Enhypen-Bite me
"Burası ne garip bir yer tanrı aşkına"
Obito Uchiha, sonunda o beklediği güne gelmişti. Liseye başlamıştı, doğrusu bu heyecan vericiydi. Başını sürekli belaya soktuğu o ortaokuldan kurtulmuştu. Ya da öyle sanıyordu.Çünkü lisede onu çok daha ilginç bir yer bekliyordu. Aldığı puan onu iyi bir liseye götürmüştü. Bu lisede uygulanan az görülen bir uygulamaydı. Bu okulda ingilizce dışında herhangi bir dil konuşulmasına izin verilmiyordu. Eğer konuşursanız kelime başına her sınıf seviyesine göre değişen para miktarını okul idaresine ödemek durumunda kalıyordunuz.
"Sanırım bu biraz sorun olacak gibi"
Obito ingilizce konusunda pek iyi değildi, akademik başarılarını genelde matematik ve fen bilimlerine borçluydu. Hatta öyle ki onun bu okula yerleşmesine en çok katkısı olan denemelerin çoğunda ingilizceyi es geçiyordu.
Okulu incelerken ona doğru yaklaşan küt kahverengi saçlı dikkatini çekti. Gülümseyerek, hafif adımlarla yürüyerek onun bulunduğu yere geldi.
"Sen yeni bir öğrencisin sanırım?" Diye sordu.
"Evet, teknik olarak öyle" diye cevapladı kuzgun saçlı genç.
"Belki bizim sınıfta olabilirsin, kaçıncı sınıftasın? Ben 9. Sınıftayım"
"O zaman sende yeni öğrenci olmuyor musun?"
Obito'nun bu dedikleri üzerine küt saçlı kız güldü.
"Aslında hayır, şu yandaki ilkokul ve ortaokul varya, aslında birçoğumuz oradan birbirimizi tanıyoruz, genelde yakın diye ve önceki arkadaşlarımız da burayı tercih ettiğinden dolayı ailelere de buraya gelmeyi istememiz sorun olmaz"
Koridordaki başka bir kız küt saçlıya seslendi.
"Rin! Artık yanımıza gelsen diyorum"
"Tamam Kurenai"
Adının Rin olduğunu öğrendiği kız Obito'ya döndü.
"Üzgünüm, bir yalnız bırakılmaya gelmiyor Kurenai hanım. Gitmeliyim, güle güle!"
Obito sadece el sallamakla yetindi ve Rin'in gidişini izledi. Derken arkasından gelen bir anda duyduğu bir ses onu irkiltmişti.
"11 kelime, 11 yen demek"
Arkasına döndüğünde karşılaştığı manzara bir farklı, bir garipti.
Dağınık gümüşi saçlarıyla kapkara çekik gözleri, yüzündeki siyah maskesi ve soluk beyaz teni harika bir tezat oluşturmuştu. Sol gözünün üstünü kesip geçmiş dikey yara izini görmek çok zor değildi doğrusu.
"Ne?"
"Bak, şimdi de 12 oldu. Borcun gittikçe artıyor ha?" Dedi gümüş saçlı genç.
"Keş şunu!"
"Sussan iyi edersin"
"Sana mı soracağım?" Obito sonunda ingilizce konuşmayı akıl etmişti
"Ah sanırım gitmeliyim, biri beni çağırıyor da" diyip sıvıştı hemen gümüş saçlı."Seni varya..." diye arkasına döndü ki karşısında öğretmeni gördü.
"16 kelime 16 yen, evlat"
"Ahh cidden şaka mı bu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SPRACHE | ObiKaka
FanfictionKakashi, okulunun en iyi ingilizce konuşan öğrencisiydi. Obito ise bu konuda pek başarılı sayılmazdı.