Ningguang'ın gözünden
Gece vaktiydi. İşten yeni çıkmış, Inazuma'nın o güzel mor tonlarındaki sokaklarından geçiyordum. Huzurlu bir şekilde yürürken bir ses duydum ve o sesin geldiği yöne doğru gittim.
Küçük, mor saçlı bir çocuk vardı. "A-anne." diye ağlıyordu ama yanında kimse yoktu. Hâl böyle olunca endişelendim ve hızla küçük çocuğun yanına gittim.
"Hey! Tatlım, noldu?" Diye sordum belki durumu yanlış anlamış olabilirim diye. Ama çocuk "A-anne" dışında hiçbir şey demiyordu. Sıkıntılı bir nefes verdim."Annen hakkında herhangi bir bilgi verebilir misin ya da telefon numarasını?"
"T-telefon numarasını bi-bilmiyorum ama mor saçları ve mor gözlari var."
"Ah, pekala."
Biraz etrafa bakındım. Hatta n'olur n'olmaz diye yakındaki markete de bakmıştım ama mor saçlı ve mor gözlü birisini görememiştim. Geriye tek bir çare kalıyordu
Çocuğa elimi uzattım ve sıcak bie gülümseme sundum.
"Benimle gelmek ister misin?"
Çocuk parlayan gözlerle bana baktı. Hiçbir şey demedi ama gelmek istediği her hâlinden anlaşılıyordu. Onu kucağıma aldım ve evin yolunu tuttum. Sabah ilk işlerimden biri bu çocuğun annesini bulmak olacaktı.
Eve doğru yürürken çocukla sohbet etmeye çalıştım ama çok fazla konuşmuyordu. Sadece adının Scaramouche olduğunu öğrenmiştim.
Nihayet eve vardığımızda Beidou kapıyı açtı. Bir bana bir de kucağımda tuttuğum küçük çocuğa şaşkınlıkla bakıyordu.
"Birazdan anlatırım." Dedim ve Beidou kapının önünden çekildi. Scaramouche ile eve girdik.
Tam Scara'yı kucağımdan indirecekken bana daha sıkı sarılmaya başladı sanki beni bırakırsa onu terk edecekmişim gibi bir sarılışı vardı.
Güven vermeye çalışarak "Merak etme burdayım." Dedim ve ona sarıldım.
"T-tamam." Diye karşılık verdi titrek bir sesle. Bir süre sarılarak durduk. Yaklaşık 2-3 dakika sonra ayrıldık.
"Scaramouche, canım bir şeyler yemek ister misin?""Evet, isterim" artık ağlamıyordu çok mutluyudum.
"Beidou, Kazuha bir şeyler yedi mi?"
"Ah, tam da ona yemek yapmaya gidiyordum ki sen geldin<3"
"Pekala, anladım. O zaman beraber yemek yapalım çocuklara."
"Tamam, o zaman ben mutfağa geçiyorum hayatım."
"Bu arada Scaramouche, Kazuha'nın yanına gitmek ister misin?"
Scaramouche meraklı gözlerle sordu."Evet ama Kazuha kim?"
"Beidou ile benim çocuğum. Kendisi sakin biridir. İyi anlaşacağınızı düşünüyorum." Dedim gülümseyerek.
"Tamam, Kazuha nerede?"
Kazuha'nın odasını göstererek "Hemen şu odada."
Scara da hemen Kazuha'nın odasına gitti. Yeni bir arakadaş edineceği için heyecanlıydı. Ben ise mutfağa, Beiodu ile konuşmaya ve çocuklara yemek yapmaya gitmiştim.
Kazuha'nın gözünden
Odamda sakin sakin oturuyordum. Birden odama mor saçlı, güzel bir çocuk gelmişti. Neden odama geldiğini merak ediyordum bu yüzden ona meraklı gözlerle bakarak "Selam?"Dediğim şeye karşılık sırıttı "Selam, Ben Scaramouche!"
"Ben Kaedehara Kazuha."Elini uzattı bana karşı. Elini sıkmak için Scara'nın yanına doğru yürüyordum, kapının hemen yanındaydı. Birden ayağım takıldı ve düştüm.
"Ahh-!"
Dizim birazcık kanamaya başlamıştı ama çok acımıyordu.
Scaramouche, dizimin kanadığını görünce koşarak yanıma geldi. Benimle ilgilenmeye başladı. Endişelendiği her halinden belliydi. Gözlerinde korkuyla karışık bir endişe vardı.
Onun benimle ilgilenmesi neden bilmem ama hoşuma gitmişti. Benimle daha çok ilgilensin diye yalandan ağlamaya başladım.
Bu sefer Scaramouche biraz daha telaş yaptı ve ağlamaya başladı. Scara'nın ağladığını gördüğüm zaman kötü hissetmiştim ağladığım için. Scara'nın ağlaması hiç hoşuma gitmemişti bu yüzden onun ağladığını görmek istemiyorum...
Scara'ya sarıldım. "Merak etme Scaramouche. Ben iyiyim, bana bir şey olmadı. Lütfen ağlama" sesim yalvarırcasına çıkmıştı.
"T-tamam, ağl-ağlamicam" derken hâlâ ağlıyordu. Galiba benim düşmemden kendisi sorumluymuş gibi hissediyordu.
"Scaramouche, lütfen ağlama artık. Düşmem senin hatan değil."
"..." *hıçkırır*
"Eğer ağlamaya devam edersen annelerimi çağırmak zorunda kalacağım."
Tam Beiodu ve Ningguang annemi çağırmaya gidecekken Scaramouche bana daha da sıkı sarıldı.
"Lütfen gitme Kazuha. Onların boş yere endişelenmesini istemiyorum."
"Tamam ama bir daha ağlama."
"Ağlamayacağım."
"Söz mü?"
"Söz."
Biraz daha konuştuktan sonra içeri Ningguang annem girdi. Elinde bir tabak vardı. Mutlu bir yüzle bize bakarak "Çocuklar, Beidou anneniz ile bir işimiz var o yüzden bir süre evde olamayacağız. Hemen döneriz. Siz de uslu uslu yemeğinizi yiyip, oyununuzu oynayın tamam mı?" Diyip başımiza birer tane öpücük kondurdu.
"Tamam anne, sizi bekleyeceğiz" dedim gülümseyerek.
Aradan birkaç dakika geçti. Scara ya baktım. "Scaramouche bir şey sorabilir miyim?"
"Evet?"
"Sana sarılabilir miyim?" Neden bilmem ama ona sarılmak istiyordum. Belki de yeni arkadaşım olduğu içindir?
O an Scara'nın gözleri parladı ve bana içtenlikle gülümsedi.
"Tabii ki sarılabilirsin!" Dedikten sonra yanıma geldi ve kucağıma oturdu. Bende hem ona sarılıp hem de saçlarını okşuyordum. Belli ki bu hareket Scara'nın da hoşuna gitmişti.
"Scaramouche, bir şey daha sorabilir miyim?"
Scara başını evet anlamında salladı. "Nedir?"
Söylemeye utandım. Biraz yanaklarım kızarmıştı. O sırada Scaramouche bana anlam verememiş gözlerle bakıyordu. Ardından ben konuştum.
"Benden hoşlandın mı?" Bunu dedikten sonra daha da çok kızarmıştım.
Scara'nın gözleri büyüdü ve parlamaya başladı. Ardından sırıtarak
"Evet, senden hoşlandım!"
"B-ben de senden hoşlandım." Artık çok fazla kızarmıştım. Normalde bu kadar kızarmazdım hasta mıydım acaba?
Scaramouche kızardığım için bana gülüyordu. Bende bana güldüğü için onu gıdıklayarak gülme krizine sokmuştum. Böylece intikamımı almış oldum.
~SON~
______________________________________
Arkadaslar bu benim ilk yazdigim kitap kotu olabilir evet lutfen aileme zarar vermeyin bu arada akp kazandi ya uff neyse ben almaya ya ucucam sansliyim😎😎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KazuScara - oneshot
Short Storycok poncik oldu bu yaaa neyse iste kazuha da scara da cocuk smut falan beklemeyin yani kxbsjshdjkcn