"Söyledikleri doğru mu?" Pieck, Mikasa gider gitmez Jean e dönmüştü. Yüzü birkaç renk attı. "Zeke Eren i öldürmek mi istedi?"
"Bilmiyorum ama Mikasa böyle konularda yalan söyleyebilecek biri değildir." dedi Jean kadına bakmadan. "Mantıklı düşününce senaryo fazlasıyla manidar geliyor. O zamanlar Eren e Mikasa yı öldürtmeye çalışanlar şimdi Mikasa ya Eren i öldürtmeye çalışıyor. Planı yapan senken bunu nasıl bilmezsin-"
"Hayır, hayır, hayır..." Pieck ellerini yüzüne kapatıp yere diz çöktü. Rengi çekilmişti. "Bu doğru olamaz. Zeke öyle biri değildi."
"Sevdiğin insanların gerçek yüzünü görmek acıtıcı ha?" Jean kollarını göğsünde kavuşturup ona tepesinden baktı. "Bazen çok iyi bildiğini sandığın insanların da karanlık tarafları vardır. Bunu ne kadar çabuk kabullenirsen o kadar az canın yanar."
"Bu olayı kendi aptal aşkınla karıştırma." dedi Pieck öfkeyle. "Eğer doğruyu söylüyorsa bu zamana kadar bana anlatılanların hepsi kocaman bir yalandı... Yıllarca bir yalan için mi intikam planına hazırlandım? Ölüm olmayacaktı. B-bilerek bu planı yaptı. Eren gerçekten o gece ö-ölebilirdi-"
"Neyden bahsediyorsun sen?" Jean yanına eğilip kendi kendine konuşan kadının dikkatini çekmek için omuzlarını sarstı. "Kim yaptı?"
"Eren büyük bir tehlike altında." diye soludu Pieck. "Onu geç hastaneden çıkarmalısınız."
............................................................................
"Ne zaman taburcu olacağım? Bütün gün oturmaktan çok sıkıldım."
Armin Eren nin çocuksu surat ifadesine güldü. "Çocukken de böyleydin. Asla yerinde duramıyorsun."
"Beni bırak şimdi..." Eren nin yüzü hemşire çıktıktan sonra biraz değişti. "Bugün kulübede neler oldu? Kaptan ı yakalamadılar değil mi?"
"Hayır ama fazlasıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Bir kaos çıkmasın diye yaşadığı hala medyadan gizleniyor ancak PPD çoktan karışmış durumda. Paradis in geri kalanı öğrenince ne olacak hiç bilmiyorum." dedi Armin sıkıntıyla.
"Boşver, elinde sonunda gerçek ortaya çıkardı zaten." dedi Eren. "Ee, ne arıyorsun burada? Evine gitsene. Daha yeni evlendin, hastane köşelerinde ne yapıyorsun? Balayında olman lazımdı. Annie kızmıyor mu?"
"Annie düşündüğünden daha anlayışlı biri. Ayrıca sen bu haldeyken nereye gidebilirim ki?" dedi Armin huysuzca. "Vurulan ben olsaydım sen tatile gider miydin?"
"Hayır ama ölmedim sonuçta." Eren gözlerini devirdi. "Her geçen gün daha hızlı iyileşiyorum. Mikasa ile Paradis'ten çıkamadığımız için balayında istediğimiz bir yere gidemedik ama senin yurt dışına çıkma yasağın yok. Al karını, götür dünyanın öteki ucuna. Keyfinize bakın."
"Sen iyileşsen de bu dediğin mümkün değil... Biliyorsun, bizi tehdit eden-"
"Bizi tehdit eden," diye düzeltti Eren. "Seni değil. Annie ve seni ilgilendiren bir durum yok."
Armin bir an Bertholdt ile yaptıkları konuşmayı anlatmayı düşünse de bundan hemen vazgeçti. Eren hainin o olduğunu öğrenirse Bertholdt u kendi elleriyle öldürürdü. Şuan öğrenmemesi herkes için en iyisiydi. "Bilmiyorum..."
"Ayrıca Annie yi olaylardan uzak tutmak için bu büyük bir fırsat." dedi Eren. "Kaptan nın yaşadığını ondan sakladığını öğrenmesi iyi olmaz. Biz hainin kim olduğunu öğrenene kadar Annie yi Paradis ten uzak tutarsın."
"Ona yalan söylemekten nefret ediyorum... Ama Kaptan Levi ile bağımı kesmek de istemiyorum. Soygunda hepimize maddi manevi desteği büyüktü. Diğer yandan Annie yi felç eden biriyle görüşüyor olmam... Agh! Kafam çok karışık..." Ellerini yüzünden indirip Eren e baktı. "Sence onu Paradis ten uzaklaştırmam bir işe yarar mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS 2
Fanfic"Ackermanlar'ı öldüremezsin... Onlar zaten ölü doğarlar." * Bir Attack on Titan Polisiye AU 'dur. ACKERMANS kitabının devam hikayesidir. Keyifli Okumalar...