5. Bölüm-Düğün Dernek Işleri

5.8K 201 83
                                    

Medya: Nisa ve Emre'nin ilk dans şarkısı
Bu bölüm digna134md ya ithaf edilmiştir. Yıldıza basmayı unutmayın. Keyifli okumalar...♡

Elimdeki son tişörtü de valize yerleştirdikten sonra valizimi kapattım. Dün valizimi genel hatlarıyla toplamış son eksiklerimi ekleyeceğim için kapatmamıştım. Pretisyen hekimlerimizden biri apandisit ameliyatı olmuştu bu da bize binen iş yükünü arttırmıştı. Haliyle izin almam da zorlaşmıştı. Sıla ve Selim planladığımız gibi dün gitmişti ama ben izni ancak bugüne alabilmiştim. Uçağımın kalkmasına az kalmıştı. Eşyalarımı kapının yanına indirdikten sonra duşa girdim. Akşam kına vardı ve saat neredeyse öğlendi. Saçlarımı yarım yamalak kuruttuktan sonra sırt çantamı ve valizimi alıp otoparka indim. Selim'in arabasının yedek anahtarı geldim geleli bendeydi. Arabayı her zaman koyduğu yere baktım. Yoktu. Otoparkın içerisinde turlamaya başladım. Eğer kör olmadıysam araba yoktu. Taksi çağırsam yetişemezdim. Birazdan arabayı bulamasam da yetişemezdim. Hemen Selim'i aradım. Ikinci çalışta açtı.
-Selim, ben şimdi evden çıktım ama araba otoparkta değil.
-Nasıl değil? Biz bindikten sonra Oğuz getirecekti.
-Hangi Oğuz?
-Sancak timinden olan. Meselemiz bu mu? Dur, Oğuz'u arayıp öğreneyim.
-Tamam.

Ciddi manada Selim beni azarlamak için bahane arıyordu. Tabi ki düşmanımın kim olduğunu bilmeliydim. Buna kız vermekten vazgeçmemiz gerekiyordu. Tamam, beni manyak yüzbaşının elinden almıştı ama bunu da her fırsatta yüzüme vuruyordu. Saatime baktım. Uçağı kaçırırsam gider Oğuz'u parçalardım. Elbiselerime avuçla para dökmüştüm ve bizim ekibin ilk düğünüydü. Ailemle olan sorunlarımı bile sineye çekmiş gidecekken böyle olmazdı. Endişeyle beklerken Selim aradı.
-Yağmur, siteden çık. Kerim gelip seni bırakacak havalimanına. Acele et yoksa uçağı kaçıracaksın.
-Kerim olmaz! Oğuz biye getirmiyor.
-Sonra anlatırım şimdi laf dinle git Kerim'i bekletme.
-Ya o manyak beni yer. Zaten kötü başladık. Selim başka adam mı yok?
-Yağmur bak Yüzbaşı beklemeyi sevmez. Hadi!
-Ama Selim...

Telefonu suratıma kapatmıştı. Düğünde ben bunun smokinine vişne suyu dökmez miydim? Baş belası. Ya Kerimle gidecektim ya da gidemeyecektim. Inadı bırakıp siteden çıktım. Yüzbaşı siyah bir Jeep'e yaslanmış sigara içiyordu. Bu araba onun muydu? Sigarasını söndürüp izmariti çöpe attı. Çakmağını vermezsem belki içmez sanmıştım. Gelip valizimi elimden aldı. Bagaja koydu.

-Kusura bakmayın sizi de işinizden ettim.
-Siz değil sen. Ayrıca bu karmaşanın sebebi benim askerimdi.
-Neyse sağ olun. Pardon, sağ ol.

Tartışmaya gerek yoktu. Arabaya geçip bindim. Şoför koltuğuna geçip havalimanına sürmeye başladı. Üstünde askeri pantolon ve combat tişört vardı. Saçları ıslak görünüyordu. Sessizlik sinirimi bozmaya başlamıştı.

-Kerim, çakmağın bizde kalmıştı. Bilseydim getirirdim.
-Bir ara alırım. Kalsın sende. Sen de mi düğüne?
-Evet.
-Gitseydin ya Selimlerle.
-Iznim yoktu. Bu kadarını zor aldım.
-Hemen dönecek misin yoksa ailenle zaman mı geçireceksin?
Ailem, var mıydı benim ailem?
-Döneceğim.

Yolun geri kalanında konuşmadık. Ne kadar gerek olmadığını söylesem de valizimi alıp benimle gelmeye başladı. Ayrılacağımız yere gelince durdu.

-Telefonunun şifresini açıp verir misin?
-Neden?
-Her şeyi bu kadar sorgular mısın sen?

Telefonumu uzattım. Boyu uzun olduğu için ne yaptığını da göremiyordum. Bir şeyler yapıp uzattı.

-Numaramı kaydettim. Kerim Deren yazdım ama istersen değiş. Bir şeye ihtiyacın olursa veya Selimlerden önce gelirsen ara gelip alayım seni.
-Teşekkür ederim ama gerek yoktu.
-Araba kaç günde tamir edilir belli değil. Ben müsait değilsem bizden biri gelir alır seni. Rahat ol.
-Tamir derken?
-Oğuz kaza yaptı arabayla.
-Ne? Iyi mi?
-Evet yani galiba.
-Galiba derken? Ya iyidir ya değildir.
-Sabahki içtimadan sonra. Neyse uçağın anons ediliyor. Hadi git. Iyi yolculuklar. Inince de ara.
-Tekrar teşekkür ederim. Kolay gelsin. Allah'a emanet ol.
-Sen de

NEFER (Askeri Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin