(multimedya:Umut ve Eslin)
-2005-
"Baba lütfen bende gelmek istiyorum, seni izlemek istiyorum. "
Yine kaşları çatılmıştı, niye bu sefer gelmemi istemiyordu ki, oysa onu izlememe hiç bir şey demezdi.
"Eslin bir daha tekrar etmicem kızım, evde kalıyorsun o kadar. "
"Ama.. "
"Esliin!"
"Of peki.. "
Beni kucağına alıp yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Seni çok seviyorum kızım bunu sakın unutma. "
Ne oldu şimdi, az önce bana kızmıştı şimdi de veda eder gibi konuşuyordu ve gözleri de dolmuştu. Onu böyle görünce ağlamaya başlamıştım. Neden bilmiyorum ama bu sefer gitmesini istemiyordum.
"Baba bu sefer gitmesen olmaz mı? "
"Olmaz. Geri gelicem ve geldiğimde de seni böyle görmicem, anlaştık mı?"
"Tamam ama hemen geri dön. "
Tekrar yanağımdan öpüp beni kucağından indirdi. Hızla çantasını alıp çıktı, arkasından öylece bakakalmıştım.
Bende onunla gitmek istiyordum ama o beni götürmemişti. O beni götürmediyse bende onu takip ederdim o zaman. Koşup montumu giyindim ve hemen evden çıktım. Durağa doğru koşmaya başladım, oradaydı taksi bekliyordu. Bende hemen bir ağacın arkasına saklanıp beklemeye başladım. Nihayet takside gelmişti ama ben ne yapacaktım para da almamıştım. Hiç düşünmeden yola atladım ve bir arabayı durdurdum.
" Lütfen yardım edin! "
Arabadaki kadın telaşla indi.
" Noldu ,neyin var! "
"Lütfen öndeki arabayı takip edin "
Dedikten sonra hemen arabaya bindim. Kadında hızla binip taksiyi takip etti, yolda ona her şeyi anlatmıştım ve oda bana yardım etmişti. Yaklaşık yarım saat sonra karanlık ve ıssız bir sokağa girdik. Taksi bir binanın önünde durdu. Daha sonra babam taksiden inip binaya yürüdü. Kadına teşekkür edip cevap vermesini beklemeden hemen binaya girdim. Çok karanlıktı ama babamın ayak seslerini duyabiliyordum ve sesleri takip ederek sessizce yürüdüm. İlerledikçe bağırma sesleri geliyordu, sonra bir kapı açıldı ve etraf aydınlandı. Kocaman bir ring vardı ve etrafı tellerle çevriliydi, tellerin arkasında bir sürü insan vardı. Sonra babamı gördüm ringe çıktı ve birden insanlar babamın adını söyleyip tezahürat yapmaya başladı. Babamın karşısına bir adam daha çıktı bu sefer onun adını söylemeye başladılar. Adam insanları selamladı ve hemen arkasından bir çan sesiyle dövüş başladı. Babam ilk yumruklarını atmaya başlamıştı. Her seferinde sert bir şekilde isabet ettiriyordu. Sonra adam babama sert bir tekme atarak yere düşürdü o an koşup oraya çıkmak istedim. Ama gidemezdim babam beni burda görürse çok kızardı biliyordum. Babam tam ayağa kalkarken adam bir tekme daha attı, sanki boğazıma bir şey düğümlendi bağırmak istedim, babamın yanına gitmek istedim ama olmadı işte sanki donup kalmıştım hiç bir şey yapamadım. Adam babama ard arda yumruklar atıyordu, babamın yüzü resmen kan içinde kalmıştı, hareket edemiyordu. Sonra adam birden durdu ve ringdeki iplerin üzerine çıktı, herkes bağırıp alkışlıyordu. Babam hâlâ kalmamıştı, neden kalkmıyordu noldu ona böyle, o hiç bu hale gelmemişti, o hep kazanan taraftı şimdi neden kanlar içinde yerde yatıyordu. Adam iplerin üzerinde ayağa kalktı babamın üzerine atlamak için hazırlandı, daha fazla dayanamadım ve çığlık atarak içeri koştum.
"Babaa! "
Seyirciler susmuş bir bana bir ringdeki adama bakıyordu. Tellerin yanına koştum. Babama uzanmaya çalıştım ama yapamadım.
"Baba kalk! Hadi lütfen gidelim !!"
Ağlamaktan konuşamıyordum, o adam babamı öldürecekti onu durdurmalıydım ama kim benim gibi küçük bir kızı dinlerdi ki. Ama denedim onunla konuşmayı denedim.
"Yapma, lütfen babamı bırak!!"
Adam iyice ayağa kalktı atlamak için hazırlandı ama ben hâlâ bağırıyordum.
"Yapma, baba hadi kalksanaaa!! Lütfen öldürme babamı! "
Avazım çıktığı kadar bağırmıştım ama adam sanki beni duymuyordu sadece bakıp sinsice sırıtıyordu.
"Baba kalk hadiii "
Niye kalkmıyo, niye beni duymuyo! Babam benim bir bağırmama hemen kalkıp gelirdi, kim bana karışıyosa onlara kızardı, ben kendimi onun yanında hep güvende hissederdim sanki onun yanındayken kimse bana bişey yapamazdı. Ama şimdi tam tersi kendimi hiç güvende hissetmiyordum çünkü babam da güvende değildi o adam babamı öldürecekti.
İşte atlıyor iyice havaya doğru sıçrayıp babamın üzerine atladı. Diziyle göğüs kafesine vurdu ve babamın ağzından kan gelmeye başladı. Adam aldırmadan babamı yumruklamaya başladı. Nasıl bir adamdı bu resmen babamı öldürüyordu ve kimse bir şey demiyordu. Artık babamın yüzü tanınmaz bir hale gelmişti. Ringe bir adam çıktı ve parmağını babamın boynuna koyup bir kaç dakika bekledi ve sonra seyircilere dönüp bağırdı.
"Ölmüş! Kazanan Serhat Özay!! "
Babam ölmüştü o pislik adam babamı öldürmüştü!! Ve gülüyordu, suratında ne acı ne pişmanlık vardı sadece hırs ve zafer vardı. Benim gözlerimin içine bakarak güldü ve konuşmaya başladı.
"Üzülme küçük kız, baban güçsüzdü ve kaybetti. Güçsüz olan herkes yenilmeye mahkumdur."
Bunu nasıl söylerdi, bana nasıl üzülme derdi, benim babam ölmüştü ve o öldürmüştü. Bu adamı unutmamalıydım, yüzünü, hırsını, sözlerini unutamayacaktım.
"Sen benim babamı öldürdün! Yemin ediyorum bende seni bu ringde öldüreceğim hemde hiç acımadan, tıpkı senin babama acımadığın gibi. "
Onu öldürecektim hemde babamı öldürdüğü bu ringde. SERHAT ÖZAY bu ismi beynime kazıdım unutmamalıydım, babamın katili olan bu adamı unutmamalıydım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOKSÖR
Fiksi RemajaGeçmişte babasını ölümüne bir dövüşte kaybeden Eslin, daha 7 yaşında babasını öldüren adamı kendi elleriyle öldüreceğine yemin etmişti. Bu yüzden daha 7 yaşında boksa başlamış ve kendini geliştirmişti. Şimdi 17 yaşında genç bir kız ve hâlâ babasını...