Rather Her

1

🥂İlk bölüme hoşgeldinizz🥂

Aslı, aklından geçen kelimelerin Ahmet' in ağzından dökülmemesi için dualar ediyordu. Ahmet ifadesiz suratıyla sonunda konuştu.

"Babaannem yeni bir gelin alacak."

Aslı duyduğu şeyle gözlerini sıkıca yumdu ve yutkundu. Ahmet nasıl olurda buna izin verirdi. Kendisini çok sevdiğini söylerdi hep oysaki.

"Ahmet ben istemiyorum. Seni başka bir kadınla paylaşmak istemiyorum!"

"Paylaşmayacaksın zaten o kadın sadece değersiz, çocuk için alınmış bir kuma."

Aslı hemcinsine bu muamelenin yapılmasını umursamamıştı o an.

"Sonuçta sen o kadınla yatacaksın. Çocuğunuz olacak. İstemiyorum bunu."

"Merak etme o kadına elimi bile sürmeyeceğim. Ben sadece seni seviyorum Aslı."

...

"Evleneceksin dedim Begüm sözümü birdaha ikiletme."

"Anne ben daha evlenmek için çok gencim ve o adam zaten evli."

"Genç falan değilsin 19 yaşına geldin artık."

"Anne ben okuyacağım!"

Begüm yüzüne inen tokatla gözyaşlarını tutamadı. Kızarmış gözlerinden damlalar süzüldü.

"Ne demek okuyacağım! Kızlar okur mu nerede görülmüş bu! Bir kelam daha etme ve odana çık. Yarın evleneceksin dedim!"

Begüm başka birşey demeden hızla merdivenleri çıktı ve odasına girdi. Kendini tutamadı ve sesli bir şekilde ağlayarak yere yığıldı.

Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Sevmediği birisiyle evlenecek özellikle de evli olan birisiyle. Sadece çocuk yapmak için kullanılıp değersiz, konuşma hakkına bile sahip olamayan bir kadın olacaktı.

Bunu istemiyordu. Evlenmek istemiyordu. Okuyup avukat olmak, sevdiği birisiyle mutlu bir yuva kurmayı planlamıştı oysaki.

Aklına tek bir çözüm yolu geliyordu oda kaçmak. Hiçbirşey yapmadan evliliğe razı olamazdı. Kesinlikle kaçacaktı.

Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi ve ayağa kalktı. Yanına fazla eşya alamazdı. Okula giderken kullandığı sırt çantasını aldı ve içine dolabından aldığı birkaç parça kıyafeti içine yerleştirdi. Telefonunu ve sarj aletiyle birlikte, okula giderken aldığı harçlıklardan biriktirdiği bir miktar parayı da çantanın küçük gözüne koydu. Değerli takılarını da para ihtiyacı olursa bozdurmak için çantasına koyunca hazırdı. Akşamın geç bir vakti olduğu için yakalanmamayı umuyordu. Olur da yakalanırsa kesinlikle polisi arayacaktı.

Şimdi nasıl kaçağını düşünmesi gerekti.
Odasının 2. Katta olmasına ilk kez sevinmişti 3. Katta olsaydı kaçması imkansız olurdu. Odasının camını açtı. Hâlâ atlaması için çok yüksekti. Camdan sarkıp alt katın camının pervazına basıp atlamayı düşünüyordu.

Çantasının kollarını omuzlarına asıp pencereye yaklaştı. Dizini kaldırıp cama yasladı. Elleriyle destek alıp diğer dizini de koydu ve dikkatlice kendi etrafında döndü. Elleriyle camın kenarına sıkıca tutundu ve kendini sarkıttı. Bir ayağını alt katın camının pervazına koydu.

Şimdi zor olan kısım başlıyordu. Dikkatlice tutunup atlaması gerekiyordu. O sırada erkek kardeşiyle göz göze geldi. Şimdi bitmişti.

Kardeşine yalvaran bakışlar gönderdi. Kardeşi Orhan oflayıp camın altına doğru yürüdü ve durdu.