"Abi kız efsane yaa." Okul bahçesinde oturmuş Kıvanç'ın ağına düşüreceği yeni kızdan bahsediyorduk.
"Mal mısın nesin? O kız sana bakar mı?" Ercan yine Kıvanç'ın umutlarını suya düşürmeye çalışıyordu ama bu defa başaramayacak gibiydi. Çünkü kıvanç bu kıza fazla kafayı takmıştı.
"Sensin mal. Bak görürsün oğlum, en fazla iki gün içinde ilgisini çekmeyi başaracağım." Onun bu ısrarcı tavırlarına gülerken kafamı bize hiç dahil olmayan çocuğa çevirdim.
"Dünyadan Sarp'a dünyadan Sarp'a, bizi duyabiliyor musunuz?" Ercan Sarp'a bulaştığında kafasını telefonundan kaldırıp bize çevirdi. Bu aralar fazla telefon ile uğraşması gözümden kaçmıyor değildi ama ne yapabilirdim ki...
Eşcinsel olduğumu ortaokulun sonunda fark etmiştim. Ama ülke şartları sağolsun kimseye söyleyemiyordum. Kendi anne babama bile... Babam emniyet müdürüydü. Ve bu konudaki tavrına bir keresinde şahit olmuştum da, asla iyi yaklaşabileceğini düşünmüyordum.
Arkadaşlarıma da söylememiştim. Çünkü gerçekten ne tepki vereceklerini kestiremiyordum. Ercan ve Kıvanç arada gay şakaları yapıyorlardı ama şaka işte gerçek değil.
Sarp... İşte ona asla söyleyemezdim. Çünkü zaten ilk tanıştığımız da dahi çok fazla ilgimi çeken çocuk şimdilerde kalbim de taht kurmuştu da haberi yoktu.
İmkansızdı. Onun hetero olduğunu biliyordum çünkü daha önce sevgilisi olmuştu. Ama yine de onu sevmek o kadar kötü gelmiyordu bana çünkü aşk kötü hissettirmezdi.
"Duyabiliyorum Ercan. Sağır değilim."
Telefonu elinden masanın üzerine bırakıp kolunu yanında oturan benim omzuma attı. İlk kez yapmıyordu bunu, alışkanlık hâline getirmişti bile ama her temasında kalbim çok fena oluyordu.
"Gökhanla Furkan takımdan atılmış." Kıvanç başını telefondan kaldırıp bize baktığında söylediği şeye şaşırmıştım.
"Atılmışlar mı?" Önceki tenefüs kantinin karşısında deli gibi kavga eden iki çocuğun derdinin ne olduğunu onları ayırırken öğrenmiştik. Kız meselesi yüzünden birbirlerini fena halde benzetmişlerdi. Bana kalırsa salaklıktı ama bana kalmadığı için sussam iyi olurdu.
"Evet. Disiplin de yemişler."
"Öyleyse yeniden takım kaptanı seçilecek." Dedi Sarp kaşlarını çatarak, takımdaki değişikliklerden nefret ettiğini biliyordum.
Dördümüz de basket takımındaydık. Aslında takıma girdiğimizde beri tanışıyorduk. İlk ben Sarpla arkadaş olmuştum. Çünkü fazla dikkatimi çekiyordu. Onunla yakınlaşmak sandığımdan çok zor olmuştu ama bı şekilde olmuştu işte. Sarpla tanıştığım da Gökhanla zaten arkadaştı. Sonra Kıvanç ve Ercan'la da tanışmıştık. Daha sonra Gökhan sevgilisi yüzünden bizle arayı açmıştı. Dört kişi kalmıştık ve o gün bugündür de arkadaştık.
"Bu Gökhan'ın durumu hiç iyiye gitmiyor benden söylemesi." Deyip ayaklarını yanında oturan Kıvanç'ın kucağına doğru uzattı Ercan.
"Çıkışta konuşurum ben onunla."
Sarp Gökhan'ı gerçekten çok seviyordu ve onun başına gelebilecek her kötü şeyde yanında duruyordu. Bunu görebiliyordum.
Sarp'ın telefonu titreyince tekrar bizle muhabbeti bırakıp telefona döndü. Elini omzumdan çekince boşluğa düşmüş gibi oldum ama çaktırmadım.
"Hayırdır ne iş?" Kıvanç tek gözünü kırparak elindeki telefonu gösterdiğin de sarp anlamayarak ona baktı. Sürekli telefonda olması sadece benim değil diğerlerinin de gözünden kaçmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDEŞİMDİN-GAY
Short StoryBen onun en yakın arkadaşıydım ama o benim anlatmaya doyamadığım masalımdı... ***