Bölüm şarkısı: Mavi gri-altüst olmuşum
"oturuyordum annemin baş ucunda"
her sabah olduğu gibi bu sabah da birlikte kahvaltıyı hazırlamış, şimdi ise masada oturmuş birbirimize komik şeyler anlatarak önümüzdekileri yiyorduk.
"Ancak diğer günlerin aksine bugün daha mutluyduk"
çünkü, annem aylardır aradığı işi bulmuştu. Yaşadığımız yerden başka bir yere taşındığımız için burada kendi mesleğini bulması zor olmuştu. Bugün de iş görüşmesine gidecekti.
Yemeklerimizi yiyip masayı toparlamış annemin hazırlanmasını bekliyordum. İçeriye geldiğin de yüzünde gördüğüm gülümseme ile bende gülümsemiştim. onu böyle mutlu görmek beni de mutlu ediyordu."Nasıl olmuşum?" Diye sorduğunda "Her zaman ki gibi harikalar yaratmışsın" diye gülerek cevapladım onu . Oda gülerek yanağımdan makas almış geri çekilerek ceketini giymişti .
Akşam geleceğini belirterek sarılıp çıkmıştı...
Akşam saat 20:35 di hala annemin gelmesini bekliyordum...
Saat 22:57 annem hala gelmemişti.
Artık fazlasıyla endişelenmeye başlamıştım. Akşam geleceğini söylemişti ama bu kadar geç kalmış olması normal değil di.Birden ev telefonunun çalması ile annemin aradığını düşünüp hemen telefonu açtım .
Telefonda başka bir kadın sesi duyunca anlamayarak kim olduğunu sordum.Hastaneden aradığını, annemin kaza yaptığını şimdi ise ameliyatta olduğunu söyledi.
Bunu duyunca zaman durmuş kafamın içinde yanlızca annemin görüntüsü vardı. Hangi hastane de olduğunu öğrenip oraya gittim.Hastaneye girdiğim de hiç sevmediğim o havayı soludum. Kafamdaki düşünceleri yok etmeye çalışıp resepsiyona gidip annemin nerde olduğunu sordum .
Bana söylediği yere gittiğim de bomboş bir koridor ve önümde ne olup bittiğine dair hiç birşey bilmediğim ameliyathane vardı...Uzun süre ardından içeri girip çıkan hemşirelerden başka bir doktor gördüğüm de içimde ki stres yerini korkuya bıraktında sordum;
"Annemin durumu nasıl herşey yolunda mı?"
Doktorun üzgün bakışları beni bulduğun da , bir süre bekledi. Kuracağı cümlenin kelimelerini dikkatli seçmeye özen göstermeye çalışmıştı sanırım... bilmiyordum, umrumda değil di. Yanlızca annemin iyi olduğunu öğrenmek onu bir an önce görmek istiyordum.
En sonunda konuştuğun da hiç bir şey anlamamıştım. İşte zaman asıl bu sefer durmuştu. Dünyam tepetaklak olmuş, sadece odaya bakıyordum. Ayakta daha fazla kalamayacağımı fark edip sandalyeye atmıştım kendimi.
Doktor sayesinde biraz daha toparlanıp annemi görmek için, istemeye istemeye adımlamaya başladım . Gözümden akan yaşlarla birlikte nefes alamadığımı hissettim . Kalbimde derin bir sızı vardı. Canım acıyor du...
Annemin yanına geldiğim de kanlar içinde olan yüzünü ve soluk bedenini gördüm.
Sabah yüzün de güller açan kadın gitmiş, yerine görmeğe dayanamadığım biri gelmişti.Nefesimi tutmayı bırakmış, hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Soğuk bedenine üstümde ki ceketimi örtüp yanına oturdum. Ellerini tutup sayamadığım kadar süre orada kaldım.
(Günler sonra...)
Mezarlıktaydım, oturuyordum annemin baş ucunda. Her zaman ki gibi ona birşeyler anlatıyordum.
Ancak diğer günlerin aksine bugün daha yanlızdım.