Gözlüklü uzun boylu hafif safimsi biri olan Fizik hocası Mahmut hoca..
-yavrum kimi konuşuyorsunuz burda?
-Hocam öyle havadan, sudan
- hisst hadi.. sıraya dedikodu yapmayın.. okulun son günü atısmayalim sizinle..
Bu adamda ayrı bir alemdi. Arkadan konuşmalarımızı mı dinliyor zırt diye çıkıyordu ortaya. Neyse sıraya dizildik. Okulumuzun müdürü Sami Bey, ve yardımcısı Yasemin Hanım uzun bir konuşma yaptılar. Güneşin önünde bu kadar beklememiz başımı ağrıtmıştı. En sonunda bitti diye bir "oh çektim. Sınıflarımıza girdik.. sınıf hocamızda bir konuşma yaptı. Duygusallığımı tutamayıp birkaç damla gözyaşı döküldü gözümden. Seneye bu sınıf, bu okul, böyle arkadaşlar yoktu çünkü. Listenin 5. Sırasında olduğum için karnemi hemen aldım. Herkes karnesini aldığında son kez vedalaştık. Yarin güzel bir tatile gitsek bile ben onları bundan sonra göremeyecektim. Sıra hocalarımla vedalaşmaya geldi. Hepsine tek tek sarılıp teşekkür ettim. Okuldan çıkarken hepsi el salladılar. Yol boyunca ağlayarak eve geldim. Anneme ağladığımı belli etmemeye c
Çalışsamda anladi suratimdan .annem:
-Kızım neden ağlıyorsun?
- Yooo. Aglamadim ki gözüme toz kaçtı. Annemin ağladığımı görmemesini istiyordum. Çünkü o ben üzüldüğümde benden fazla üzülürdü.
- hadi, hadi belli etmemeye çalışma. Anneler anlar çocuklarının ifadelerinden. Şöyle bakayım neden ağladın?
- seneye bu okulda yokum. Hocalarım konuşma yaptılar. Bende duygusallaştım. Böyle..
- kızım ağlama. Bak onları ziyarete gidersin, arkadaşlarınla yazın hep görüşürsün böyle yapma. Zaten yarin tatile gidiyorsunuz. Kendini üzme. Bol bol keyfini çıkar yarının.
Annem böyle güzel güzel konuşurken Kader'in o cırtlak sesiyle içeri gitmek zorunda kaldı. Kiskaniyor mu anlamadım ki bu çocuk. Annem ne zaman bana fazla ilgi gösterse sanki biliyormuş gibi ya ağlar, ya bağırır. Illa bir şey yapar.. neyse deyip odama çekildim annem haklıydı. Benim yarin güzel tatilimin başlangıcıydı. Ama hemen hazırlıklara başlamalıydım. Çünkü daha bir sürü isim vardı....