Bir süre sonra önünde durduğum mekana göz gezdirdim gerçekten çok güzeldi yani babamlar yine şaşırtmamıştı. Valelerin de yardımıyla arabalardan indik ve bir arada durmaya özen göstererek mekana girdik.
Bizi karşılayan görevli masamıza kadar eşlik etti. Babamın ortağı ve onun ailesiyle teker teker el sıkıştık adamın gerçekten yakışıklı bir oğlu vardı fakat çokta oralı olmadım.
Yerlerimize oturduk ve babamın sözü başlatmasıyla masada işleri hakkında konuşulmaya başlandı.Onuzlarımı düşürmemeye çalışarak durdum fakat ilk dakikalardan da iş konuşulmazdı ki. Çok geçmeden gözüm masamıza doğru yaklaşan Onur ve iki korumaya takıldı gerçekten dediğini yapmış ve gelmişti elimi kimseye çaktırmadan ağzıma koydum ve kendi içimde mutluluğumu yaşadım.
Tekrar dönüp baktığımda Onur 'un bana kilitlendiğini gördüm gerçekten o kadar beğenmiş miydi beni yüzünde oluşan küçük tebessüm aslında bana bunun cevabını veriyordu. Bizimkilerin çok dikkatini çekmemeye çalışarak önüme döndüm ve adının Emre olduğunu öğrendiğim çocukla göz göze geldim gözlerini çok dikkatle yüzümde ve gözlerimde gezdiriyordu bir ara rahatsız olmadım değil ama başka tarafa bakmaya özen göstererek onu yok saydım.
Menülerden hepimiz ne yemek istediğimizi çoktan seçmiştik fakat henüz tabaklarımız gelmemişti bir an önce yemekleri yeyip kalkmak istiyordum tatlı da bile gözüm yoktu. Tekrar Onur 'a döndüm ve yine göz göze geldik belli ki bu akşam benden gözlerini alamıyordu.
"Eee Balım kızım bitti mi okulun?"
Babamın ortağının sesiyle kendime geldim.
"Evet, bitti."
"Babanın yanında çalışmayı hiç düşündün mü?"
Babam söze girerek beni kesti.
"Evet, yaklaşık 1 ay sonra benimle çalışmaya başlayacak şimdilik buraları gezsin iyice öğrensin istiyoruz malum iş hayatı insana gezmek için pek bir zaman tanımıyor."
"Doğrudur. Peki kızım evliliği hiç düşündün mü? Sonuçta kendi aileni kurman da gerekecek."
Sanırım bu sorunun altındaki imâyı anlamıştım.
Onur'a dönüp baktım ve çokta sessiz kalmadım."Yakın bir gelecekte evlilik düşünmüyorum fakat ileride olacaktır."
"Evet kızım olur elbet. Bu arada sizli bizli konuşmaları bir kenara bırakalım bana Dinçer Amca da diyebilirsin."
Buna sessiz kaldım ve önümü döndüm tam o sırada yemeklerimiz de gelmişti.
Yemeğe başlamadan önce tekrar karşıma baktım o sırada Emre 'de gözünü babasından ayırıp bana döndü.
Sessizce "Afiyet olsun" dedi ve yemeğe başladı bende ayıp olmasın diye ona hafifce sırıttım.
"Afiyet olsun."
Birbirine karışan çatal bıçak ve bardak tokuşturma sesleri eşliğinde yemeğe devam ediyorduk kimi zaman Onur 'un göz kırpışı kimi zaman ise de çaktırmadan attığı küçük öpücüklerle karşı karşıya kalıyordum.
Aramızda bir masa kadar mesafe olduğu için kimse oraya çok da dikkat etmiyordu biz de bundan bolca yararlanıyorduk.
Doyduğumda çatalımı ve kaşığımı tabağın kenarına yavaşca koydum ve izinle masadan kalkıp lavaboya gittim.Onur'un arkamdan geleceğinden adım kadar emindim o ise beni haksız çıkarmadı ve kısa bir süre sonra lavaboya geldi.
"Burası kadın lavabosu beyefendi sanırım şaşırdınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevkin En Koyu Tonu (+18)
Roman d'amourTürkiye ' ye gelişinin ilk gününde baban tarafından senin için tutulan koruma ile en fazla ne kadar ileri gidebilirsin ki? FAZLASIYLA Peki ya bu yakışıklı sadece bir koruma değilse? Bu senin için bir şeyleri değiştirir mi?