hocam deme lazım olur

3.

"Evet gençler, geldim."

"Hocam bana bir şey diyecektiniz."

"Evet sana bir şey diyeceğim, arkadaşlarının niye burada olduğunu öğrenebilir miyim?"

"Gidelim mi biz hocam?"

"E zahmet olmazsa."

Felix ve Jisung sinirlenerek yanlarından ayrılmıştı.

"Ve gelelim sana Kim Seungmin."

"Evet hocam?"

"Eğer sözlünü yukseltmemi bu kadar çok istiyorsan ve her dediğimi yapacağına söz verdiysen, benim şartım taşımacılığımı yapmak."

"Ne? Taşımacılık derken?"

"Getir götürümü işte."

"Hocam ya, alt tarafı sözlüyü yükseltin dedik niye sizin getir götürünüzü yapayım?"

"Ne o? Yoksa zengin iş adamının oğlu Kim Seungmin bunu yapamaz mı?"

"H-hayır yaparım ama ne gerek var yani? Hem hangi hocanın öğrencisinden böyle bir şey istediği görülmüş?"

"Hyunjin hocanın."

"Siz bir ilksiniz hocam."

"İlkleri severim."

Hyunjin karşısında ki çocuğa sırıtarak bakıyordu. Seungmin ise ne diyeceğini bilemiyordu.

"Tamam o zaman dedigimi yerine getirmen şartıyla iki sözlünü de 100 yaparım."

"Ciddi misiniz?"

"Tabi ki. Edebiyat dersi bu sonuçta düşünsene iki sozlune de 100 verirsem ortalaman tavan yapar ve sınıfta kalma ihtimalin bile olmaz."

Seungmin, Hyunjin'in dediği şeyleri düşününce ona hak verdi. Hem böylelikle senenin sonunda dersler yüzünden babasıyla kavga etmezdi.

"Tamam kabul ediyorum hocam."

"Demek öyle, o zaman burada bekle."

"Anlamadım neden?"

"Dersimiz sizinle değil mi? Kitaplarımı vereceğim sınıfa götür."

Seungmin'e şimdi dank etmisti. Hyunjin edebiyat öğretmeni olduğu için tam bir kitap delisiydi. Yanında her zaman bir sürü kitap taşırdı. Ve artık o kitapları ve daha nice şeyi seungmin tasiyacakti.

"Bekliyorum hocam."

*

Seungmin elindeki kitaplarla sınıfa girmisti. Bunu gören arkadaşları kahkahaya bogulmustu.

"Bu ne lan? Kölen falan mi yaptı seni?"

"Öyle de denebilir, kibarca getir götürünü yapıyorum."

"Oha seungmin bunu gerçekten kabul ettin mi?"

"Ne yapayım, mecburum. Karnemin kötü geldiğini gören babamla kafes dövüşü yapmaktan iyidir."

"Yazık lan, acıdım şuan."

"Çok acıdıysanız bana para ateşleyin."

"Ya siktir git."

"Aşk olsun felixim niye öyle diyorsun?"

İçeriye Hyunjin'in geldiğini gören öğrenciler yerlerine geçmişti.

"Günaydın arkadaşlar."