"ÖZLEM"

648 45 2
                                    

Heja şoku atlatamamıştı düğün bitmiş ona gösterilen odaya çekilmişti hala kızgındı öfkeliydi ama en çok ta kendisine öfke hissediyordu sonra düğün dağılmadan abisi ve havinde evlenmişti tabiki ağabeyine öyle sarılmıştı ki neredeyse ağlıyacaktı zelal hanım ise ayrı bir hüzündeydi bunu da görmüştü kızından ayrılıyordu nede olsa bu düşüncelere daldığı için içeri Mir ağanın girdiğini bile görmemişti taki yanı başına gelene kadar ve konuşana kadar ..

"Sen yatakta yat ben şuraya bir yer yatağı açarım" dedi mir ağa

Heja sinirlendi olur mu öyle şey dedi içinden dağdan gelip bağdakini mi kovacaktı yani canım tersti ona bu düşünce

"Olmaz öyle şey siz yatakta yatın ben yerde yatarım"dedi .

Mir öfkelenmişti bir anda bu kız Karısı ona siz mi demişti inanmıyordu kulaklarına ne saçmalıyordu bu aptal kız dedi içinden.

"Ne demek siz sen diyebilirsin benim karımsın sen artık" dedi öfke kokan ses tonunun farkında olmadan ..

Heja bu ses tonundan hiç ürmemişti ne kadar garipti oysa ürkmemesi zaten devrim ağabeyinin bu ses tonuna çok alışıktı ki kendisi de .. mir artık duvayı ve peçeyi açma arzusu içinde yanıp tutuşuyordu nede olsa heja artık peçe takmıcaktı evliydi bir adım yaklaştı hejaya doğru ve heja ne yaptığını çözmeye çalışıyordu

"ARTIK PEÇENİ AÇMANI İSTİYORUM GÖRMEK İSTİYORUM SADECE GÖRMEK DOKUNMUCAM SANA "dedi mir ..

Heja adama hak vermişti zaten artık takmıcaktı peçesini o yüzden mahsuru yoktu onun için yavaşça elini peçesine attı ve çıkardı sonra duvasını kaldırdı ve başı eğikti ürkmüştü ne ironikti ama adamın o öfkeli sesinden çok gözlerine bakmaktan korkuyordu..
Mir yavaşça bakmaya çalıştı ama görmeiyordu sonunda ağzı açıldı ve sözler döküldü.

"Kaldır başını" dedi mir ağa

Heja bu sesi sanki bekliyormuşçasına kaldırdı başını mir inanamadı bu nasıl güzellikti bu nasıl gözlerdi bu nasıl bir burun nasıl bir dudaktı yanıyor içim dedi yanıyor YANGIN MAVİSİYLE dedi içinden hejanın sesiyle irkildi ve düşüncelerinden koptu ..

"Uyuyabilir miyim" dedi heja ..

Mir kıza doyamadı bakmaya ondan yaşça çok küçüktü ama bu kadar mı güzeldi karısı bu kadar mı gözleri yangın Mavisiydi yani

"Uyuyabilirsin" dedi .. mir ağa

Heja banyoya yöneldi kıyafetlerini alarak lanet olsun dedi içinden hep evlilere göre alınmıştı uyacağı gecelikler içinden en kapalısını seçmişti ama o bile çok açıktı ona göre üzerine geçirdi ve banyodan çıktı ürkek adımlarla sonra miri gördü yere yatak açmış uyuduğunu gördü oda yatağına girdi daha doğrusu yataklarına fakat heja uyuyamazdı ki hep böyle değilmiydi zaten aklına şahmeranı geldi içi yandı hejanın özlem en büyük özlemi hasreti ona olacaktı ..

Sabah ezanı okunuyordu heja gözlerini ezan okunmadan 2saat önce kapatmış otomatik alarm gibi 2saat sonra kalkıyordu ezanla yavaşça doğruldu yatağında sonra ezanın sesini dinledi huzur dedi içinden huzur buydu onun için yavaşça ayaklarını sarkıttı yataktan ve mire baktı deliksiz uyuyor dedi oysa kendisi 2saaten fazla uyuyamazdı sesizce odadan çıktı ..

En yukarı kata çıktı sesler geliyordu bunlar kuşların sesiydi güvercinleri gördü gülümsedi yaklaştı birinin yanına bembeyazdı ne güzel dedi içinden ne güzel sonra ona Şahmeranı anlattı saatlerin geçtiğinden habersiz..

Mir gözlerini açtı tavana baktı sonra yatağa telaşla doğruldu heja yoktu nerdeydi bu saate karısı kapı tıklatıldı mirin aklına anca dank etti tabi ya çarşaf dedi içinden hemen banyoya yöneldi ve eline jilet alıp avuç içini kesti beyaz çarşafa damlatıp çıktı odadan kapıyı usulca açtı

"Ağam Hanım ağam çarşafı ister"dedi utanarak ayşe

Mir başını sallıyıp çarşafı ona uzattı ve kapıyı kapattı hemen üstünü giyip odadan çıktı saat 9du ama heja ortalarda yoktu

"Ana hejayı gördün mü?" Dedi mir

Zelal hanım oğlunun telâşını gözle gördü ama hejayı hiç görmemişti

"Yok oğul görmemişem" dedi zelal hanım

Mir ağa bu telaşla tüm konağı ayağa kaldırmış amacası Babası hasan bey evdeki çalışanlar bile dışarıdaydı sonra bir at kişnemesi duyuldu avluya baktılar simsiyah bir arap atı ve arkasında musatafa yı gördü sinirlendi mir ağa bu adamın ne işi vardı sahi ?

Heja şahmeranın sesini her yerde tanırdı inanmak istemedi önce sonra güvercinlerin yanından ayrılıp merdivenlerden aşağı koşarcasına indi onu izleyen konak halkından habersiz koşarak indi ve mustafayı gördü sevinçle bağırdı kimseyi umursamadan ..

"MUSTAFA SEN"dedi heja tamamen aşağı inmişti tam karşılarında hem Şahmeran hemde mustafa duruyordu

Sonra şahmeran hejayı gördü ona doğru şaha kalktı konaktaki halk korktu hemde ne korkma özelikle de mir ağa ama heja biliyordu şahmeranın ne istediğini şahmeran kişneyip şaha kalktı ve heja sevinçle bağırdı ve koştu özlemine hasretine onu izleyen herkes ten habersiz bağırarak

"ŞAHMERANIM" ...

" HEJA "Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin