Gece Gözlü Mafya (texting - Düz yazı)

Biz

Selam kuzularım 🤗

Bir gün ara ile yeni bölüm atıyorum. Ama Bir önceki bölümde de açıkladığım gibi yeni işe başladığım için genellikle hafta sonları yeni bölüm yayınlayacağım.

Ve tüm beğeni ve yorumlar için çok teşekkür ederim kuzularım benim inanın özellikle yorumlarınızı okumak yazmak için motivasyon oluyor bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Sizi çok seviyorum ve kocaman sarılıyorum 🫂

O zaman size iyi okumalar..

       
        ❤️⭐❤️⭐❤️⭐❤️⭐❤️

Ben daha ne olduğunu anlamadan söylediği ve ardından yaptığı şey ile nefesim kesilmişti.

"Yakınlaşırız" diyip dudaklarımız arasındaki parmağını çekti.

Dudaklarıma temas eden dudakları ile gözlerimi kocaman açıp öylece donup kalmıştım. Bedenim hareket kabiliyetini yitirmiş beynim çalışmayı durdurmuş nefes almayı unutmuştum.

Dünya o saniyeler içinde benim için dönmeyi bırakmıştı.

Dudakları dudaklarımın üstünde bir yangın başlatıp tüm bedenimi ele geçiriyor vücudumum her yeri alevler ile kaplannıyordu.

Dudakları öylece durup hiç hareket etmezken bile içimde depremler yaratıyor ama ben koşarak kaçmam gereken bu depremden bir adım dahi uzaklaşamıyordum.

Saniyeler süren bu eylem bana saatler gibi geldiğinde Savaş yavaşça dudaklarını geri çekerek aramızda yine santimler bırakarak durdu ve tüm yüzümü incelerken ve sıcak nefesini yüzümde hissederken o kıvrılan dudakları ile "Nefes al kumsal "dedi.

Ben nefes almadığımın farkında bile değilken Savaşın söylemesi ile derin bir nefes alabildim.

Ağazımdan aldığım derin nefesi onun dudaklarına doğru verdiğimde gözleri tekrar dudaklarıma kaydı. Bir iki saniye orada oyalanıp tekrar gözleri  gözlerimi bulduğunda göz temasını kesmeden doğrulup "Arkadaşın için endişelenme şüphelenmeyecek "dedi daha çok kıvrılan dudakları ile belirginleşen gamzelere takıldı gözüm. Bunu farketmiş gibi gülümsemesini soldurdu.

Ben hâlâ şoku üstümden atamazken ve gözlerim ona kilitlemişken Savaş ın boğazınından çıkardığı ses ile kendime geldim.

"Şimdi git dinlen yarın çok işimiz var"dedi yine ifadesiz suratı ve tok sesi geri gelmişti.

Tam ağzımı açıp birşey söyleyecek iken ağzımı açmam ile dudaklarımın arasından "hıck ... Hıck" hıçkırık sesleri geldi.

İki elimi de hızla dudaklarıma kapatıp sesi engellemeye çalışsam da pek başarılı olamıyordum.

Utançtan yüzümün yandığı yetmiyormuş gibi birde bunu neden yaptığını bile soramadan hıçkırık tutmuştu. Gözlerim tekrar Savaşı bulduğunda yine dudaklarının kıvrıldığını farkettim.

"Bunu....hıck...bir daha...hıck...sakın yapma..hıck" dedim zorlukla ve hemen ayağa kalkıp odaya doğru koştum.

Odaya girip hızla kendimi yatağın içine atıp yorganın altına saklandım. Hıçkırık seslerimin duyulmasını istemiyordum.

Lanet olsun Savaş az önce beni öpmüştü yani tam öpme sayılmazdı ama dudaklarımız birbirine değmişti.
Benim buna izin vermemem gerekiyordu ya da en kısa sürede onu kendimden uzaklastirmam lazımdı. Ama ben hiç birşey yapmadan öylece donup kalmıştım. Birde üstüne en sevmediğim olay gerçekleşmişti. Utandığım zamanlarda hıçkırık tutması benim daha da çok utanma mı sağlıyordu.