3.Bölüm: Böğürtlen Kafe

4.4K 187 10
                                    

Flashback•

"Böyle devam ederse fazla sürmez, köşeyi döneriz, ben size söyleyeyim."

Mirhan'ın söyledikleri ile 3 genç kafasını telefonda izledikleri videodan kaldırıp suratlarındaki umut dolu gülümseme ile birbirlerine baktılar.

Son yükledikleri şarkının izlenmesi 2 milyonu geçmiş, üstelik sosyal medyada trend haline gelmişti. Yapım şirketlerinden teklifler vardı ama henüz içlerine sinen bir teklif olmadığı için gece kulüpleri ve sosyal medya üzerinden ilerlemeye devam ediyorlardı.

Geceye Haykıranlar, 3 çocukluk arkadaşının çocukluk hayaliydi. Bora, Mirhan ve Cengiz. Tüm çocuklukları birlikte geçen bu 3 genç, her zaman isimlerini duyuracakları bir grubun hayali ile yaşamıştı. Lise son sınıfa geldiklerinde, mezuniyette söyledikleri şarkının sosyal medyada patlaması ile tanımaya başlamıştı insanlar onları.

Zaman geçtikçe çeşitli gece kulüplerinden sahne almak için teklifler gelmeye başlamıştı. Böylelikle gençler arasındaki popülerlikleri de gün be gün artmaya devam etmişti.

"Abi, Black Pearl'da sahne aldıktan sonra izlenmeler arasında dağlar kadar fark var farkında mısınız?"

"Herhâlde oğlum, boşuna İstanbul'un en prestijli kulüplerinden demiyorlar orası için. Sosyal medya ünlülerinin en fazla takıldığı mekan, her biri en az 1 hikaye paylaşsa ne kadar insan ediyor sen biliyor musun?"

Cengiz'in söylediklerini kafası ile onayladı Bora.

Mirhan, aniden aklına bir şey gelmiş gibi Bora'ya çevirdi kafasını.

"Harbi Bora, o gece bakıştığın kız ne oldu senin?"

Bora, tekrar aklına düşen bakışlarla duraksadı bir süre. Sahnenin tam karşısındaki locada oturmuş, parlak mavi gözleri ile kendisine bakan kız zihnini sık sık ziyaret eder olmuştu son zamanlarda.

"Bilmiyorum," diyerek omuzlarını silkti. "Büyük ihtimalle de asla öğrenemeyeceğim." diye devam etti iç geçirerek.

"O kadar dedik sana yaklaş diye, ne vardı bu kadar utanacak?"

"Oğlum görmedin mi İskender bey'in misafirleriydi. Kız benden rahatsız olsa biz bir daha zor geçerdik o kulübün kapısından."

Bora, sahneleri bittikten sonra kıza yaklaşmayı, en azından telefon numarasını almayı ummuştu ama kendisinden önce masaya yaklaşan ve kızlarla samimi bir şekilde sohbet eden adamı gördükten sonra vazgeçmişti. Black Pearl'da sahne alabilmek için çok çalışmışlardı, bir belirsizlik uğruna bundan vazgeçmeyi göze alamamıştı.

Lakin aradan geçen zamana rağmen, genç kızı bir türlü zihninden atamamıştı. Bakışları sık sık aklına geliyordu, kendisinden etkilendiğini hissetmişti. Aynı kendisi gibi, henüz ismini bile bilmediği ve belki de asla öğrenemeyeceği o kızın da kendisinden etkilendiğinden emindi. Ondan sonra birkaç defa aynı mekanda sahne almalarına rağmen, genç kızı bir daha görememişti.

Arkadaşının düşünceli halini gören Cengiz, ortamdaki kasvetli havayı dağıtmak için Bora'nın sırtını patpatladı.

"Üzülme be oğlum, kaderde varsa elbet tekrar karşılaşacaksınız."

"Hatta karşılaştınız bile."

Mirhan'ın söyledikleri ile iki genç kafalarını hızlıca ona doğru çevirdi. Genç adam, şaşkın bir şekilde ileriye doğru bakıyordu. Bakışlarını takip ettikleri zaman, kampüsün kapısından giren iki kişi ile şaşkın bir şekilde birbirlerine baktılar.

Kırık Can ParçalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin