5. Bölüm

206 13 6
                                    


İyi okumalar...

💮

Ali'nin ağzından.

Eslemin yere yığıldığını görünce öne atılıp bir elimle onu kendime çekip bir elimi de başının altına koymuştum ama geç kaldığım için Eslem dizlerimin üstüne uzanmış parmaklarım uzun saçlarına dolanmıştı. Böyle bir manzarayı bende beklemiyordum. Özellikle annesinin bu derece kötü olduğunu bilsem, ölsem'de söylemezdim hasta olduğunu.

Bir kolumu bacağının altından geçirip diğer kolumla da bedenini destekleyerek göğsüme dayayıp ayağıya kalktım.

"Yakup, araba!" Diye dışarıya seslendim. Eslem sanırım şok geçirmişti, kim bir anda görse şok geçirir kahrolurdu. Benim eşekliğim, Eslem'e o kadar daldım ki bu detayların farkında değildim.

Zerrin kapıyı açmış dışarıya çıkmamı sağlamıştı, Yakup arka kapıyı açık bırakmış şoför koltuğuna geçmiş, araba çalışır vaziyette benim gelmemi bekliyordu. Eslemle Birlikte arka koltuğa girdiğimde baygın bedenini dizlerime, kafasını koluma dayamıştım. Nur kapıyı kapatmış ön koltuğa doğru ilerlemişti.

Zerrin "Abla bende geleceğim. Yanlız bırakamam Eslem'i" dedi

"Kapa çeneni Zerrin! bütün hıncımı senden çıkarırım." Ön koltuğa oturmuş kapıyı sertçe çekmişti. Yakup beklemeden gaza bastığında bakışlarımı Eslem'e indirdim. O sert duruşu, keskin bakışları, atarlı sözleri olan Eslem gitmiş. Melek gibi uyuyan biri vardı kollarımda.

Kendime çok kızgınım. Nasıl olurda dikkat etmem? Bu ne rahatlık Vural? Kendine gel! Eslemi ilk gördüğüm an aklıma düştü. Yakup önde giderken o'na arabayla çarpmış. Aşağıya indiğimde asla güzelliğini kapatamayan kan sarmıştı her yanını. Sarı saçları kızılı boyanmış, yüzü kan içinde kalmıştı. O hâliyle bile peri kızı gibi duruyordu.
Asla Eslem'e bunu yaşatmak istemezdim. Annesini bu hâlde görmesi... Çok kötü oldu çok.

Araba hastanenin acil bölümünde durduğunda Yakup hızla inip arka kapıyı açtı. Eslemi daha sıkı tutup arabadan indim. Karşıdan gelen sedyeye doğru ilerleyip Eslem'i üzerine bıraktım. Bir tane doktor iki tane hemşire vardı başında.

"Durumu nedir?" Diye sordu doktor, hastanenin içine girip ilerleyerek.

"Şok yaşadı bayıldı." Dedim sorusunun üzerine. Acilin içinde bir odaya girdiklerinde hemşire bizi içeri almamış koşarak doktorun peşinden gitmişti. En son duyduğum ses ise.

"Nabız çok yavaş" olmuştu. Nasıl nabız çok yavaş olur? Nabzı ile ilgili bir durum yok ortada. Şaşırdı ve bayıldı o kadar!

Nur köşeye sinmiş, elini yüzüne kapatmış, hıçkırıyordu. Ona doğru yürüyüp elimi yüzünde ki eline uzattım. Elini tutunca kendisi elini yüzünden çekmiş kıpkırmızı gözlerle sinirle bakmıştı bana.

"Allah." Bir kere göğsüme vurdu. "Senin" bir daha vurdu aynı yere. "Belanı" daha sert vurdu bu sefer. "Versin" son kez elini kaldırıp göğsüme indirdi sonrada elini yumruk yapıp işaret parmağını bana doğru salladı.

"Eğer kardeşime bir şey olursa. Hem bu dünyada hem ahirette iki elim yakanda olur. Rabbime yalvar ki o'na bir şey olmasın." İki eliyle göğsümden yittirip gerilememi sağladı. Sol'a doğru ilerleyip, koltuklardan birine geçti.

Bu kadar ciddimiydi durumu? Ne yaptım ben? Ne yaptın sen Vural? Ne yaptın?
Yakup elini omzuma koyunca ürpermiş daldığım yerden bakışlarımı kaldırıp Yakup'a bakmıştım.

"İyi misin abi?"

"Yakup araştırmayı kim yaptıysa. Ona çok güzel şeyler yapacağım. Sana gelene kadar kim varsa topla. Kim, kimlerin, kaç kişinin, kaç kere o belgeyi ellediğini bul yakup!"

İstanbul BeyefendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin