ASK BU KADAR BASİT DEGİL...

54 0 0
                                    

Nasil oldu bilmiyorum ama gozlerimi actigimda sabah olmus ve okula gitmeme az bir vaktim kalmisti. Banyoya gidip yuzumu ilik suyla yikadim ve aynadaki soluk goruntume baktim. Yine kotu gorunuyordum. Her ne kadar makyaj yapmaktan nefret etsemde yuzumun kotu gorunumunden kurtulmak icin hafif makyaj yapip yuzumu az da olsa canlandirdim. Telefonumun titremesiyle irkilme animi yasayip telefonumu elime aldim.
KİMDEN: Mert
Yarim saate hazir ol okula birlikte gidelim seker :D
Hemen mertin mesajina cevap yazdim. Okulumuz uniformali sistemden serbest kiyafete gectigi icin hemen elbise dolabimin basina gectim ve kara kara ne giyinecegimi dusunmeye basladim. 15 dakika gectikten sonra kot pantolon ve bol orgu bir tisort giydim. Aynanin karsisina gecip sacima bol bir orgu yaptim cantami ve telefonumu alip evden ciktim. Birkac dakika kapida bekledikten sonra mert geldi. Surucu koltugunun yanindaki yolcu koltuguna binip mertle selamlastim. Mertin yuzunu ve kiyafetlerini incelerken bugun her zamankinden yakisikli oldugunu farkettim. Sari saclari, baktiginda insani icine ceken kahverengi gozleri ve beyaz tene sahipti. Ahh kimin kardesi. Her ne kadar manevi kardesim olsa da birbirimize az cok benziyoruz. Benimde tipki onun gibi sari saclarim ve beyaz tenim vardi. Ondan ayri olarak yalnizca goz rengimiz farkliydi. Benimki, bakildiginda cennetleri gordugun yesil gozler iken onunki ise gozlerine bakani icine hapseden kahverengi bir gozdu. O kadar derin dusuncelere dalmisimki, dusuncelerimden siyrildigimda okulun kapisinin onunde oldugumuzu farkettim. Arabadan inip sinifa gittigimizde sirama oturdum. Yanima bitanecik arkadasim eliz oturdu. Eliz “İsrayi goremedim bugun“ diyince uyarici bir ses tonuyla “eliiiz“ dedim. Eliz, isranin bana asik oldugunu soyleyip duruyodu. Bu tam bi sacmalik. Daha biz birbirimizi taniyali ne kadar zaman olmustu ki. Ask bu kadar basit degildi... Hocanin sinifa girmesiyle sohbetimizi kestik. Kisa bir sureligine... Ders matematik oldugu icin herkes sohbet ediyordu. Bu hocanin dersini kaynatmak cook kolaydi. Mert ve berk hararetli bir sekilde bir konu konusuyorlardi. Merak etmedim desem yalan olurdu. Rana ise cem ile oturmus. fakat basini siraya yatirmisti. Yaninda oturan cem ise telefonla oynuyordu. Sikintili bir sekilde elizle konusmaya devam ettik. “İraz bak sana kac yuzbininci kez soyluyorum bilmiyorum ama cidden isra seni seviyor. bunu nasil goremiyorsun?“ dedi. Eliz ismimi soylediginde sinirlendigini anlayabiliyordum. Elizin serrinden korunabilmek icin soylediklerini kabul ettim(!) Hemen sonra konuyu benden alip elize cevirdim. Bu aralar biraz durgundu ve az yiyip az konusuyordu. Ben onun bu hallerini asik olmasina yoruyordum. Kuzenimin okulundan bir cocukla tanismisti. Adi burak. Bana cok  anlatmazdi ask hayatini eliz ama ben anlarim. O cocukla surekli mesajlasiyorlar ve arada bir bulusuyorlardi. “Buraktan naber?“ diye sordugumda kafama vurdu. Cidden onlar kafama vurdukca beyin hucrelerim oluyor. Bunu anlamiyorlar miydi? Her zamanki tepkimi vererek “ Beyin hucrelerimin..“ dedim ve eliz “son kirintilarini harcadigimin farkinda misin?“ diyerek cumlemi tamamladi. Komik degildi. Ama yasadigimiz atmosferden dolayi bir kahkaha tufani kopardim. Herkes yine susmustu. Sanki ozellike ben konusup gulecegim zaman butun sinif susuyordu. Ne sinir bozucu ama. Son bes dakika kala sinif baskanimiz berkay yoklamayi aldi uc kisi yoktu. ecem, masal ve isra. yoklugunu neredeyse yarim saattir hic hissetmedim. İsraya yeni tanistigim halde kanim kaynamisti ama yine de ondan hic hoslanmiyordum. Keske bu kadar dengesiz olmasaydim. Tenefus zili calinca bahceye ciktik. Bizim grup okulda populer olmasa da okulun yarisi bizi taniyordu. Bahceye cikip cardaklara dogru ilerledigimiz vakit cardaktakiler ayaklanip cardagi bize biraktilar. Oturup sohbet ettik. Daha sonra Berk bana goz kirpinca birlikte soguk espiriler yapmaya basladik. Bizimkiler bize yuzlerini burusturup baktilar. Aslinda cokta kotu degildi. Tamam belki biraz kotu olabilir. Amaaan neyse ya. Zilin tekrar haykirmasiyla ders zilinin caldigini anlayip sinifa sogru yol aldik. Ders yine matematikti. Dersi yine kaynatacaktik. Sinifa girdigimizde hepimiz bagira bagira igrenc sesimizle sarki soyluyorduk. Siniftakiler bize gozune isik tutulmus tavsan gibi bakarken sasirdiklarini anladik ve sustuk. Gulerek siramiza oturdugumuz vakit hocada sinifa girdi. Kendi kendine ders anlatiyordu yazik ya. Yanima bu ders berk oturdu. Eglenceli olacak. Yine o soguk espirilerinden yapti. Kimse begenmiyordu espirilerini ama bence komikti. Cem en arka pencere kenarinda ben ve berk ise duvar kenari en arkada oturuyorduk. Cem berke ucak atti. Ama bendeki sanssizlik degil mi ucak basima carpti ve herkes yine dikkatini bana cevirdi. İlk saskin saskin bana baktilar ve ardindan kahkayi patlattilar bunda bu kadar komik ne vardi ki sanki. Herkese olumcul sandigim bakislarimi atip onume dondum.Zilin calmasina on dakika vardi. Off su anda isranin yoklugunu feci hissediyorum.Ben iyice kayislari kopardim ne diyorum ben yaa. Niye kayislari koparayim ki sonucta arkadasim. Kafama darbe almamla kendimle verdigim ic savasi bitirip kafama vuran kisiye odaklandim. Berk. “ne oldu kiz cadi yine daldin gittin“ dedi. “hiiic“ diyerek gecistirdim. Pek inanmis gibi gorunmuyordu ama hadi bu seferlik inanmis olayim der gibi bakiyordu bana.Dersin sonuna dogru kapinin tiklatilmasiyla sinif pur dikkat kapiya odaklandi ve...
Heyecana gerek yok elbette nobetci ogrenci geldi sadece. Siniftan birkac kisinin adi okundu ve mudurumuzun yanina gitmeleri soylendi. Nobetci ogrencinin siniftan cikmasiyla zil caldi. Sonunda. Mert, Berk, Eliz ve ben hizlica siniftan cikip kantine oturduk. Mert bize seftali suyu almaya gidince eliz berkide gonderdi ve konusacak seylerimizin oldugunu soyledi. Berkte gidince eliz “dokul bakalim“ dedi. Ne diyo bu kiz ya. “ne anlatim ne diyon ya“ diye cemkirdim elize. “Sende bi sey var iraz ben anlarim. Senin benden sakladigin bi sey yoktu. Simdi ne oldu iraz ne degisti“ dedi. O boyle konusunca hemen anlattim cinayeti... Saskinliktan agzi bi karis acik kalmisti. Benim bir daha israyla konusmamam gerektigini soyledi. ama hemen bu tavsiyeyi elimin tersiyle ittim. Neden bilmiyorum ama onunla konusmayinca kendimi kotu hissediyordum. Buda iyi insanlar bagimlilik yapar sozunun kanitiydi iste. İtiraf etmeliyim ki isra bana iyi geliyordu. Evet bazen ona karsi cok sinirleniyordum ama nasil oluyorsa o bana iyi geliyordu iste. Dersler anlayamayacagim bir hizla ilerlemisti. Dersler bittikten sonra bizimkilerle eve dogru ilerliyorduk. Mert ve Berkin evi birbirine cok yakindi. Evlerinin onune geldigimizde sarilarak birbirimizden ayrildik. Eliz ve benimse evlerimiz tamamen ters istikametteydi. Biraz yurudukten sonra Elizle de sarilarak ayrildik. Ve ben tek basima yurumeye devam ettim. Cem Adrian-yalnizda ayaga kalkabilirim sarkisini acip kulakligi kulagima gecirerek yere bakarak evin yolunu tuttum. Eve yetismeme bir sokak kalmisken bilegimdeki elle adimlarimi durdurdum. Bilegimi tutan kisiye baktigimdaysa...

YALNİZCA YALNİZİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin