Merhabalar 👀
Belkide bol küfür yediğim bir bölümden sonra
hala buralarda olanlar ses versin!
Bu arada yeni gelen arkadaşlara da selam olsun hoşgeldiniz ☺️Neyse lafı fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakayım keyifli okumalar 🤍
—————————
Bir.. iki.. üç.. dört..
Bir..iki...üç..dört..
"Çı..çık."Bir..iki...üç..dört..
"Çık. Çı..çık."Bacaklarım kıpkırmızıydı.
Ama hala görebiliyordum.
"Çı..çık a..artık."
Elimdeki lifle bir kez daha sertçe sürttüm.
"Çık artık.. çık..çık..ÇIK!!"
Çığlığım banyoda yankı yapmıştı.Kendi sesimi duymamla daldığım bir rüyadan uyanmışçasına şaşkınca etrafa baktım.
Her şey gerçekti. Onunla evlenmiştim.
Onun evindeydim.
Onun karısıydım.Elimdeki lif boğazıma dek doldurduğum küvete düşmüştü. Almadım.
Çıkmıyordu. Çıkmayacaktı.
İzleri vücuduma bir mıh gibi kazınmıştı.
Gözümden bir yaş geçtiği yeri yakarak sessizce aktı ve gitti.Ağlamak istiyordum.
Sanki hiç ağlamamışçasına..
Bağırmak istiyordum.
Sanki hiç bağırmamışçasına..
Ve toprağa karışmak istiyordum.
Sanki yaşıyormuşçasına..Gözlerimi acıyla yumdum.
Kendi çığlıklarım bir an olsun kulaklarımdan silinmiyordu. Ama o duymamıştı. Umursamamıştı.
'Borcunu ödeme sırası sende.'
Ellerim istemsizce saçlarıma giderken bir faydası olacakmışçasına tüm kuvvetimle çekiştirdim.İstediğini almıştı. Bedelini almıştı.
Babamın günahının bedelini benden, bedenimden almıştı.
Sol elimi boynuma getirip ovuşturdum.
İğrenç dudaklarını hissedebiliyordum.
Bir türlü olmuyordu.
Daha ne kadar yıkanmalıydım?Elimi çekerek suda gezdirdim. Bulduğum lifi kaldığım yerden sürtmeye devam ederken saatlerdir yıkanmama rağmen neden kan lekelerinin çıkmadığını anlayamıyordum. Bir..iki..üç..dört.
"Az ka..kaldı. Az kaldı.." mırıldanıyordum. Kendi sesinden rahatsız olur muydu insan?
Ben oluyordum. Yalvarmıştım. Bütün ev sesimle inlerken o bana sağır olmuştu.
Kendinden iğrenir miydi insan?
Ben iğreniyordum. Bir an önce bitmesini isterken o zevk almıştı.
Bana dokunurken zevk almıştı.Bulanan midem bir anda ağzıma gelince küvetin kenarına tutunarak yere doğru kustum. Birkaç dakika boş midemde ne varsa çıkartırken hıçkırıklarım sessiz, gözyaşlarım kuruydu. Ve ben yalnızdım.
Makus talihimle beraber yapayalnız."Dokunma.. dokunma nolur?"
Gözyaşlarımdan önümü göremesemde boynumu talan eden dudakları durmayacağının bir göstergesiydi. Öpücüklerine hafif ısırıkları eşlik ederken ağlayışlarım odadaki tek sesti.
Üzerime ağırlığını vermiş olsada göğüsüne yaslı avuçlarım tüm gücüyle onu itmeye çalışıyordu. "Lü..lütfen..dur.."Hafifçe doğrulmasıyla bir umut duracak sanmıştım. Fakat tuttuğu ellerimi yatağa sabitleyince bunun boş bir hayal olduğunu anladım. Vazgeçmeyecekti.
Bileklerimi tek avucunun içerisine alarak boştaki elini gelinliğin yukarı çekilmesiyle açıkta kalan bacağıma değdirdi.Elini hissetmemle titremiştim. Bunu fark etmiş olsa gerek benimle göz göze geldi. Koyulaşmış kahvelerine bakarken kendimden nefret ettim. Bir hıçkırık daha dudaklarımdan firar edince inadıma yapar gibi bacağımdaki elini yukarı çıkardı. Hareket ediyor dokunuşlarından kurtulmak istiyordum.
"Bırak!!" Kaşları hafifçe kalktı.
"Şşt.." eli üst baldırımda gezinirken zevkten ziyade öğürme isteği uyandırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemher
General FictionHızla açılan kapıyla cama yaslı kafamı kaldırdım. İrkilmiştim. Ona doğru dönmedim. Bu evde bu odaya ondan başka kimse bu şekilde giremezdi. Hoş, bir süredir kimse giremiyordu. Yanıma doğru gelip yüzümü ona dönmemi bekledi. Aldığı sesli nefeslerden...