sechs­und­zwanzig

172 24 28
                                    

"Çok sevimlisin"

Kai, kendi sözünden sonra kendi dolabını açtı ve yeni formayı dolabından çıkardı ardından kendi üstünde ki formayı çıkardı.

Yapılı olan vücudu, geniş omuzları ve uzun boyu fazlasıyla çekiciydi.

Taehyun onun sözünü sonradan duymuştu. Başını iki yana sallayıp ona cevap niteliğinde mırıldandı.

"Ne?"

Bir yandan başını kaldırıp ona baktı ama onu yarı çıplak beklemiyordu.

Gözleri şok içinde açıldı. Saçları ile yüzünün aynı renge döndüğünü hissetmesi geç olmamıştı.

Hızlıca arkasına döndü ve o görüntüyü unutmak için içinden kendisine küfürler yağdırmaya başladı.

Kai, onu görmemişti ama onun sorusu ile kıkırdadı ardından havlu aldı ve kendi boynuna havluyu koydu.

Kendi boynunu duruladıktan sonra kısa olana döndü. Ona arkasını döndüğünü fark edince tekrar kıkırdamasına engel olamamıştı.

Onu kolundan tuttu ve kendisine çevirdi ardından onun kalçasını masaya yaslanacak şekilde onu masaya doğru ittirdi kendisi de ellerini onun iki yanına koydu ve ona yaklaştı.

"Dedim ki çok sevimlisin"

Taehyun, kızarmış yüzü ile ona baktı. Gözleri istemsizce onun yarı çıplak vücuduna kaydıkça kafayı yemek istiyordu.

"Teşekkür ederim ama tahminen ne zaman giyinmeyi düşünürsün?"

"Bilmem güzelim. Bu arada hatırlar mısın ben sana birşey demiştim"

"Sen bana çok şey dedin Kai"

Kai onun sözü ile göz devirdi. Taehyun ise kıkırdamıştı.

"Tuvaletteyken dudaklarından tekrar öpmek istediğimi söylemiştim. Şimdi öpebilir miyim?"

Taehyun, şaşırmışça ona baktı. Ne cevap vereceğini bilmiyordu. Kendi ellerini kalçasının hizasında masaya koydu ve olduğu yerde iyice küçüldüğünü hissetmişti.

Kai cevap beklermişçesine ona bakarken odanın kapısının açılması ile ikili de o tarafa doğru bakmıştı.

"Hey Huening!"

。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆

Taehyun, Kai'ye bakmıştı.

Kai hala yarı çıplaktı ve şuan ki pozisyonları hiç doğru değildi. Ayrıca Kai hala geri bir harekette bulunmamıştı.

Kai bu sesin sahibini biliyordu Taehyun'un kulağına yaklaşıp fısıldadı.

"Sana top atan çocuk bu. Bizi sevgili sanıyor. Bu durumda bizi bulur. Sevgilim gibi davran"

Taehyun, şaşırmışça ona baktı. Cevap veremeden dudaklarında hissettiği baskı ile gözleri şok içinde açılmıştı.

Özlediği dudaklar, tekrar kendi dudakları ile buluşmuştu.

Kai, onun çilek tadı olan dudaklarına bayılıyordu. Her gün bu dudakların tadını alabilirdi.

Taehyun, ellerini kendisinden uzun olan oğlanın kaslı kollarına koydu. Dudaklarını biraz aralayınca uzun oğlanın öpüşü biraz daha vahşileşmişti.

Onun dudaklarını özlemişti uzun boylu oğlan.

Taehyun, yaklaşan sesten dolayı ellerini hareketlendirmeye başlamıştı. Ellerini onun kollarında gezdiriyordu.

Genelde uzun oğlanın kendi dudakları ile ilgilenmesine izin verse de o da karşılık veriyordu uzun oğlana.

Kai, kendisini kısa oğlanın dudakları arasında soyutlamıştı iyice.

Taehyun ellerini Kai'nin kollarından omuzlarına, ordan da hızını alamadan yarı çıplak olan vücuduna götürdü.

Kai bundan hoşlanmıştı ona birkaç adım daha yaklaştı ve aralarında ki mesafeyi neredeyse sıfıra indirmişti.

Taehyun'un elleri ise o yaklaştığı için onun çıplak göğsünde kalmıştı. Bir elini onun kalbine koydu. Onun kalp atışlarını neredeyse elinde hissediyordu.

Kai'nin kalbi hızlı atıyordu. Bu ufak çocuk kalp ritmini 2 kat daha da arttırıyordu.

Aynı kendisinin ufak çocuğa yaptığı gibi.

Taehyun bir elini onun kalbinin üstünde tutmaya devam ederken diğer elini onun yanağına götürdü.

Taehyun'un başına top atan çocuk ikisini gördüğünde gözlerini devirdi ardından konuştu.

"Huening şu ineği yeme işin bittiyse artık geli-"

Onun sözünü tamamlamasına engel olan şey Taehyun'un inlemesi olmuştu.

Kai, Taehyun'un alt dudağını ısırmıştı. Çocuğun lafını bölmek amacıyla yapmıştı. Çünkü tekrar bir sorun çıkarmak istemese de yine çıkarabilirdi.

Kai, bir elini masadan çekip çocuğa git diye işaret verdikten sonra çocuk tekrar göz devirip hızlı olması konusunda uyarıp gitti.

İkili bir süre daha birbirlerini öptükten sonra yavaşça dudaklarını birbirlerinden ayırdılar.

Başlarını çok birbirlerinden uzaklaştırmamışlardı. Nefesleri birbirlerinin yüzlerine vuruyordu.

İkisi de birbirine baktılar. Göz göze gelmeleri ile ikisininde birbirine tekrar ihtiyaçları olduğunu anlamaları uzun sürmemişti.

İkisi de tekrar birbirlerini isteseler de bunu yapamazlardı.

Kai ortamda ki sessizliği bozmak için konuştu.

"Dudağını ısırdığım için özür dilerim. Çocuğun seninle öyle konuşmasıma dayanamadım. Susması için yapmıştım"

"Sorun değil. Bende senin vücuduna temasta bulundum fazlasıyla"

Kai hafifçe sırıttı. Sıcak nefesi ve şuan ki sırıtması ufak çocuğun kafayı yeme isteğini arttırıyordu.

"Sorun değil. Rahatsız olmadım. İstersen yine temas edebilirsin"

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶

selammm

tekrar kisss

ikisini opusturmeye bayiliyorum yalan degil

oy verip yorum yazmayi unutmayinnn

gorusuruzz <333

gorusuruzz <333

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
school toilet / tyunning  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin