1 - ağustos

131 11 3
                                    


"bir gece sabaha karşı en kilitli kapılarım açılacak"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"bir gece sabaha karşı en kilitli kapılarım açılacak"






Sırt çantamın içine ihtiyacım olabilecek her şeyi doldururken hiçbir şey düşünmemeye çalışıyordum. Kitap, defter, kalem, kulaklığım ve daha fazla kitap. Bunlar beni tatil sonuna kadar hayatta tutacak temel besinlerimdi. Babam yazın geldiğini söyleyerek ailecek bir tatile ihtiyacımız olduğu kanısına varmış ve bizi yola sürüklemişti. Ben hariç herkesin keyfi yerindeydi.

"Jennie tatlım ilaçlarını içtin değil mi?"

Annemin son derece dikkatli bir şekilde sorduğu sorusuna başımı sallayarak cevap verdim. Her gün yaşanan bu ilaç muhabbetinden sıkılmaya başlamıştım doğrusu. Düzenli kullanmam gereken ilaçlarım vardı ve bunlara mahkum olmak zaten yeterince kötüydü. Üstüne bir de her gün bunu hatırlatarak bana işkence eden ebeveynlerim vardı.

Koşuşturma bittiğinde arabaya binmiş, yola çıkmaya hazır hale gelmiştik. Phuket'e gidiyorduk. Oranın küçük bir beldesinde evimiz vardı. Ne zaman kaçamak yapmak istesek bizim için bir sığınak görevindeydi. Yol boyunca ailemin gülüşmelerini dinlemek istemediğim için kulaklığımı takıp dışarıyı izlemeye koyuldum. Babam bir kaç kez sohbette onlara katılmam için bana seslense de çok üstelemediler. Bir önceki gezimizde bu nedenle ortalığı dağıttığım ve tatili bizim için bir zehire çevirdiğimden üstünde çok durmuyorlardı.

Yolculuk bittiğinde geldiğimiz yerin havası bile yüzümde gülümseme isteği uyandırmıştı. Phuket'i seviyordum ancak bir yere seyahat etme konusunda beceriksiz olduğumdan huysuzluk çıkarıyordum. Bildiğim ve yaptığım en iyi şey huysuzluk çıkartmaktı.

İçeri girip eşyalarımızı yerleştirdikten sonra odama çekildim. Annem aşağıda bir şeyler hazırlamaya başlarken babam da meydana gitmişti. Ağustos tüm sıcaklığıyla yüzüme vuruyor ve beni rahatsız ediyordu. Üstelik odam fazla ışık alıyordu. Aslında resim çizen biri için bu iyi bir şeydi ancak bende bambaşka hisler uyandırıyordu.

Üstüme sıcaktan korunacak kıyafetler giyinerek aşağı indim. Boğuluyor gibi hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum. Biriyle konuşma ihtiyacı hissediyordum.

Aşağı indiğimde annem tahmin ettiğim gibi mutfaktaydı. Sessizce mutfak masasına oturup bekledim. Bana neyimin olduğunu sormasını istiyordum ki anlatabileyim. Biri sormadan söylemek beni geriyordu.

"Bir şey mi istiyorsun tatlım?" dedi annem bana bakmadan. Sanırım biber doğruyordu onu net göremiyordum.

"Yalnız hissediyorum."

Bir şey beklemeden söyleyivermiştim işte. Bak Jennie o kadar da zor değilmiş, değil mi? Bunu daha sık yapmalısın.

Annem elindeki bıçağı tezgahın öbür ucuna koyup bana döndü.

august || jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin