"Bağışla beni oğlum! Sana yalvarıyorum bağışla beni." Uralp Demir'e baktı.
"İşlediğin bir günah," dedi Uralp. "İşlediğin bir günah yüzünden bu durumdayım."
"Oğlum, sana yalvarıyorum. Lütfen..."
Uralp gülümsedi. "Nasılmış? Öldüğünü hissetmek, ölüyor olmak ama asla ölmemek... Sürekli acı çekmek nasılmış?" dedi. "Mahvoldum. Senin yüzünden; damarlarımdaki kanlar artık zehirli, gözyaşlarım kan, ellerim buz, kalbim çelik. Hissedemiyorum, acı çekiyorum; acıyı çektikçe, hissettikçe gülüyorum. Delirdim... Aklımı kaybettim... Yıllar önce benliğimi 0001 olarak yitirdim. Bana 'Oğlum' diyen o günahkar ağzın, beni mahfeden kelimelerin çıktığı yer. Ben böyle birini bağışlayamam."
"Annen için..." dedi Demir şansını deneyerek. Uralp başını olumsuz anlamda salladı. "Annemin adını lanetli ağzına alma sakın." dedi. "Senin için fazla masum bir kadındı annem..."
Demir başını önüne eğdi. "Hiç mi?" dedi. "Hiç mi umut yok, beni affetmen için?"
"Hayır, yok. Benim derinlerimin en kuytu köşelerinde yaralar vardır. Her şeyi bulabilirsin eğer, görmek istersen dışardan değil, ta en içten bakacaksın ki göresin. Yaralarım dışımda olduğunun iki katı kadar içimde var. Ben hep bir yanım eksik yaşadım, baba sevgisi olmadan, güven duygusu olmadan yaşadım. Yada... Yaşıyormuş gibi yaptım. Ancak bana yaşadığımı hissettiren biriyle tanıştım. İlk defa birine güvendim, o kişide hâlâ benimle. Senin gibi güven verip acı şekilde terk etmedi beni."
Demir dişlerini sıktı. "Öz babana karşı bir yabancıyı mı tercih ediyorsun?" diye sinirle sordu. Uralp başını olumlu anlamda salladı. "Öz babam olabilirsin, ama ilklerimi yaşarken yanımda olan oydu. İlk defa birine güvendiğimde, ilk defa cinayet işlediğimde, ilk defa yaşadığımı hissettiğimde, ilk defa feci şekilde yaralandığımda, ilk defa öpüştüğümde, ilk defa ağladığımda... O hep yanımdaydı."
Demir sinirle Uralp'in suratına yumruk geçirecekken koluna dolanan sert bir elle duraksamak zorunda kaldı. Bu Ege'ydi. Uralp gülümsedi. "Bak," dedi Demir'e. "O hâlâ benim yanımda..."
𓆩 ♡ 𓆪
"Uralp!" Ege mutfaktaki Uralp'e seslendi. "Neredesin?!" O günün ertesi günüydü. Uralp'in kasıkları hâlâ ağrıyordu. "Geliyorum!" dedi halsiz bir sesle. Ege kendi kendine güldü.
Uralp, bir eli karın boşluğunda kaşları çatık bir şekilde ters ters Ege'ye bakarak geldi. "Ne gülüyorsun sen? Senin eserin bunlar." dedi sinirle. Ege gülmeye devam etti. "Etkisinin bu kadar uzun süreceği aklıma gelmemişti," Uralp ona ters ters bakarak sandalyeye oturdu. Ege elindeki havluyla ellerini kuruluyordu.
"Aman," dedi Uralp. "Çok komik, bir daha olmasın."
"A, yerim ama senin tribini!" dedi Ege i harfini uzatarak. Uralp onun taklidini yaptı. "O, yorom omo sonon trobono!"
Ege gülerek kalçasını tezgaha yasladı. "Ne güzel taklit yapıyorsun öyle," dedi gülmeye devam ederken. Uralp'in telefonuna mesaj geldi, bilinmeyen bir numaradandı.
_________________________________________
5*** :
Uralp, nasılsın?Uralp :
Kimsiniz?5*** :
A, tanıyorsun ama beni? Hemen silmişsin numaramı, yazıklar olsun sana...Uralp :
Kimsiniz, tanımıyorum?5*** :
Ege'den ayrılmazsan onu öldürecek olan kişiyim.Uralp :
Anlamadım? Şaka falan mı bu?5*** :
Sana 3 gün veriyorum. 3 gün içinde Ege'den ayrıldın, ayrıldın, ayrılmadın; gözümü kırpmadan onu öldürürüm._________________________________________
"Bu da neydi şimdi?" Uralp kendi kendine konuşurken Ege salatalıkları doğruyordu. "Bişey mi dedin?" diye sordu Ege. Uralp bu konuşmadan Ege'ye bahsetmemeye karar verdi. "Yok canım," dedi. "Bişey demedim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK -DENEY : 0001- DÜZENLEMEDE
Science Fiction"Kaç yaşındasın?" "Se-Sekiz..." "Annenin adı ne?" "A-annem yok," dedi Uralp yutkunmaya çalışarak. Kadın gülümsedi. "Babanın adı ne?" Uralp sarışın kadının sorduğu soruyu düşündü. Zihninin ezberlediği ve sürekli söylediği yanıtı verdi. "Babam da yo...