ÖLÜM MELEĞİ

19. Bölüm

Ellie odasında ayaklı askıya giydirttiği düğün balosu elbisesine ve üzerine sardığı annesinin şalına doğru yürüyüp bir süre elbisenin önündeki valonlarıyla oynayıp üzerindeki eski şalı dikkatle düzelttikten sonra yanağında hissettiği ufak bir damlayı silip boğazını temizleyerek doğruldu. "Kendin istedin Ellie" diye mırıldandı. Başladığı noktada değildi. O şekilde devam etseydi dükün sinirlerini bozan yalnızca aptalca tavırları olacaktı şimdi ise adam ona kafayı iyiden iyiye takmış Ellie elindeki zaten keskin olan bıçağın bileyi oluvermişti. Aklındakileri çarpıtma işini abartmış çoğu zaman dudaklarından gerçeği döker olmuştu. Hayatı boyunca asla bir adamın duruşuna bakışlarına takılacağını düşünmemişti. Belki de tüm bu fırtınanın içinde can havliyle düşmanına tutunmuştu. Ellie önündeki cansız mankene olumsuz manada kafa salladı. Karşısındaki adam niyetini ona açıkça söylemişti Elliei yanına alışı açık ve netti çok kızsada bir yerde susmak zorunda kalıyordu. Genç kız onun yerinde olmak isterdi. Karşısına geçip dük gibi açık ve net bir şekilde ona zarar vermek için yanında olduğunu söylemiş olsaydı kalben rahat olur her türlü saldırırdı. Genç kız kafasına vurarak odada volta atmaya koyuldu. Efendi ve köleydiler. Aklına başka bir şey getirmemesi gerekiyordu. Cellat ile mahkumdular... Ellie kor ateşlerde yürüyüp ayaklarının yanmayacağına inanmaktan vazgeçmeliydi. Kapı çalınıp içeri giren Sally'i gördüğünde olduğu yerde dikilip ellerini önünde kavuşturdu. Sally ardına dönüp eliyle peşindeki kızlara işaret etti ve kızlar ellerindeki ziynetler ve tüm o hazırlık zırvası ile içeri doluştular. "Yine neden giyiniyorum Sally..."

"Dük hazretleri olabildiğince büyük bir hızla elimizden gelenin en iyisini yapmamızı emretmiş ekselansları. Boltondaki festivale gidiyormuşsunuz." Sally Bay Wesleyin tuhaf tutumu ile koşturup düşesin olabileceği en güzel en ihtişamlı hale yalnızca bir saat içinde bürünmesini söylerken pek telaşlıydı. Sally dükü biraz tanıyorsa ki tanıyordu Wesleyin sunduğu emri vermeyeceğini çok iyi biliyordu. Eathan Sinclair olsa şu an korkuyor olabilirdi lakin Louis süslü bir adam olsa da bir başkasının giyimi kuşamı ile pek ilgilenecek bir tip değildi. Sessiz sakin soğuk karşıdan bakmayı seven tuhaf bir tipti.

"Anlamadım." Ellie gözlerini kırpıştırdı. "Ben o festivale gitmiyorum Sally bir yanlışlık olmalı. Dük sadece yarım saat önce yalnız gideceğini bildirdi. "

"Ekselansları fikrini değiştirmiş ve bildiğim kadarıyla yola çıkacağı vakti belirlediyse şayet bir dakika dahi beklemez."

"Beklemez..." Ellie hızla kafa salladı. "Bekletmeyelim Sally!"

"Emredersiniz!"

Ellie hızla üzerindekini çıkarıp kızların hep beraber üzerine hucum etmesine izin verdi. Biri korseyi sıkarken diğeri çoraplarını ve ayakkabilarını giydiriyordu. Genç kız mutlu muydu korkmalı mıydı bilemese de fazla sevinmemeye karar verdi. Karşısındaki adam Louis Lanchesterdı ve sadece heves etmesini sağlayıp son anda gitmemeye karar verecek kadar değerliydi onun için. Genç kız en fazla on beş dakika içinde yedi katı üzerine yerleştirtmiş ve şifonyerin önüne çoktan oturmuştu. Tanrının cezası korse doğru düzgün oturmasına engel teşkil etsede terziler iyi iş çıkartmış ve yaprak yeşili saten elbisenin önüne diktikleri aynı renkten şifon tüller göğüslerindeki taşmaları kapatmıştı. Ellie saçlarının örgülenip tepede hızlı bir topuz yapılmasını ve ensesi ile kenarlardan çıkan tutamların sıcak maşa ile kıvrılmasını istemişti. alnına iliştirilen zümrüt tacı da takması ardından kendine baktı bürünebileceği en hızlı hal buydu. Kısa eldivenlerini geçirip tenekesini parmağına takması ardından ayağa kalktı ve kızlardan birinin uzattığı keseyi eline alıp hzlı adımlar ile odadan çıktı.

"Leydim!" Sally koşan düşesin ardından gitmek için büyük bir çaba sarf etti. "Ekselansları daha çok zaman var koşmayın."

"Zaman yok!" Ellie hızlandıkça peşine takılan askerler ve hizmetli kızlara bakıp kafa salladı. Son merdivenlere geldiğinde ise durup eteklerini ve kafasındaki tacı düzelterek ellerini önünde birleştirerek yukarı baktı. Louisin koca göbekli baş danışmanı da peşine takılmış merdiven başından koşturmaktaydı. Ellie Elinde yastıklar aşağı inen askerlere ardından yanına ulaşan bay Wesleye baktı. "Geç kalmadım umarım."