Karşılaşma

48.8K 399 25
                                    

Annem iki hafta önce İstanbula gideceğimizi söyelmişti. İki hafta içerisinde nasıl hazırlandık nasıl ev bulduk farkında bile değilim. Gitmek istemiyorum ama itiraz edersem abimden dayak yiyeceğimi biliyorum. Uzun zamandır kavga etmiyoruz ve ben kaybedeceğim bir savaşa gitmek istemiyorum. Hem İstanbulu seviyorum. Özellikle akşamları dışarı çıkmaya bayılıyorum. Tabi abimlr beraber. Lise üçüncü sınıfa gitmeme rağmen akşamları yani saat altı yedi gibi bile olsa dışarı cıkamıyorum. Abim her konuda olduğu gibi bu konuda da cok katı. Bir keresinde anneme bu durumdan sıkıldığımi belirttiğim de babamında böyle olduğunu söyledi. Yani annem karışsa bile babamın abimi koruyacağı için bir fayda olmayacağını anladım.
******************
Yeni evimize eşyalarımızı yerleştirmiş ve yemek yedikten sonra herkes dinlenmek için odasına geçmisti. Odama girer girmez kendimi yatağıma attım. Telefonumu elime alıp sosyal medya hesaplarımı gezmeye başladım. Sosyal medyada biraz popilerliğim var. Ama çoğu fotoğrafım abimle olduğu için coğu kız abim için takip ediyorlar. Herneyse canım sıkıldığı için fotoğraf çekip attım. Daha sonra şortlu geceliğimi giyip,dişlerimi fırcaladıktan sonra yatağıma girip uykuya daldım.
*******************
İstanbula geleli iki hafta oldu ve yarın okul başlıyor. Abim yüzübden okul hayatım da mahvoldu. Onun yüzünden arkadaşlarımla ayrı kaldım. Hemen arkadaş bulan hiri değilim. Sanırım en az iki haftam tek başıma gecicek. Annemin bana seslenmesiyle odamdan çıkı aşağı indim.
'Efendim anne.'
'Arya ben yemek hazırırlarken ekmek alı gelirmisin?'
'Tabi anne. Üstümü değiştirip geliyorum.'
'Hiç değiştirme üstünü. Hemen al gel.'
Üstüme baktığımda dizim bir buçuk karış üstünde olan kot şortum ve ince beyaz bir badim vardı. Nasılsa abim okulda deyip üstüme hırka aldım ve anneme haber veririp çıktım. Yolda giderken telefonumla uğraştığım için birkez düşme tehlikesi atlattığım için telefonu cebime koyup yürümeye başladım. Sonunda markedi bulup içeri girdim. Ekmeklerin olduğu yere doğru ilerlerken birine çarptım tam özür dilicekken yanağımda hisstetiğim sıcaklıkla kendimi yerde buldum.
Çağrı'dan
Gerizekalı Berk yüzünden iki saattir market arıyorum. Karısı hamile olduğu ičin garip garip şeyler aşeriyor ve bizim mal Berkte tek başına bulamadığı için hepimiz rahatsız ediyor. Hepimiz dediğim ben, Hakan, Emre, Cengiz, ikizi Mert ve Bora. Berk yüzünden girdiğim üçüncü markettende çıkıp az ilerdeki markete girdim tam ekmek reyonunun biraz ilersindeki çikolata reyonuna ilerlerken salak bir kız bana çarptı. O sinirle tokadı patlatım. Sinirle bağırdım.
'Dikkat etsene lan.'
Benim bağırmamla şoktan cıkıp yüzüme bakmaya başladı. Benden özür dilemediğini fark edince daha çok sinirlendim. Bir yandan saçlarına asılı hir yandan da bağırmaya başladım.
'Hem suçlusun hemde yüzüme bakıp duruyosun. Özür dilede rahat bırakayım seni.' Tamamen şoktan çıktığında sanki beni korkutabilecekmiş gibi bağırmaya başladı.
'Ahh salak bıraksana saçımı. Zaten tokat aasaydın özür dilicektim. Ama bu hareketlerinden sonra tabikide özür dilemicem. Dağ hayvanı, camış, mamut kılıklı maymun.'
Ettiği hakaretlere o kadar çok şaşırdım ki elimde olan saçını ne ara bıraktım bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey karşımda bana diklenen bu kıza güzel bir ceza vermeden bırakmayacağım...

Ceza.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin