim ben?"
Uyandığımda hastanede idim. Başımda kimse yoktu, camda kimse yoktu. Duvar saatine baktım, saat 17.25 idi. Ben oraya odaklanmış iken içeri bir doktor girdi. Ama önlüğünde psikolog yazıyordu.
Benden bir kaç yaş büyük duran adam kapıyı kapatıp perdeleri çekti ve yavaşça yanıma geldi.
"Kim Seungmin... Sana şizofreni tedavisi konulmuş, öyle duydum."
"Hmh... E-Evet öyle-e"
"Ben Moonbin, kendini tanıtmak ister misin?"
"Şey... N-ne anlatabilirim k-ki?"
"Sen bunu biraz düşün, bende sana bir soru sorayım. Chan kim oluyor?"
"S-sevgilim.."
"Peki sence şu an neden camın önünde değil? Uyandığında yoktu."
Başımı perdeleri çekilmiş cama çevirdim ve bir süre duraksayıp doktora geri döndüm.
"Bilmiyorum.."
"O şu an arkadaşlarının zoru ile kafeterya da. Pekii... O senin böyle olduğun durumlar da hiç yanından ayrıldı mı?"
"Şey..."
Aslında cevap basitti ve bu içime şüphe düşürmüştü.
"Hayır..."
"Bunun tek bir açıklaması var, senin bu durumundan bıkmaya başladı."
"N-Ne?"
"İnan istediğim aranızı bozmak değil ama bu ilerde canını yakar diye söylüyorum."
"S-Siz n-neler diyorsunuz?!"
"Ayrılmanı tavsiye ediyorum Seungmin. Hayat öyle kolay değil. Özellikle aşk hayatı. Seni her hastamı koruduğum gibi korumam gerek."
Puf, doktor gözümün önünde yok oldu.
Derken bir anda sıçrayarak uyandım. Anında gözlerim duvar saatine kaymıştı. Saat 17.24 idi. Anlaşılan kabus falan görmüştüm.
Ancak yanı başımda yine kimse yoktu. Bir süre bekledim. 10-15 dakika sonra kapı açıldı. Başı eğik bir şekilde içeri giren Changbin, beni görünce çığlık atarak yanıma geldi.
"Seungmin! İyi misin? Uyanmışsın!"
"N-Ne oldu C-Changbin?"
Changbin ağlıyordu. Neler olmuştu ki?
"Anlatıcam, hepsini..."
Doktorlar beni kontrol edip iyi olduğumu garantileyince Changbin geri odaya girmiş ve anlatmaya başlamıştı.
"Yaklaşık 6 haftadır komada idin. Chan her gün refakatçi olarak başında bekliyordu. En sonunda nedenini bilmediğimiz bir şekilde çekip gitti. Nerede olduğunu bilmiyoruz ama yaşadığını ve iyi olduğunu biliyoruz. Bize mesajlar atıp duruyor ve seni soruyor. Yüzünü 4 haftadır göremiyoruz."
Duyduklarım ile şok oldum. Moonbin haklı çıkmıştı... Ama... Ayrılmak??
Ben tam bu konuyu dile getirecek iken kapı açıldı ve içeri Felix girdi. Oda çığlık atarak yanıma gelmiş ve bir şeyler söylemişti.
"Refakatçi değişimi için gelmiştim... Çok mutluyum şu an, ama..."
"Anlattım."
"Ona haber verelim mi?"
"Olur."
Chan'a haber verdiler. 5 dakika sonra odamın kapısı kırılır şekilde açıldı. Chan içeri dalıp yanıma geldi ve ismimi bağırarak bana sıkıca sarıldı.
"İyi misin Seungmin? Bir yerin ağrıyor mu? Herhangi bir sorun var mı? İyisin di mi?"
"İyiyim Chan..."
Changbin ve Felix bir bahane bulup odadan çıktılar. Onlar çıkınca Chan dudaklarını bana bastırdı. Ama ben eskisi gibi duygu hissetmiyordum.
Chan... Bir isim gibi gelse bile onunla ne kaoslar yaşadım...
Ama bu kaoslar ona zarar veriyordu. Ben bunu istemiyordum.
Ayrılacaktım. Kararım kesindi.
~Seungmin Taburcu Edildikten Sonra~
Doktorlar hastanede kalmama gerek olmadığını, ama her iki günde bir psikolog ile seans yapacağını söylemişti. Herkes bu duruma sevinmiş, Seungmin'in taburcu edildiği gün bol bol eğlenmiştiler.
Ama Seungmin artık bu 7 kişinin bir parçası gibi hissetmiyordu. Onlara zarar verdiğinin farkındaydı ve bu onu üzüyordu. Yüzü hiç gülmemişti.
Diğerleri de bunun farkında olsa bile yeni taburcu olmasına bağladılar. Chan hariç...
Seungmin
Diğerleri yavaş yavaş bizden ayrılıp eve döndüler. Bende Chan ile Han nehrinin kıyısında yalnız kaldım.
Şimdi ondan ayrılacaktım. Beni bu düşünceye tam olarak iten şey neydi bilmiyordum ama hissediyordum. Yanlış hissettiğimi nereden bilebilirdim ki...
Chan ile bir banka oturup nehri izlemeye başladık. İlk konuşan ben oldum.
"Chan..."
Bana dönmeden efendim dermişçesine Hm'ladı.
"Bir şey konuşmak istiyorum..."
"Nedir Seungmin?"
Şu an beni sikine takmadığına eminim. Nehri izliyor sadece.
"Ben senin hayatında olduğum sürece kaos yaşıyoruz."
"Maalesef ki öyle..."
Chan Seungmin'den ikinci bir ara verelim demesini bekliyordu.
"Bu yüzden..."
Yutkunup bakışlarımı yere indirdim ve cümlemi devam ettirdim.
"Ben sana zarar vermek istemiyorum ayrılalım ve bitsin."
Cümlemi tamamlayıp hızlıca ayağa kalktım ve oradan kaçtım. Chan'ın arkamdan bağırışını duyduğumda çoktan izimi ona kaybettirmiştim.
Evet,
Bitmişti.
Hayatımın anlamı olan kişiden ayrılmıştım.
~~~
seung naptin cocum sictin sivadin
Ustune gene sicip sivayip ikinci katmani ataydin
Neyse
Kaos ile evlenmis biri olarak gene sikismemiz sonucu hamile kalisimla dogurunca ortaya cikanlar
Canim kaosum
KAOS YARATMAYİ SEWİYOEUM
Neysse
Okuyun siz kontrol etmedim by
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos.. [ChanMin]
FanfictionOkumayin fice giren acemi yazara sovup cikiyor. Ficte ben bile varim amk