II. Bölüm - Spastık Özürlü!

66 5 3
                                    

Sabah iş için erken kalktım ve kahvaltıya yetişebildim. Kahvaltı ettikten sonra hemen altıma dar uzun belli kotumu giydim. Üstümede salaş bluzumu giydim ve içime aldım. Çantamada bikaç şey doldurup saçımı yaptım ve çıktım yurttan. Esin'i aradım ve yine benim isteğim üzerine yürüyerek gittik. Yolda milkshake satan bi büfe bulduk ve kendimize milkshake alıp yola devam ettik. Esin doğum günüm için çok güzel bir künye almış, sarılıp teşekkür ettim. İşe vardığımızda Tuğbayı gördüm ve sinir oldum. Tuğba Eylül'ün kuzeni, bende onunla kavgalıyım ve İstanbul'a gezmeye gelmiş. Gele gele benim iş yerime gelmiş! "Ne arıyosun burda?" dedim Tuğba'ya. "Sen ne arıyosun asıl, beni mi takip ettin?" dedi. Kafası güzel bunun. "Ben burda çalışıyorum kızım, ne yapcaksan yap sonrada git" dedim ve Esin'le ilerledik. "Deniz intikam soğuk bir yemektir" dedi arkamdan. "Soğuk yemek mi? zaten olmuşsun 100 kilo ye ye onu da ye, bilerek geldin yâni buraya. Neden uğraşıyosun ki benimle?" dedim. "Hayır bu sefer cidden bilmiyodum burda olduğunu" dedi. "İşini bitirip gidebilirsin" dedim ve önlüğümü takıp Esin'le mutfağa geçtim. Mesai bitince Esin'le çıktık. Mesai 5'te bitiyo zaten. Kapının önünde Tuğba'yı hâlâ oturuyoken görünce açtım ağzımı yumdum gözümü! "Sen spastık özürlümüsün, anlamıyomusun kızım" dedim. "Peki gidiyorum" dedi ve toparlandı. "Of Esin yürü elimden bi kaza çıkıcak" dedim ve yürümeye başladık. Yolda Beril'le karşılaştım ve şok üstüne şok geçirdim. "Beril! Sen ne arıyosun İstanbul'larda!" dedim gülerek. Beril benim fotoğrafçılık okurken okul arkadaşımdı hâlâ görüşüyoduk ama İstanbul'a geldiğini bilmiyodum. "Tatile geldim ve burda çalıştığını öğrendim, ayrıca büyük ihtimalle burdan ev tutabilirim!" dedi. "çok sevindim! Artık sık sık buluşuruz, benim mesaim bitti seni yurda götüriyimmi, kızlarla tanışırsın" dedim. Oda kabul etti ve Esin'le tanıştırdım onu. Birlikte yurda doğru yürüdük ve Beril'le birlikte odaya girdik. Kızların hepsi burdaydı. Hepsiyle tanıştırdım Beril'i. Bi duş aldım ve pijamalarımızı giyip hep birlikte tv odasına indik. Bişeyler izlerken uyuya kalmışız.

---

Sabah olduğunda Beril'le hazırlanıp gezmeye çıktık. "Her cumartesi-pazar gezeriz artık" dedim Beril'e. Onu deniz kenarında en sevdiğim kafeye götürdüm. Birlikte limonata içtik. Hava sıcaktı. 2 tane simit aldık ve camdan martılara attık. Sonra kafenin yanındaki salıncaklarda vakit geçirdik biraz. Ordan sonra birlikte büyük avm'ye gittik ve alışveriş yaptık. Ordanda yurda gittik. Akşam odada kızlara aldıklarımızı gösterdik ve laptoptan film açıp hep birlikte izledik. Saat 11'de hepimiz yattık. Beril'e yatağımı verdim ve bende yer yatağına yattım. Anneme yattığımı haber verdim ve sabah 9.30'da uyandırmasını istedim. Sabah 9.30'da Beril'le İstanbul'daki okulumuzu ziyaret ettik ve birlikte lunaparka gittik. 10 tane balonu ikimizde denk getirip vurabildik ve iki tane şirin ayıcık kazandık. Birlikte pastaneye uğradık. Bende anahtar vardı, içeriden beğendiğimiz bi pastayı paketledik ve yurda kadar taşıdık yürüyerek. Yurda girdiğimizde pastayı yedik ve yarıladık sonra onu kaldırdık ve Beril'in aklına yastık savaşı geldi. Kas tüyü yastıkları çıkardık ve yaralanmadan yastık savaşınıda sonlandırdık. Oda kas tüyüyle dolup taşmıştı ama benim hiç toplamaya niyetim yoktu. Darmadağan olduğu gibi yattık. Gece burnuma gelen tüylerden dolayı hapşurup durdum ve kızlarıda uyutmadım.

İSTİFA.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin