İlayda Efseryan
Kahveler ile odaya girdim. Arel abiyi üstü çıplak görmem ile hemen çıktım. Arkamdan ufak bir kahkaha atmıştı. "Gelebilirsin." diye seslendi. Göz ucuyla içeri baktım. Tişörtünü giymişti.
"Kahveleri getirdim..." dedim masaya ilerlerken. "Tamam,masaya bırak. Oğuz'un kıyafetlerinden koydum. Şu dolabın arkasında giyinebilirsin." dedi.
"Dolabın arkasında mı?" dedim. "Pardon. Arkasındaki gizli odada." dedi. Evrakları incelemeye devam ediyordu. Omuz silktim ve kahveleri masaya bırakıp gösterdiği yere ilerledim.
Dolabı biraz ittirdikten sonra dediği odayı gördüm. İçeri girip dolabı çektim. Koltuğun üzerine bırakılmış olan giysileri aldım. Üzerimdeki tişörtü çıkarıp temiz tişörtü giydim.
Oğuz bu kadar büyük yapılı değil. Bu işin altında bir iş var
İşimi halledip tozlu kıyafetlerimi çırpıp katladım. Giderken alırdım. Odada göz gezdirdim. O tozlu odanın arkasında olan bir oda için fazla temizdi. Demekki burası kullanılıyordu.
Omuz silkip geldiğim yöne ilerledim. Dolabı yana itip çıktım. Tekrar ittirdim. "İyisin değil mi abi? Biraz sert düştük..." dedim ona ilerlerken. "İyiyim. Ve bana abi demezsen daha iyi olacağım." dedi. "Ne?" dedim.
"Duyduğun gibi. Bana abi demeni istemiyorum. Arel de." dedi. "Neden ki?" dedim. "Ben sadece Ares ve Oğuz'un abisiyim." dedi.
Haspam. Biz sana abi demeye meraklıyız sanki.
"Tamam." dedim diğer dosyalara ilerlerken. "Bunları yan odaya koyacağım ve şurası yeni dosyaların olacak..." Arel abi yani Arel kendi kendisine mırıldanırken başka bir merdiven buldum.
Merdiveni dolaba yaslayıp yukarı çıkacakken "Dur!" dedi. Ona baktım. "Sen bu dosyalara bak. Ben dolapları düzenleyeceğim. Yorulmuşsundur." dedi. Gülümsedim. "Korkma ya. Düşmem." dedim.
"Yok,ben çıkayım." dedi. "Bu merdiven seni taşımaz." dedim ve tırmanmaya başladım. Belimden tutulmam ile ona baktım. "Olmaz dedim Peri kızı." dedi. Beni kucaklayıp masanın başına götürdü. Biraz önce belimden tuttuğu için ellerimi bırakmasaydım keşke.
Sandalyeye oturttu. Ben şaşkın şaşkın ona bakarken güldü ve dolaba ilerledi. En üst raflardakileri merdivene çıkmadan indirdi.
"Haksızlık! Sen de boy var." dedim. "Allah böyle yaratmış güzelim. Ne diyebilirim ki?" dedi gülerek. Göz devirdim.
"Dosyaları neye göre ayıracağım!?" dedim. "Yukarı gelişigüzel atılan dosyalar vardı ya. Onlar gibi yıpranmış olanları solundakilerin üzerine fırlat." dedi.
Dediğini yapmaya başladım. Ama çok fazla vardı. Bu biraz uzun sürecek gibiydi.
Bir dakika o bana 'Güzelim' mi demişti?
"Sen biraz önce bana ne dedin?" dedim ona bakarak. "Ne?" dedi. "Boşver." dedim. Yanlış duymuş da olabilirdim. Boşuna rezil olmaya gerek yoktu.
Bizimkiler içeri girdi. Eylem ve Duman abi de hemen arkalarından ellerinde bir sürü çantayla geldiler.
Hepsi dosyaları bir kenara bıraktı. Eylem ve Duman abi çantaları dikkatlice boşaltmaya başladı. Ben de bu sırada dosyaları ayırıyordum.
Hepimiz dosyalar ile uğraşmayı bitirdiğimizde iki saat geçmişti. Arel abi zarar gören dosyaları aldı ve bir kasaya ilerledi. "Duman ilaçları getir." dedi bu sırada. Kasayı açıp dosyaları içine koydu. Başka bir kasayı açtı.
"İlaçlar bunun içerisinde dursun. Hırsız ekibi gelir falan belli olmaz." dedi. "Onlar sadece para edecek şeyleri alıyor." dedim.
"Hıhı! Kesin öyledir." dedi. Göz devirdim. Tunç "Aslında İlayda'nın eve gitmesi gerekiyor..." dedi. "Neden?" dedim. Arel ise "Akay kıskandı mı yoksa?" dedi gülerek. Ama Tunç baya gergin görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSERYAN AİLESİ
ChickLitİlayda... Yedi yaşında deney için çocuk kaçıran bir çete tarafından ailesinden koparılmış genç kız. Deneylere olumlu sonuç veren gençlerden biri. Kamufle olabilen bir peri. İsminin anlamı gibi bir su perisi... 17 yaşında çetenin elinden kaçtıktan so...