Selamlar! Nasılsınız bakalım? Ben iyiyim teşekkür ederim.Umarım sizlerde iyisinizdir.Bugün söyleyeceğim bir duyuru yok.
Hadi çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim derim
Yazarınız;
DilaraEclipse'in Ağızından;
Hala Gözlerim kapalı bir biçimde Datrone ile alınlarımızı birleştirmiş bir biçimde duruyordum.Ellerim İki yanağının nazikçe tutarken bir yandan da onu bırakmak istemezcesine tutuyordum.Datrone'un sıcak gözyaşları ellerime değerken sıcak nefesi ise burnumu yakmaya başlamıştı bile Ama bu benim umurumda değildi bu beni korkutmaktansa veya beni iğrendirmekten se aksine bana huzur ve mutluluk veriyordu.Onunla geçirdim Her bir dakika benim için bir mutluluk kaynağıydı.Her ne olursa olsun Nasıl gözükürse gözüksün benim için bir mutluluk kaynağıydı her zaman
Alnımı onun alnından uzaklaştırdığımda bir kez daha gözlerinin içine doğru bakmaya başladım.Ellerim hala Datrone'un yanaklarının üzerindeydi ve kafam ise Datrone'un kafasının muhtemelen bir 7-8 santim ilerisinde vardı.Yani neredeyse dudaklarını öpecek derecede yakındaydım ancak yine de Datrone'un kafasını ve yüz hatlarını görebiliyordum.Datrone'un yüzüne yeniden baktığımda alt alta dizilmiş 8 tane gözün yanında,6 tane daha extradan göz olduğunu fark ettim.Bu gözleri ise,Alt alta dizilmiş olan gözlerin bazılarının altında,3 tane sağ ve 3 tane solda olmak üzere duruyorlardı
Datrone şu an ağzı açık bir biçimde bana baktığından,Datrone'un ağızının içinide görebiliyordum.Bütün dişleri sivri köpek dişleri olmuştu ve burnunu oluşturan yapı artık yoktu.Burnu yerine 2 tane yılan burnu gibi burun duruyordu.Kkafasında ise 2 tane kanat şeklinde...Gerçekten bunlara kanat mı desem boynuz mu desem emin değilim ama kanat şeklindeki boynuz diyeceğim çünkü,Kafasındaki bu kısa Boynuz-Kanat vari şeyler,hem Kanat'a hem de Boynuza aşırı derecede benziyordu
Yüzü ve tüm bedeni ise daha önceden de dediğim gibi siyah renkli tüylerle kaplı olduğundan çok fazla seçilemiyordu.Yüzü en azından iyiydi, çok fazla tüy yoktu yüzünde.Yüzündeki tüyleri de açıklamak isteyecek olsaydım Muhtemelen kafasındaki saçlarının bütün yüzünde büyüdüğünü falan söylerdim.Ne çok kabarıktı ne de çok açık tam ortada bir yerde bir kabarıklık ve tüy şekli vardı
Datrone herhalde benim böyle davranacağımı tahmin etmemiş olacak ki hala yüzüme dön dön ve şaşkın bir biçimde bakıyordu.Her ne kadar Ölüm Meleği formunda olsa da bana böyle Şaşkın şaşkın bakması ile aşırı sevimli duruyordu.Belki bu düşünce Bazıları için aptalca gelecekti,Ancak ben öyle düşünmüyordum
Hâla ellerime Datrone'un yüzünün tam üzerindeyken,konuşmaya başladım
"Vay canına...40 yıl düşünsem,sevgilimin Ölüm Meleği formunu göreceğim aklıma gelmezdi...En azından öleceğim zaman korkmamam gerektiğini çünkü ölürken bile sevdiğimin gözlerine son bir kez bakacağımı kim söyleyebilirdi bana?"dedim neredeyse fısıldayan sakin bir sesle
Belki şu an dediğim Bazıları için aşırı dehşet verici bir cümle olabilirdi ancak inanın bana gerçekten şu an ben de ne dediğimi bilmiyordum.Bir yandan da Yaşlanıp da öleceğim zaman Datrone'un canımı alacağı fikri,Beni hiç mi hiç korkutmuyordu Sonuç olarak yanı başımda Datrone olacaktı ve bu Muhtemelen içimde oluşan korkuyu azaltacaktı
Datrone az önce söylediğim şeyden muhtemelen korkmamış ya da garipsememiş olacak ki hiçbir şey dememiş Hatta hafiften gülümseyip birazcık mırıltı ve hırıltı arasında çıkan bir kahkaha atmıştı.Her ne kadar bu kahkaha birazcık korkutucu dursa da benim hala umurumda değildi,Datrone ile birlikte ben de kahkaha atmaya başlamıştım.Odayı bir süre boyunca ikimizin kahkahaları sarmalayıp durmuştu
Sonunda kahkaha tufanı merasimimiz bittikten sonra yeniden birbirimize doğru bakmaya başlamıştık.Benim ellerim hala onun yüzündeydi o ise bana doğru bakıyordu.Bu sefer yüzünde şaşkın ve korkmuş bir ifadedense gülümseyen tatlı bir ifade vardı
"Hah! İşte şöyle! Gülümseyince mükemmel oluyorsun"dedim sakince
"Sen...Benden korkmuyor musun? Bu korkutucu...iğrenç görünüşümden..."dedi Datrone hafiften tedirgin bir sesle
Onun gözlerine büyük bir aşk ile baktım ve sonrasında ise göğüsüne doğru sarılarak kafamı tam göğüsünün üzerine doğru koydum
"Asla..."dedim fısıldarcasına
Gece 2.00
Gece geç saatlere geldiğimizde,Ben hala uyanıktım çünkü bildiğiniz üzere benim uyuma gibi bir kavramım yoktu ama Datrone çoktan uyumuş ve hatta Muhtemelen 40 rüyasında falandı.İkimiz de Datrone'un yatağında yatıyorduk.Datrone şu anda tam olarak bir insan olmadığından ve ayrıca bana zarar vermek istemediğinden birazcık bir köpek gibi yatıyordu
Ellerini yüzüne kadar çekmiş pozisyonu bir cenin pozisyonu gibi dururken kalçası havada yatıyordu.Kanatlarını ise bir kuş kanadı gibi katlayarak kendine doğru çekmişti ve kapatmıştı.Ben ise onun yanı başında duruyor ve Tıpkı onun gibi cenin pozisyonun da yatarken ona doğru bakıyordum
İlk başlarda Datrone eve gitmem için her ne kadar ısrar etmiş olsa da benim onu bırakmaya niyetim yoktu.Bana ihtiyacı vardı ve ben de onun yanında duruyordum böylesine kritik bir anda onu yalnız bırakacak değildim hem annemle babamı da sorun etmiyordum Çünkü zaten benim burada olduğumu biliyorlardı.Bir gün eve gelmezsem sorun olmazdı çünkü zaten burada olduğumu çoktan hissetmişlerdi bile
Datrone uyurken hafiften hırıldıyor arada bir inliyor ama sonrasında ise yeniden uyumaya devam ediyordu ve o kadar sıcaktı ki ondan 20 santim sağında olmama rağmen bütün sıcaklığını kendi vücudumda hissediyordum muhtemelen bu tüylerinin ve kanatlarının birbirleriyle sürtüşmesinden dolayı oluşan bir sıcaklık dalgasıydı
Onu bu gece vaktinde bu kadar huzurlu ve rahat bir şekilde uyumasını görmek benim resmen ömrüme ömür katıyordu.O kadar huzurlu,o kadar tatlı ve o kadar rahat görünüyordu ki benim bile canım uyumak istemişti ama ne yazık ki bedenen Bu mümkün değildi
Olduğum yerde uzanırken gülümsedim ve Datrona birazcık daha yanaştım.Artık neredeyse ikimizin arasında 15 santim bir fark vardı.Şu an canım aşırı derecede ona sarılmak istiyordu ama uyanır diye sarılmak istemiyordum da
Hmm...
Boşver ya!
Datrone'u fazla sarsmadan yavaşça yanına yaklaştım ve onun göğsüne doğru kocaman sarılmaya başladım.Uyuyamadığımdan dolayı En azından onun nefes alışverişlerini duyabilmek için kafamı göğsüne doğru yasladım ve Gözlerimi kapattım.Sakin bir biçimde nefes alıp verişleri benim olduğum yerde daha çok gülümsememi sağlıyordu
Datrone'un olduğu yerde birazcık kıpırdanışını ve sonrasında ise ellerinin sırtıma doğru uzanmasını ve ve onun da bana doğru sarılarak beni göğsüne doğru yapıştırmasını hissettim
Olduğum yerde gülümserken ona daha çok sarıldım
Bu çocuk için ölürdüm ben ya...
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melezler Okulu-4:Ateş Çemberi
FantasyPrens İlkay olayının ardından tam 2 sene geçmiş,Eclipse Nightinggale artık 18 yaşına gelmiş olan genç bir kızdır.Melezler Okulunda geçireceği 4.Senesine hazırlanırken adettendir bir olay ile karşılaşır Ancak karşılaşacağı bu olay,Evrenin tamamen de...