"HEY! Yanlış oktavda çalıyorsun!"
Dominique'nun galerisinden çıktıktan sonra, Jeanne yine birlikte çalışmayı teklif etmişti. Vanitas şaşırtıcı bir şekilde hiç itiraz etmeden kabul etti.
"Ah, elim kaymış. Affedersin..." dedi Vanitas, yüzünde bir sırıtışla. Bariz bir şekilde bilerek hatalı çalmıştı.
Jeanne sinirlenmemeye çalışarak derin bir nefes aldı. "Vay canına, nasıl elin kaymışsa artık 14 notayı birden atladın demek... Şu kemanı kafana geçirmemek için zor duruyorum..."
"Oh-ho~ Bugün çabuk sinirleniyoruz bakıyorum... Hah, zaten kemanına kıyamazsın ki."
Vanitas, Jeanne'nin stüdyo içerisinde kendisine fırlatacak başka bir şey bulmak için gözlerinden alevler saçarak etrafına bakındığını gördüğünde, biraz daha zorlarsa kalıcı bir hasar alacağından korktu.
"Ah hey, tamam tamam! Düzgün çalacağım, söz veriyorum!"
Jeanne gözlerini kısarak ona döndü. "Zahmet olacak."
"Ama," diye devam etti Vanitas, yüzündeki ifade sonunda ciddi bir hal alırken. "Biraz serbest çalışma yapsak nasıl olur? Kemana uyum sağlamaya çalışmak epey yordu da."
Jeanne omuz silkip sandalyeye asmış olduğu çantasına uzandı, bir eliyle hala kemanını ve arşesini tutuyordu. Çantasından uzun zamandır açılmamış gibi duran bir dosya çıkardı.
"Burada piyano parçaları var. Bakalım..." Dosyayı masaya koyup tek eliyle açmaya çalıştı ama dosya elinden kayıp yere düştü, içindeki kağıtlar da öyle. "Offf..."
Vanitas yere yayılan çok miktarda kağıdı görünce şaşırdı. Yani, nereden baksa birkaç deste nota kağıdı vardı. "Bir kemanistin neden yanında bu kadar çok piyano notaları taşıdığını sorabilir miyim...?" Piyanonun başından kalktı ve kağıtları toplayıp incelemek için yere çömeldi.
"Eh..." Jeanne kemanını masaya bıraktı ve kağıtları yerden toplayan Vanitas'ı öylece izlemeye koyuldu. Açıkçası tam olarak nasıl cevap vereceğini bilemedi. "Belki lazım olur diye..."
"Huh?" Kağıtları düzgünce koluna yerleştiren Vanitas tek kaşını kaldırıp ona baktı. "Belki lazım olur diye yaklaşık 50'ye yakın kağıt mı taşıyorsun yanında? Ayrıca bunlar epey eski duruyor, kenarları sararmaya başlamış bile..."
Tekrar ayağa kalkıp kağıt demetini masaya koydu. Sorduğu sorunun cevabını pek de beklemiyor gibiydi, ilgiyle kağıtları incelemeye başladı. "Mozart'ın birçok parçası var burada..." Bunu mırıldanırken yüzünden memnun bir ifade vardı. "En sevdiğim bestecidir de."
Jeanne bir an şokla Vanitas'a baktı. "S-sen..."
Vanitas, Jeanne'nin titreyen sesini duyduğunda kaşlarını çatarak ona döndü. "Ben ne?"
Jeanne'nin dikkati şimdi tamamen dağılmış gibiydi, bir şeyler düşünüyormuş gibi, birkaç saniye duraksadı.
***
Pofuduk tüyleri olan kahverengi bir kedi, beyaz uzun saçları olan küçük kızın bacaklarının etrafında dolanarak onun kıkırdamasına neden oldu. Küçük kız mutlu mutlu altındaki çimenlere oturdu kedinin tüylerini özenle okşamaya başladı. Kedi anında onun kucağında kurulup mırladı, burnunu küçük kızın avucuna sürttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like a Melody, Kind and Charmly 「Vanitas x Jeanne」
Acak~ VaniJeanne ~ Modern AU ---- "Kalbimdeki bozuk akorlardan sadece kulak tırmalayıcı sesler duyabilirsin. Aşkına karşılık olarak gerekenden tiz bir La notası çalar sana. Ardından bir cızırtı ve dobra bir Do notası. Daha fazlası değil." O bunları söyl...